Başbakan Binali Yıldırım, aralarında siyasiler, yazarlar ve gazetecilerin de bulunduğu kişilere yönelik açtığı bin 500 davayı geri çektiğini belirtti.
Yıldırım, CNN Türk ve Kanal D ortak yayınında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
"Anayasa çalışmalarıyla ilgili uzlaşı sağlanan 60 madde ortaya konulup, üzerine başka çalışmalar mı eklenecek?" sorusuna Yıldırım, "Hayır, o ayrı. O çalışma devam edecek. Uzlaşma komisyonu tekrar kurulacak, onlar çalışacaklar. Sonunda bir noktaya gelecekler ama onu beklemeden daha küçük bir paket, hepsi değil de önemli... Mesela CHP, 'Ben, şu hususlar olsun istiyorum.', MHP 'Şu hususlar', biz, 'Şunlar olsun' diyeceğiz, onları ortaya koyacağız. Bunlar içerisinde ortak istediklerimiz hangisi, onları tespit edeceğiz, diyeceğiz ki bu maddeleri hızlı bir şekilde Meclis'e getirelim." yanıtını verdi.
Yıldırım, üç partinin kabul etmesi durumunda referanduma gerek kalmayacağını ifade etti.
"HDP'nin hatırlatılması" üzerine Yıldırım, "Üç olur, dört olabilir. 'Ben de katılıyorum.' derse, o da alınır. Öyle bir sınırlama yok ama biz şu anda iki partimizle görüşme yaptık. O da düşünülebilir, onda da bence bir mahzur yok." dedi.
" AK Parti'nin önceliğinde bir yargı düzenlemesi var değil mi?" sorusuna Yıldırım, "Avrupa Birliği konusu da olması itibarıyla bu yüksek idare mahkemesi ve askeri yargıtayın kaldırılması, yargı birliğinin sağlanması... Bunda zannediyorum bütün partilerin mutabakatı var. CHP'nin, HSYK'nın yapısının tekrar gözden geçirilmesi yönünde teklifi var." karşılığını verdi.
Yıldırım, devlet memuru, kamu görevlisi tanımının daha da anlaşılır hale gelmesi yönünde bir tekliflerinin olacağını söyledi.
"Mini pakette Genelkurmay Başkanlığının, Cumhurbaşkanlığına bağlanması olacak mı?" sorusu üzerine Yıldırım, "Biz bunu arzu ederiz ama diğer partilerin bu konuya destek verip vermemelerine bağlı. Partilerin ortak paydada birleştikleri maddeleri gündeme getireceğiz. Belki 5 tane biz götüreceğiz, 5 tane CHP, 5 tane de MHP, etti 15. Bunların içinde 15'i de tutabilir de veya 8 tanesi benimsenirse, 8 taneyi götüreceğiz." ifadelerini kullandı.
"Vatandaşın özlediği tablo"
"Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde liderlerin bir araya gelmesi ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun siteminin ardından sizin ertesi gün görüşmeniz, özlenen görüntülerdi. Bunu bu şekilde sürdürmeye kararlı mısınız?" sorusuna, Başbakan Yıldırım, şu yanıtı verdi:
"Biz kararlıyız. Bu konuda üzerimize düşeni yapacağız. Ben, gerek CHP gerek MHP Genel Başkanlarının da bu konuda samimi olduklarını düşünüyorum. Birçok konuyu konuşarak, görüşerek çözebiliriz. Bu ülke hepimizin. Bu ülkenin geleceği hepimizi ilgilendiriyor. Bu milletin huzuru, güvenliği, geleceği hepimizin konusu. O yüzden kavga edecek çok fazla şeyimiz yok ama paylaşacak çok şeyimiz olduğunu düşünüyorum. Türkiye'nin asgari müşterekleri var. Türkiye büyük bir bölücü terör, küresel FETÖ terör tehdidiyle karşı karşıya. Bu tehditlere karşı nasıl ortak zeminde birlikte hareket edebiliyorsak, Türkiye'nin geleceğini, evlatlarımızın, gelecek nesillerin daha iyi bir ülkede yaşaması, muasır medeniyetler seviyesine Gazi Mustafa Kemal'in gösterdiği hedefe ulaşmamız için pekala her konuda olmasa bile birçok konuda ortak hareket edebiliriz, birlikte iş yapabiliriz."
Yıldırım, partilerin vaatlerinin, programlarının ayrı olabileceğini ancak bütün bunlara rağmen birlikte hareket edilmesi, ülke, millet için fedakarlık yapılması gerektiğinin altını çizdi.
"Size, çevrenizden 'İyi oldu bu görüntü.' diye tepki geliyor mu?" sorusu üzerine Yıldırım, "Tabii. Hele hele bu hain darbe teşebbüsü ile başlayan bu süreçte zannediyorum vatandaşlarımız çok mutlu. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda çok büyük bir nezaket gösterdi, liderleri davet etti. Sağ olsun parti başkanları da bu davete icabet etti. Hep beraber tüm meseleleri konuştuk. Bunlar, Türkiye'nin, vatandaşların özlediği tablolar." değerlendirmesinde bulundu.
"Topluma örnek olmamız lazım"
"Siz de muhalefet liderlerine açtığınız davaları çekiyor musunuz?" sorusu üzerine Yıldırım, "Ben de çektim. Dün yaptık galiba, çok sayıda var, hepsini çektim. Genel olarak üç lidere yönelik değil, birçok yazar, gazeteci vesaire onlara yönelik hepsini çektim. Benim bin 500 davam varmış, bana gelen habere göre. Bayağı var." dedi.
"Bu konuda muhalefete bir çağrınız var mı?" sorusuna Yıldırım, "Galiba Kemal Bey de benzer bir şey yaptı diye duydum ben. Tabii ki bunlar bir iyi niyet, samimiyet göstergesidir. Bizim tabii hiç kimseyle davalı, nizalı, kavgalı olmak arzumuz değil. Bizim topluma örnek olmamız lazım ama maalesef siyasetçi olmanın da ağır bedeli var. Herkes, her türlü hakareti, iftirayı hak zannediyor ve acımasızca yapıyorlar. Biz, şahsımız değil ama işgal ettiğimiz makamın itibarını korumak mecburiyetindeyiz. Yoksa bu davalar bizim kendi kendimize tatmin etmek için açtığımız davalar değil." yanıtını verdi.
Yıldırım, bundan sonra dava açacak düzeyde bir olayla karşı karşıya kalmamayı ümit ettiğini söyledi.
"Devlet memuriyetiyle ilgili 657 sayılı kanun değişecek mi?" sorusuna karşılık Yıldırım, "657 değişmiyor, 657'ye mesnet, temel teşkil eden anayasa hükmü var. Anayasa hükmü, onda bir değişiklik öneriyoruz. Değişiklik önerimiz şu, bir devlet memuru var, bir devlette çalışan kamu işçisi var, sözleşmeli var, değişik sözleşme, kadro karşılığı sözleşmeli var, bütün bu statülerin tek bir ad olarak ele alınması, bunun adı kamu çalışanı olabilir. Kamu çalışanı deyince herkesi kapsar. Bu şekilde bir düzeltme, yaşanacak ihtilafları, davaları da ortadan kaldırır diye düşünüyoruz. Onu esas alarak anayasaya uygun kanun yapılabilir." ifadelerini kullandı.
"Yatılı okul öğrencilerine af"
"Harbiyeliler konusu ne olacak? Üniversitelerle ilgili de benzer bir durum var, tüm bunlar için ne diyorsunuz?" sorusunu yanıtlarken Yıldırım şunları söyledi:
"Liselerde okuyanlar, Deniz Lisesi, Kuleli Askeri Lisesi veya havacılık lisesi varsa, onlarla ilgili bütün buradaki öğrenciler zannederim 4 bin civarında. Bunların, o okullara girişte aldıkları puanlar dikkate alınarak liselere, meslek liselerine dağıtılacaklar, yani bir hak kayıpları olmayacak. Ayrıca bunların yatılı okumalarından kaynaklanan yükümlülükleri var, onlara girerken bir senet imzalatılıyor, deniyor ki 'Ayrılırken şu kadar, 200 bin lira para ödeyeceksin.' Onları da affediyoruz. Sadece onları affetmiyoruz, daha önce bir şekilde atılmış, ayrılmış ama tazminatlarını ödeyemeyen bütün askeri öğrencilerin de bu tazminatlarını affediyoruz. Böylece büyük bir mağduriyet var, o mağduriyetler ortadan kalkmış oluyor."
Yıldırım, mevcut öğrencilerin mezun olmayacağını belirterek, "Mevcut öğrenciler ve mezun olacaklar da dahil, onlar da YÖK tarafından harp okuluna giriş puanları esas alınarak, istedikleri yerlere kayıtlarını yaptırabilecekler. Dolayısıyla onların da bir hak kaybı olmayacak." dedi.
FETÖ'ye ait 15 üniversitenin kapatıldığını, varlıklarının Maliye Bakanlığına veya Vakıflar Genel Müdürlüğüne devredildiğini hatırlatan Yıldırım, oradaki öğrencilerin de aynı şekilde hami üniversitelerin ilgili bölümlerine nakledileceğini, hak kaybının olmayacağını ifade etti.
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › Başbakan Yıldırım: (5) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?