CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, çözüm sürecine ilişkin, " İmralı'da pazarlık masasını kim kurdu? Oraya hukuk dışı görüşmeler için devletin istihbarat teşkilatını, terör örgütünün karşısına kim gönderdi? Bunlar unutulan konular değil" dedi.
İskitler'de esnafla sohbet eden Koç, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Koç, bir gazetecinin, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çözüm sürecine ilişkin gazetelerde yer alan açıklamalarını" hatırlatması üzerine, "İmralı'da pazarlık masasını kim kurdu? Oraya hukuk dışı görüşmeler için devletin istihbarat teşkilatını, terör örgütünün karşısına kim gönderdi? Bunlar unutulan konular değil. Eğer çözülmesi gereken bir mesele varsa gel milletin meclisine, meşru temsilciler var orada" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasi sorumluluğunun olmadığını savunan Koç, Erdoğan'ın, başbakanlığı döneminde yaptıklarını şimdi inkar ettiğini ileri sürdü.
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'ya yönelik 'kendi başına hareket edemez' açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusu üzerine Koç, Annan Planı'nın oylanması ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin, Avrupa Birliği'ne üye kabul edilmesinden sonra, Türkiye'deki iktidar uygulamalarının, Kıbrıs'ı çok farklı bir politik noktaya çektiğini söyledi.
Koç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gereksiz yere bir polemiğe girdiğini iddia ederek, "Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın gücü yetiyorsa, 100 yıllık bir sürecin hesabını bugünkü Türkiye'den soran Putin'e, Merkel'e, Hollande'a, Avrupa Parlamentosuna, sarayında konuk ettiği Papa Efendiye cevap versin. Kıbrıs'ın Cumhurbaşkanına cevap vereceğine, gücü yetiyorsa onlara cevap versin" diye konuştu.
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 'KPSS'de usulsüzlük yapanların maaşlarının geri alınabileceğine' ilişkin ifadeleri var. Bu mümkün mü, nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna, Koç, şu yanıtı verdi:
"Belli bir kesimle kavgaya başladıktan sonra, yaşanan her yolsuzluk ya da sahtekarlık boyutunda sorumlu icat etme noktasında kendini görevli gören bir hükümet var. Geçmişte CHP'nin, 'bu sınavlarda yolsuzluk yapıldı, bunlar araştırılsın' dediğinde, parmak çoğunluğuyla bunların hepsini reddettiler. Şimdi, siyaset onları daha önce birlikte davrandıkları kesimlerle kavga eder noktaya getirdi. Daha önce göz yumdukları, görmezden geldikleri, milletin hakkının çalındığı sınavlar gibi bütün bu süreçlerde suçlu yaratma peşine girdiler. Demek ki bir yolsuzluk, sahtekarlık yapıldı ve şimdi bunu birilerine suç yıkarak araştırma ihtiyacı duyuyorlar. Bütün bunların araştırılması gerekiyor. İktidarın, bütün bu uygulamalardan sonra 'vallahi billahi benim hiçbir sorumluluğum yok, sorumlu bu' diye üzerindeki siyasi sorumluluğu bir kenara atma şansı yok."
-"Yakın zamanı kimse unutmadı"
Koç, Ordu'da TEOG sınavında, soruların bulunduğu kapalı kutunun kilidinin kırıldığı ve buna yönelik bir tutanak tutulduğu iddiasının bulunduğunu belirterek, bunun, sınavın güvenirliğini tartışmaya açacak bir noktada olup olmadığının önemli olduğunu ifade etti.
"Sincan Çocuk Yetiştirme Yurdu'nda" yaşanan olaylara ilişkin bir başka soruya da Koç, "Türkiye'de devletin güvenirliğine, sıcaklığına emanet edilmiş çocuklarımızın, ne şartlar altında büyütüldüğüne, eğitildiğine hepimiz tanık oluyoruz. 'Balık kokarsa, baştan kokar' derler. Neresinden tutsanız elinizde kalıyor. O görüntüleri izleyip, dayanmak mümkün değil. Siyasi iktidar, iktidar gücünü kaybetmenin telaşı içinde, herhalde bu konulara dönük herhangi bir girişimde bulunmaz. Temel sebebine gelince yine kadrolaşma, yine özel ihtisas gereken yerlerde o ihtisası gerektirecek eğitime sahip olmayan kişilerin istihdam edilmesi" yanıtını verdi.
Haluk Koç, "HDP ile paralel yapının işbirliği yaptığı" iddialarına yönelik, "Yakın zamanı kimse unutmadı, 'Biz safmışız, aldatılmışız' sözleri hiçbir şey ifade etmiyor. Hiç de saf değiller, bilakis cin gibiler. 'Bitsin bu hasret, gel kavuşalım' diye gözyaşı dökenler, methiyeler düzenler bunlar. 'Ne istediniz de vermedik' diyenler bunlar. O zaman her şey iyi, hoştu. Şu anda kendisine dönük bir süreci tehlike olarak gördüğü için, eski yol yürüdüğü kesimlere farklı bir davranışta bulunuyor" dedi.
"Amerikan tipi başkanlık sistemine geçilir mi" sorusuna karşılık Koç, böyle bir şeyin olmayacağını ancak, olması durumunda da ne mahkemelerin ne de Meclisin kalacağını savundu.
İskitler esnafından "kentsel dönüşüm" şikayeti
İskitler esnafı sohbette, "kentsel dönüşüm adı altında yerlerinden edilmek istendiklerini" söyledi. Konunun takipçisi olacağını belirten Koç, "Kentsel dönüşümün, rantsal dönüşüme" döndüğünü savundu.
Açıklamanın ardından, İskitler'de hurdacılık yapan Veysel Taşatan isimli bir vatandaş, şiir okudu.
Koç, bölgeden ayrılırken, İskitler esnafının sahip çıktığı, "evsiz olduğu" belirtilen Fatma Bulut, isimli yaşlı bir kadınla da bir süre görüştü.
Son Dakika › Politika › CHP Genel Başkan Yardımcısı Koç Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?