Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, terörle mücadele operasyonlarının gerçekleştirildiği bölgelere ilişkin, "O bölgeyi terk eden, devletin ve milletin birliğinin yanında olduğunu açıkça ifade eden Kürt kardeşlerimiz yaşadıkları bölgelere tekrar dönmezlerse, maalesef bu temizlikler PKK'nın lehine işlemiş olur" dedi.
Destici, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, terörle mücadele kapsamında Cizre'nin ardından dün de Sur'daki operasyonların son bulduğunu belirtti.
Güvenlik güçlerinin, bölgenin diğer yerleşim birimlerinde de mücadele faaliyetlerini yoğun şekilde yürüttüğünü ifade eden Destici, operasyonlarda şehit düşen güvenlik güçlerine Allah'tan rahmet, yaralananlara da acil şifalar diledi.
Güvenlik güçlerinin bu mücadelesinde diğer unsurların yerine getirilmemesi durumunda 'teröristlerden temizlendi' denilen yerlerde birkaç ay içerisinde tekrar terör unsurlarıyla karşı karşıya kalınabileceğini savunan Destici, "O bölgeyi terk eden, devletin ve milletin birliğinin yanında olduğunu açıkça ifade eden Kürt kardeşlerimiz yaşadıkları bölgelere tekrar dönmezlerse maalesef bu temizlikler PKK'nın lehine işlemiş olur. PKK önümüzdeki günlerde buraları kurtarılmış bölgeler ilan eder ve silahla elde edemediğini kolay yollardan elde etmiş olur" değerlendirmesinde bulundu.
Terör örgütüne finans desteği sağlayan her türlü unsurun acilen bertaraf edilmesinin önemine değinen Destici, topyekun mücadele çalışmalarına ulusal ve uluslararası boyutta hız verilmesi gerektiğini bildirdi.
Dokunulmazlıkların kaldırılması
Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin tartışmaları da değerlendiren Destici, TBMM'ye gönderilen fezlekelerin TBMM Genel Kurulu'na acilen getirilmesini istedi.
Özellikle teröre destek veren isimlerin dokunulmazlıklarının acilen kaldırılmasını ve o milletvekillerinin hukuk kuralları çerçevesinde adalete teslim edilmelerini istediklerini vurgulayan BBP Genel Başkanı Destici, "Kurulduğumuz günden bu yana kürsü dokunulmazlığı hariç bütün dokunulmazlıkların kaldırılmasını savunan bir siyasi hareketiz. Meclis'ten öncelikle bu PKK'lı milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını talep ediyoruz" diye konuştu.
Yeni anayasa tartışmaları
Yeni anayasa yapma sürecinde iktidarın öncelikle Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Kanunu'nu demokratikleştirmesi gerektiğini belirten Destici, şunları söyledi:
"Bunu yapacak güçleri var. Bu iki madde demokratikleşmeden oluşan bir Meclis'ten sivil, demokratik bir anayasa çıkmaz. Çünkü Meclis, liderlerin iki dudağının arasında. Bir kere Meclis'in bağımsızlığına kavuşması lazım."
"Tayyip Erdoğan fobisiyle masaya oturulmaz ya da masadan kalkılmaz"
Anayasa Mutabakat Komisyonu'nda masadan kalkan CHP'nin tavrını da eleştiren Destici, şöyle devam etti:
"CHP'nin tavrını doğru bulmuyorum. 'Başkanlık sistemi varsa biz masada olmayız.' Böyle bir ön yargı olamaz. ya da Tayyip Erdoğan fobisiyle masaya oturulmaz ya da masadan kalkılmaz. Karşı çıkabilirsiniz. Ben de tam demokratik parlamenter sistemi savunuyorum. Ama benim bunu savunuyor olmam, karşıdakinin fikrini dinlememem anlamına gelmez. O gelir kendi fikrini söyler, ben kendi talebimi söylerim. Uzlaşma Komisyonu zaten 4 parti, eşit üye ve oy birliği, karar... 4 parti uzlaşmadıktan sonra AK Parti ne getirirse getirsin o komisyondan geçmez. ya da HDP, MHP ne teklif ederlerse etsin, 4 parti anlaşmadıktan sonra zaten o kabul görmez. Dolayısıyla da ben neden bu tür ön şartlarla masadan kalkıldığını anlamakta güçlük çekiyorum."
Konuşulamayacak hiçbir konunun olmaması gerektiğini vurgulayan Destici, millet için, Türk ve İslam coğrafyası için en hayırlı ne ise onun yapılması gerektiğini kaydetti.
Meclis'teki her partinin kendisine göre bir anayasa yapılmasını istediğini anlatan Destici, "Kendin için değil milletin huzuru, güveni, refahı için anayasa isteyeceksin. Niyet halis olursa, üzüm yemek olursa buradan sonuç alınır. Ama ben bugün 4 partinin de niyetlerinin halis olduğunu düşünmüyorum" ifadelerini kullandı.
Suriyeli sığınmacıların durumu
AB ile Türkiye arasında Suriyeli sığınmacılar konusunda yapılan görüşmelerin büyük bir başarı gibi kamuoyuna yansıtılmaya çalışıldığını iddia eden Mustafa Destici, ortada bir mutabakatın bulunduğunu ancak imzaya dökülmüş herhangi bir konunun bulunmadığını belirtti.
"Biz 10 milyar avro verelim, Avrupa alsın tüm mültecileri"
Öne çıkan maddelerden birisinin geri kabul anlaşması olduğuna işaret eden Destici, konuşmasına şöyle devam etti:
"Türkiye özellikle şu anda Yunan adalarında bulunan bütün mültecileri Türkiye'ye alacak ve aldığı mülteci sayısı kadar da AB'ye, AB'nin seçtiği mültecileri gönderecek. Bundan sonra da Türkiye üzerinden AB'ye mülteci geçişine anlaşma dışında kesinlikle müsaade edilmeyecek. Bu, Türkiye'nin yükünü daha da artıracak. Bunun karşılığında da AB'nin bize 6 milyar avro vereceği söyleniyor. Yaklaşık bir yılda 3 milyar avro gelecek. Benim teklifim de biz 10 milyar avro verelim Avrupa alsın tüm mültecileri. Avrupa'nın imkanları, coğrafyası Türkiye'den daha geniş."
Yapılan anlaşmaların amacının Yunanistan'ı kurtarmak olduğuna vurgu yapan Desteci, "Ne diyor Almanya Başbakanı, 'eğer biz Türkiye ile anlaşamasaydık Yunanistan bu yükü kaldıramazdı.' Aslında yaptıkları Türkiye'ye iyilik değil, Yunanistan'ı kurtarmak. Onun için Türkiye'nin daha dik, daha kararlı bir duruş sergilemesi lazım. Biz zaten bu kadar yükü çekmişiz, Türkiye, AB'nin vereceği 6 milyar avroya kalmamıştır diye düşünüyorum. İnşallah Türkiye'yi yönetenler geçmişte de olduğu gibi 'Biz iyi niyetliydik, biz tüm iyi niyetimizi ortaya koyduk ama AB bizi aldattı, oyaladı' demezler" diye konuştu.
Son Dakika › Politika › BBP Genel Başkanı Destici Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?