Erdoğan: Bölgede Güçlü Bir Türkiye İstenmiyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bölgede güçlü bir Türkiye istenmiyor, bunu böyle bilesiniz. Bizi demokratikleşme reformalarından alıkoymak isteyenler de olacaktır. Çözüm sürecini akamete uğratıp, sabote edip, Türkiye'nin bu kardeşlik projesini başarısızlığa sevk etmek isteyenler olacaktır. Toplumun hassasiyetlerini kaşıyıp, toplum içerisinde huzursuzluk oluşturmak isteyenler de olacaktır" dedi.

Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'ndeki MÜSİAD'ın iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, şu anda 2012'nin sonu itibarıyla bitirilmesi gereken anayasa çalışmalarının maalesef bitmediğini ve uzatıldığını belirterek, 460 gün çalışıldığını ve yaklaşık olarak günde bir saat çalışma yapıldığını söyledi.

Mutabık kalınan madde sayısının 48, görüşülenin ise 177 olduğunu anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ne olacak bu ay? Ben diyorum ki AK Parti Genel Başkanı olarak, buyurun eğer dürüstsek, samimiysek, gelin şu 48 maddeyi, eğer ilave edilecek maddeler varsa bunları da görüşelim. Madem 48'inde mutabıkız, bu 48 maddeyi bu yaz olağanüstü bir genel kurulla bir haftada çıkartalım, mutabıkız bunu halledelim. Ayrıca yaz boyu bu uzlaşma komisyonu tatil yapmasın, haftada 5 gün çalışalım ve her gün yoğun bir mesai sarf edelim. Yaz tatili boyunca da bu işi bitirelim.

Buyurun buradan sesleniyorum; anamuhalefetine de, MHP'sine de, BDP'sine de sesleniyorum. Buyurun samimiysek gelin bu adımı atalım ve bu işi bitirelim. En azından dörtte dört mutabık kaldıklarımız nelerse, bunları bitirelim, milleti aldatmayalım, kimseyi aldatmaya hakkımız yok."

"Dostlar alışverişte görsün diye anayasa çalışması yapılmaz"

Başbakan Erdoğan, dostlar alışverişte görsün diye anayasa çalışması yapılmayacağına dikkati çekerek, "Yoğun bir şekilde çalışalım, arkadaşlarıma talimatı verdim, veriyorum. Sizler de ekibinize verin, Meclis Başkanımız da 'ben varım' diyor. Hep birlikte bu çalışma yapılsın. Ama maalesef göreceksiniz yine ipe un serecekler. Ama ben şu anda sözümü verdim, Meclis Başkanıma da verdim. Arkadaşlarıma da gerekeni söyledim. Şu anda da dün akşam

Ankara'da, bugün de İstanbul'da tüm medyanın huzurunda bunu açıklıyorum" diye konuştu.

Kardeşliğe ihtiyacın çok olduğuna vurgu yapan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kardeşliğimizin pekişmesi lazım. Sosyal sorunların üstüne beraber gideceğiz. Hoşgörü ortamını beraber muhafaza edeceğiz. Toplumun daha da kaynaşması için kucaklayıcı bir tavır izleyeceğiz. Bütün bu adımlar Türkiye'yi çok güçlü şekilde geleceğe hazırlarken, Türkiye'yi büyütürken elbette bundan rahatsız olanlar, elbette bu yürüyüşü yavaşlatmak, bu yürüyüşü durdurmak isteyenler olacaktır. İstikrarla büyüyen bir ekonomiden rahatsız olup, ekonomide yara açmak için tertipler düzenleyenler olacaktır. Çünkü bölgede güçlü bir Türkiye istenmiyor, bunu böyle bilesiniz. Bizi demokratikleşme reformlarından alıkoymak isteyenler de olacaktır. Çözüm sürecini akamete uğratıp, sabote edip, Türkiye'nin bu kardeşlik projesini başarısızlığa sevk etmek isteyenler olacaktır. Toplumun hassasiyetlerini kaşıyıp, toplum içerisinde huzursuzluk oluşturmak isteyenler de olacaktır."

"Milletçe uyanık olmak zorundayız"

Erdoğan, milletçe, hep birlikte tüm bu hesaplara, tüm bu girişimlere karşı uyanık olunması gerektiğinin altını çizerek, "76 milyonun arasındaki muhabbeti bozacak her girişime karşı dik bir duruş sergilemek, millete yönelik, ülkeye yönelik saldırılara karşı kararlı bir tavır sergilemek zorundayız. Bizi birbirimize düşürmek, bizi birbirimize hasım etmek için kurulan her tuzağa karşı çok dikkatli olmak zorundayız" dedi.

Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Romanıyla, Boşnağıyla birlikte bir olup, iri olup, beraber olup, kardeş olacaklarını ve hep birlikte "Türkiye" diyeceklerini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yolumuz bu olmalı. İnşallah ramazanda oluşan kardeşlik ikliminin ramazan sonrasında da artarak devamı için gönüllerinizi bu yola koyacağınıza kalpten inanıyorum ve sevgili kardeşlerim şunu unutmayın, güçlü bir Türkiye var, inşallah gelecek daha güçlü olacaktır ve hep birlikte el ele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz, Türkiye'yi bugüne kadar birlikte büyüttük, bundan sonra da el birliğiyle büyütmeye devam edeceğiz. Sizleri böyle anlamlı bir İstanbul gecesinde tekrar kalbi duygularla selamlıyorum. Bir kez daha tuttuğunuz oruçların, yaptığınız tüm ibadetlerin kabulünü Rabbimden niyaz ediyorum. Türkiye'nin kalkınmasına, büyümesine, kardeşliğine verdiğiniz katkılardan dolayı tekrar hepinize teşekkür ediyorum. Ramazanın ülkemiz, milletimiz, coğrafyamız, tüm İslam dünyası için, insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyor, yeniden kavuşmak, yeniden buluşmak üzere hepinizi sevgiyle selamlıyorum."

- İstanbul