Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Milletin yüzde 50'sinden fazlasının oyunu alacak bir kimse, sivri uçlarda olmaz. 'Mahşeri vicdan' diye bir söz var Türkiye'de. Makul çoğunluk yanlışta buluşmaz. Eğer bir ülkede makul çoğunluk, yüzde 50 artı 1, bir şekilde bir adamı seçiyorsa oradan tek adamlık çıkmaz." dedi.
Kurtulmuş, Fatsa Kültür Sarayı'nda düzenlenen, "Hedef 1.111.111 Üye Memur-Sen'e Davet Tercih Evet" programında cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ilişkin açıklamalarda bulundu, değişikliğin Türkiye'ye kazandıracakları konusunda bilgiler verdi.
Türkiye'nin önemli dönüm noktalarından birisi olan bu süreçte herkesin önemli bir görev aldığını belirten Kurtulmuş, Memur-Sen'e de bu süreçte yaptığı katkıdan dolayı teşekkür etti.
Kalan süre içerisinde her gün biraz daha "evet" oranının yükseldiğini bildiren Kurtulmuş, son iki haftada da bunu gördüklerini ifade etti.
Anayasa değişikliği konusunun bir şahıs meselesi ya da parti meselesi olmadığını ifade eden Kurtulmuş, "Bu değişiklik, Türkiye'nin geleceğiyle ilgili bir meseledir, Türkiye'nin bekası meselesidir, güçlü Türkiye'nin, yeni ve büyük Türkiye'nin oylanması meselesidir. Onun için bu süreçte Memur-Sen ailesi başta olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşumuz sahada var gücüyle çalışmalarını sürdürüyor. Vatandaşlarımızı yeni Türkiye istikametinde oy vermeye davet ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Anayasa teklifinin eski Türkiye'nin hastalıklarından kurtulmak için ortaya konduğunu, laf olsun diye gündeme gelmediğini söyleyen Kurtulmuş, bu değişiklik talebinin yıllardır olduğunu anımsattı.
Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anayasa değişikliği talebi, yıllardır vardır ve bilinir. Çok sayıda partinin anayasa teklifi olmuştur, CHP dahil. Şimdi CHP'li arkadaşlar 'hayır' falan diyor ya, o zaman adama sormazlar mı, siz niye defaatle anayasa teklifleri hazırlayıp, gündeme getirdiniz? Üniversitelerin anayasa teklifleri vardır. Hukukçuların anayasa teklifleri vardır. Yani bu memlekette 1982 Anayasasının değiştirilmesiyle ilgili çok sayıda teklif olmuştur. Geçtiğimiz dönemde Parlamentodaki partiler ortak komisyon kurarak anayasa değiştirmeye kalkmadılar mı? CHP'de o komisyona üye vermedi mi? Demek ki Türkiye'de bir anayasa değişikliği talebi var."
- "Nasıl oluyor da tek adamlık oluyor?"
Anayasa değişikliğinin şimdi bir yönetim modeli getirdiğine dikkati çeken Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Maalesef başından itibaren anayasa değişiklik paketiyle ilgili 'hayır' cephesinde bulunan, başta ana muhalafet partisi olmak üzere birçok çevre, niye 'hayır' dediklerini anlatmak yerine, yalan dolan işlerle milletin kafasını karıştırmaya çalıştılar. Önce dediler ki bu bir diktatörlük getirir. Sonra gördüler ki yüzde 50 artı 1 ile seçilen diktatör olur mu? Milletin yüzde 50'sinden fazlasının oyunu alacak bir kimse, sivri uçlarda olmaz. 'Mahşeri vicdan' diye bir söz var Türkiye'de. Makul çoğunluk yanlışta buluşmaz. Eğer bir ülkede makul çoğunluk, yüzde 50 artı 1, bir şekilde bir adamı seçiyorsa oradan tek adamlık çıkmaz. Kaldı ki yanlış söylüyorlar. Tek adamlık esas bugünkü mevcut anayasanın 104. maddesindedir. Açın ve okuyun... Şimdi biz tam tersine, tek adamlığı sona erdirmek, layüsel ve çok yetkili bir cumhurbaşkanlığını sonlandırmak için, ikiye bölünmüş iradeyi ortadan kaldırmak için, milletin yetkilendirdiği ama milletin esas olduğu bir cumhurbaşkanlığı getiriyoruz. Milletin beş yıldan beş yıla oylarıyla hesap sorduğu ya da parlamentoda yeterli çoğunluk bulursa hesap sorulacak bir cumhurbaşkanlığı modeli, nasıl oluyor da tek adamlık oluyor? Bu yalanının tutmadığını gördüler."
"CHP'li arkadaşlar hiç iktidar olmadıkları için..."
"Hayır" kampanyası yürütenlerin, "Cumhurbaşkanı bir sabah kalkacak, kafası bozulacak, meclisi feshedecek.' dediklerini aktaran Kurtulmuş, "Allah aşkına, hangi sorumlu devlet adamı, kafası bozulur, yeniden seçim yapılmak üzere karar verir. CHP'li arkadaşlar hiç iktidar olmadıkları için, uzun yıllar iktidar olmayı hayal dahi edemedikleri için, 'nasılsa bizden birisi orada olmaz, Tayyip Erdoğan ve ona benzer birileri cumhurbaşkanlığında oturur' diye hep mazeret üretmeye çalışıyorlar. Tam da bu madde, bizim tekliflerimizin darbe savar bir maddesidir. Sistem kitlenirse, sistemi çözmek için bir emniyet supabı olarak seçime gidilir." değerlendirmesinde bulundu.
Numan Kurtulmuş, eğer sistem kitlenirse sistemi çözmek üzere millete müracaat edileceğini, sözün de kararın da tek sahibi olan milletin ne karar verirse onun kabul edileceğine dikkati çekti.
- "Fesih, 12 Eylül'ün yaptığıdır"
Fesih ile yenileme arasındaki farkın da "fesih" tartışmasını açanlar tarafından bilinmediğini dile getiren Kurtulmuş, "Fesih, 12 Eylül'ün yaptığıdır. Parlamentoyu kapatmaktır, partileri kapatmaktır... Fesih dediğin şey, 15 Temmuz akşamında yapılmaya çalışılandır. Eğer 15 Temmuz'da o meşum darbe teşebbüsü başarılı olsaydı, bugün bir tane milletvekili olmayacak, hiçbir siyasi parti hayatta olmayacaktı. Halbuki bu değişiklikte yenileme söz konusudur. Milletvekillerinin milletvekilliğinin, cumhurbaşkanının da cumhurbaşkanlığının yenilenmesi meselesidir." açıklamasında bulundu.
Kurtulmuş, milletin, yeni gelecek olan sistemi çok iyi anladığını, seçim akşamı çıkan sonucun beş yıl ülkenin yönetimi için yeterli olacağını ifade etti.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş'a konuşmasının sonunda Memur-Sen Ordu İl Başkanı İsmail Çelenk hediye takdim etti.
Son Dakika › Politika › Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?