CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Maltepe Havagazı Fabrikası'ndaki yıkıma ilişkin, "İçerisinde 350 ton asbest olduğu bilinerek Ankaralılar büyük bir çevre ve sağlık felaketi ile yüz yüze bırakıldı." dedi.
Emir, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Maltepe Havagazı Fabrikası'nın yıkım çalışmalarında gerekli tedbirlerin alınmadığını öne sürdü.
Asbestin birebir kanser yapan, bilinen en tehlikeli kanserojen maddelerden birisi ve çok düşük miktarlarda solunsa dahi 5-10 yıl sonra akciğer kanseri yapacağı neredeyse kesin olan tehlikeli bir madde olduğunu ifade eden Emir, 2013 yılında çıkarılan asbest yönetmeliğini anımsattı.
Asbest yönetmeliğinde, asbestli binaların nasıl söküleceğinin açıkça yazıldığını belirten Emir, "Bu olaylar hiç başlamadan belediyeyle yazışmalarımızdan da biliyoruz ki Ankara Büyükşehir Belediyesi o binanın asbestli olduğunu ve asbestin nasıl sökülmesi gerekiyorsa öyle söküleceğini biliyor ve ona göre de işi ihale etmiş durumda. 25 Şubat'taki o yıkım görüntülerine ve sonraki görüntülere baktığımızda asbest sökümüne dönük hiçbir yapılması gereken işlemin yapılmadığını maalesef görüyoruz. Biz gittiğimizde işçilerin maskeleri de yoktu, herhangi bir karantina önlemi alınmamıştı." ifadesini kullandı.
Söz konusu fabrikanın 25 Şubat'ta içerisinde 350 ton asbest olduğu bilinerek yıkımına başlandığını, "Ankaralıların büyük bir çevre ve sağlık felaketi ile yüz yüze bırakıldığını" savundu.
Asbestin boruların dışında, kazanların yapısında ve tuğlaların içerisinde olacağını kaydeden Emir, "Hiç kimsenin orada asbest bulmak gibi bir görevi yoktur. Belediye başkanı orada asbest olmadığını gösterecek." dedi.
Emir, ellerinde 3 ölçüm olduğunu, Mimarlar Odasının ölçümünde asbeste rastlandığını fakat Ankara Büyükşehir Belediyesinin özel bir firmaya ve MTA'ya yaptırdığı ölçümlerde asbest çıkmadığını söyledi. Emir, şöyle devam etti:
"Arada teknik sorunlar var. MTA'nın belediyeye yaptığı analiz x ray diffraction yöntemiydi. Bu yöntem bazen yanlış sonuçlar verebilecek bir sonuçtu. Bakın o sonuç 'yanlıştı' demiyorum. Yanlış olabilecek bir sonuçtu. Diğer özel laboratuvar ise sadece hava ölçümleri yapabilen bir laboratuvardır. Yani katı yerden ölçüm alamıyor. Ne zaman yaptırdı? Olaydan 7 gün sonra gitti havadan, bir kilometre uzaktan ölçüm aldırdı ve o ölçümde asbest çıkmayınca, 'CHP'liler ve meslek odaları yaygara yapıyorlar gidin dava edin' dedi. Bizim senin davandan korkacak halimiz yok ama sen bu halktan bu milletten kork. Çünkü bu ölçümler zamanında ve tekniğe uygun yapılmalıydı.
MTA'nın yaptığı analiz ise 2 adet katı numune analizi alınmış ama yine bu ölçümlerin yıkım bölgesinden de yapılmış olması gerekirdi. Yani 2 ölçüm yerine yüzlerce ölçüm alınmış olması gerekirdi. Belediyenin yaptırdığı ölçümlerinde iki temel sorun var. Birincisi, zamanında yapılmamış diğeri ise yerinde yapılmamış olmasıdır. Bu nedenle bu iki ölçüm doğru olsa dahi sağlıklı olduğunu asla iddia edemeyiz."
Emir, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'i istifaya, yetkilileri de sorumlu davranmaya davet etti.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve Ankara Tabip Odası temsilcileri de yaşanan sürece ilişkin görüşlerini paylaştı.
Bir gazetecinin bazı velilerin çocuklarını okula göndermediğini ve asbest tehlikesinin devam edip etmediğine ilişkin sorusunu yanıtlayan Emir, "Olayın görünür hali, uyulmayan yönetmelikleri göz önüne aldığınız ve ölçümlere baktığınız zaman orada büyük bir ihtimalle asbest var. Orada kesinlikle asbest olmadığını ispatlayana kadar orası tehlikeli kabul edilmelidir. Sorun buradadır. Asbestin varlığı, yokluğu tartışılabilir bir şey değil. Bana sordukları zaman 'ben size çocuğunuzu gönderin' diyemem diyorum." dedi.
Son Dakika › Politika › CHP Ankara Milletvekili Emir Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?