Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, HDP'den beklediklerinin, eğer demokratik bir siyaset yapacaklarsa ve bu iddia içerisinde hareket ediyorlarsa, önce hendek siyasetine karşı çıkmaları olduğunu belirterek, "Dağdan gelen talimatlara karşı çıkmalılar. Demokratik sivil siyasetin usul ve üslupları içerisinde siyaset yapmaları gerekirken, maalesef HDP'nin içerisindeki bazı kişilerin hendek siyasetine destek verdikleri görülüyor" dedi.
Kurtulmuş, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. HDP'li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda fezlekenin gelmesi halinde AK Parti'nin Meclis'te ne yapacağına ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, baştan beri dostça uyarılarda bulunduklarını söyledi.
Bu süreçte herkese yük düştüğünü, en büyük yükün ise HDP'lilerin üstüne düştüğünü ifade eden Kurtulmuş, "Çünkü bir tarafta dağın baskısı var, bir tarafta sokakta hendek kazanların baskısı var. HDP'den beklediğimiz, eğer demokratik bir siyaset yapacaklarsa ve bu iddia içerisinde hareket ediyorlarsa, evet önce bu hendek siyasetine karşı çıkmalılar. Dağdan gelen talimatlara karşı çıkmalılar. 'Biz bu memlekette işimizi, fikrimizi demokratik kurallar içerisinde yapacağız'. Parlamentoda da ne güzel temsil ediliyorlar. Halkın vermiş olduğu oylarla seçilmiş olan bir parti, bir parlamento grubu. Demokratik sivil siyasetin usul ve üslupları içerisinde siyaset yapmaları gerekirken, maalesef HDP'nin içerisindeki bazı kişilerin hendek siyasetine destek verdikleri görülüyor" diye konuştu.
Yaklaşık 5 milyon insanın "HDP hendekler kazılmasına taraf olsun, hendek siyasetinin bir parçası olsun, oralara bombalar, bubi tuzakları konulmasına, mayınlar döşenmesine göz yumsun" diye HDP'ye oy vermediğini vurgulayarak, tam tersine "Yaşadıkları şehirden terörü, çatışmayı uzaklaştırın. Burada kendi sesimizi, soluğumuzu çıkartalım, kendi taleplerimizi, kendi haklarımızı sesli bir şekilde dile getirelim ama bunları demokrasi içerisinde yapalım" diye oy verdiklerini söyledi.
Kurtulmuş, HDP'ye halen yol yakınken bu demokratik dile dönmesini bir kere daha tavsiye ettiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu sadece Türkiye'nin selameti bakımından değil. Gerçekten HDP'nin bundan sonraki siyasetindeki başarısı bakımından da önemli bir noktadır. Bizim AK Parti olarak duruşumuz belli. Parti kapatmalara karşı olan bir siyasi hareketiz. Geçmiş dönemlerde Türkiye'de çok siyasi parti kapatıldı. 1960 darbesinden bugüne kadar 68 siyasi parti kapatılmış. Bu partilerden bir kısmı iktidar olan partiler. Refah Partisi, Fazilet Partisi gibi. Bir kısmı Kürt siyasetinin bundan önceki partileri. Özellikle bu partilerin kapatılması sonrasında hangi parti hangi amaçla kapatılmışsa, aslında o parti daha fazla büyümüş, daha fazla güçlenerek yoluna devam etmiştir. Parti kapatmaların bir siyasi sonucu olmadığı kanaatindeyiz."
Geçmişte Meclis'ten milletvekillerinin zorla araçlara bindirilerek götürüldüğünü ve hapse atıldığını anımsatan Kurtulmuş, bunların Türkiye'nin demokratikleşmesine faydasının ve katkısının olmadığını kaydetti.
Numan Kurtulmuş, büyük sorumluğunun parlamentoda temsil edilen HDP'ye düştüğünü ifade ederek, "Buyursunlar siyasetin diliyle, siyasetin üslubuyla, siyasetin usulleri içerisinde demokratik olarak görüşlerini dile getirsinler" dedi.
"Belediyelerin hendeklere verdiği destek"
"Başbakan Ahmet Davutoğlu da sadece HDP'li eş genel başkanları değil, HDP'li belediyeleri eleştiren açıklamalar yapmıştı. Onların da teröristlerin yaptığı bu operasyonlara destek verdiğini iddia etmişti. Bu belediyelere yönelik bir yaptırım olacak mı? Onların bütçelerinin kısıtlanması ya da bunu yapanlar tespit edildiği takdirde hukuki sürecin başlatılması söz konusu olacak mı?" şeklindeki soruya Kurtulmuş, şu cevabı verdi:
"Belediyelerin bu hendeklere verdiği destek, hepsini söylemiyoruz, açıkça destek vermeyi reddedenler de var. Ama sonuçta bazıları, bunlar tespit edilir, ortaya konulduğu takdirde, bunlara destek olmuşlar, araçlarla, belediyenin imkanlarıyla, belediye müteahhitlerinin imkanlarıyla bazı yerlere bombalar taşınmış, bubi tuzakları taşınmış, kum torbaları taşınmış vesaire. Yani fiilen güvenlik kuvvetlerine karşı silahla mücadele eden terör unsurlarına destek olunmuş. Bu başka bir şey. Bunun siyasetle hiçbir ilgisi yok. Dolayısıyla bunlar tespit edilip, siyasetle hiçbir ilgisi olmayan, doğrudan doğruya bir başkaldırı denemesini, fiilen silahlı bir şekilde destekleyen, ona yardım eden unsurlar varsa bunlarla ilgili gerekli adımlar atılır. Ayrıca bu belediye başkanları ya da seçilen belediye meclis üyeleri de dahil olmak üzere söylüyorum."
Numan Kurtulmuş, oradaki belediyelerin halktan "Bize oy verirseniz, şehirlerinizin, evinizin önüne bubi tuzakları döşeyeceğiz, hendekler kazacağız ve buralara mayınları doldurup size bu şekilde hizmet edeceğiz" diye oy almadığını, götürülecek belediye hizmetleri için oy verildiğini belirterek, şunları söyledi:
"Hem bu silahlı mücadeleye destek olmak, dolayısıyla açık bir suç işlemiş olurlar. Eğer bunlar tespit edilirse. Ben bunu tespit etme makamında olmadığım için böyle konuşuyorum. Eğer ilgili adli makamlar bunları tespit ederse, hem böyle bir suç işlemiş olurlar, hem de bu böyleyse o zaman en başta kendilerine belediyede güzel hizmet etsin diye oy vermiş olan insanların oylarına haksızlık etmiş olurlar. Bu ikisini birbirinden ayırt ederek bakmak lazım. Belediye hizmetlerinin bu şekilde teröre destek faaliyetlerine dönüştürülmüş olması dünyanın hiçbir ülkesinde, hiçbir demokratik ülke tarafından kabul edilebilecek bir durum değildir."
Daha önce İçişleri Bakanlığından 18 belediye başkanı, 41 meclis üyesi hakkında işlem başlatıldığının açıklandığı, bu sayının değişip değişmediğine ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, bununla ilgili son sayıyı bilmediğini, tutuklama talebi olanlar bulunduğunu, bir kısmının adli gözetim mekanizması içerisinde serbest bırakıldığını söyledi.
Kurtulmuş, ilgili birimlerin her gün gelen şikayetleri değerlendirdiğini, hakkında şikayette bulunulanlara ilişkin deliller olması durumunda konunun mahkemelere intikal ettiğini anlattı.
"Ak Parti yetkileri azaltmaya yönelik bir adım atmayı düşünüyor mu?" şeklindeki soru üzerine Kurtulmuş, bu konuların çalışıldığını söyledi. Bu arizi durum esas alınarak kalıcı bir adım atmaktansa, bundan bir evvel nasıl kurtulunacağı, Türkiye'de esenliğin ve güvenliğin nasıl sağlanacağı üzerinde yoğunlaştıklarını belirten Kurulmuş, bunu yaparken de güvenliği sağlama sürecinde engel olan adımların önlenmesi için mücadele ettiklerini vurguladı.
Yeni anayasa çalışmaları
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, yeni anayasa çalışmalarında HDP ile, aradıkları samimiyet ve ciddiyeti görmeleri durumunda yeniden görüşüp görüşmeyeceklerine ilişkin soru üzerine, halkın oyuyla parlamentoya gelen hiçbir partiyi kategorik olarak gayri meşru ilan etmeyeceklerini söyledi.
7 Haziran'da 6 milyona, 1 Kasım'da da 5 milyona yakın oyla parlamentoya gelen bir partinin kategorik olarak meşru bir parti olduğunu belirten Kurtulmuş, "Bundan sonra o partiyle ilgili süreçlerin nasıl gelişeceğine karar verecek olan biz değiliz, o partinin mensuplarının eylem ve sözleridir. Biz prensip olarak bunu ortaya koyuyoruz. Yani HDP'yle de görüşmek için karar alındı ama maalesef tam da görüşmenin yapılacağı o günlerde HDP tarafından kabul edilemez, hakikaten ciddiyet ve devlet ciddiyetiyle bağdaşmayacak son derece sıra dışı, yakışıksız diyebileceğimiz açıklamalar yapıldı" dedi.
Ciddi bir konu konuşmak için gelineceğini, yeni anayasanın ele alınacağını, yeni dönemde partiler arasında bir diyaloğun nasıl oluşturulacağının konuşulacağını ifade eden Kurtulmuş, şöyle konuştu
"Aynen CHP ve MHP ile konuştuğumuz gibi. Böyle bir süreçte HDP'den beklenen demokratik tavır şuydu; 'Evet teşekkür ederiz, gelin buyurun, ne zaman istiyorsanız bu konuları konuşuruz. Bizim de amacımız Türkiye'de ortak geleceğimizin daha güzel olmasını sağlayacak fikirleri tartışmaktır'. Bunu söyleseler hakikaten Türkiye'de çok şeyin önünü açabileceklerdi ama maalesef hiç anlam vermediğimiz şekilde birden dediler ki, çay meselesi ve diğer konularla birlikte ortaya son derece sevimsiz bir tablo çıktı. Bu tablo içerisinde de bu müzakerenin yapılmasının anlamı kalmadı. Ama tekrar söylüyorum. Biz kategorik olarak 'HDP ile görüşmeyiz' diye bir tavır içerisinde değiliz. HDP'nin demokratik teamüller içerisinde hareket ettiğini ortaya koyması, bu sürecin yumuşatılmasına ilişkin diyalog mekanizmalarının kurulmasına ilişkin samimi adımlar atması, tabii ki bu süreçte onlar da parlamento içerisinde bulunan bir parti, temsil edilen bir parti, onlarla da müzakereyi gerektirir. Zaten eğer bir ortak komisyon kurulursa herhalde Meclis Başkanımız zannediyorum yarın açıklamasını yapacak. Meclis Başkanımız parlamentodaki bütün partilerin içerisine temsilci verdiği bir komisyonun çalışmasının önünü açacaktır. Dolayısıyla HDP'ye bir kere daha, hakikaten bunu samimi olarak söylüyorum, tavsiyemiz bu demokratik süreçlerin işlemesine katkı sunmalarıdır. Yani sokaktaki hendek siyasetçileri gibi konuşmak kolay bir iş. O zaman bitiriyorsunuz. ya da dağdakilerin konuştuğu gibi konuşmak kolay bir iş. Ama aslolan Türkiye'de ortak ve iyi bir gelecek inşasından bahsediyor ve burada samimi iseler buyursunlar görüşmenin zeminlerini hazırlayacak sözleri, fiilleri ortaya koysunlar."
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?