CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztrak Açıklaması

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, iş adamlarına ve basına yapılan baskıların dikta rejimlerini aratmadığını söyledi.

Öztrak, düzenlediği basın toplantısında, AK Parti kadrolarının milletin malına, mülküne, haber alma özgürlüğüne göz diktiğini savundu. "AKP kadrolarına giderek hukuk ve piyasa düşmanlığı hakim oluyor. Bu kadrolar, uzun süredir muhalif gördükleri şirketlere ve basın kuruluşlarına baskılar yapıyor" diyen Öztrak, bunun en son örneğinin Kayseri'de yaşandığını ve Boydak Grubu yöneticilerinin gözaltına alındığını belirtti.

Gözaltına almada gerekçenin "nitelikli yağma" olduğunu anlatan Öztrak, yeni yeni cürüm tanımları ortaya çıktığını, varsa bunların usulüyle soruşturulması gerektiğini, ancak son dönemde ülkenin büyük şirketlerine soruşturmaların davul ve zurnayla yapıldığını ileri sürdü.

Öztrak, 2007 yılından beri hukukun iktidarın kendi amaçları için kullanıldığını iddia ederek, şöyle konuştu:

"Yargı kararlarının yok hükmünde sayıldığı, anayasayı korumakla yükümlü olanların anayasayı ilga ettiğini açıkça itiraf ettiği, 'hukukun fiili duruma uydurulması lazım' denildiği oldukça ilginç günlerden geçiyoruz. Yönetimde keyfilik artıyor. İş adamlarına ve basına yapılan baskılar dikta rejimlerini aratmıyor. Medyadaki bazı tetikçiler hedef gösteriyor; hukuk ve emniyet bu hedeflere adeta lazer güdümlü füze gibi gidiyor. AKP milletvekilleri medya organlarını basıyor, 'bunlar dayaktan anlar' diye kabadayı ağzıyla konuşuyor, AKP yönetimi ise milletvekilini uyarmak ve ceza vermek yerine sahipleniyor. Aslında 2007'den sonra bu olaylara şahit olmaya başladık. Bugün yaşadıklarımızı 12 Eylül dikta rejiminde bile yaşamadık. Hukuk, 12 Eylül'de bile bu kadar iktidarın sopasına dönüşmedi. Baskın yapılan, ceza kesilen şirketlerin önemli kısmı borsaya kote edilmiş şirketler. Bu yapılanlar milli serveti batırma işlemidir. Bugün yapılanlar sonucunda ülkede sadece sivil özgürlükler değil, ekonomik özgürlükler de daralıyor. İnsani gelişmişlik ile demokrasi arasında doğrudan ilişki var. İnsani gelişmişlik bakımından dünyada ilk 20'de olan ülkeler demokrasiyle idare ediliyor. Son 20'deki ülkeler, otoriter veya melez rejimlerle idare ediliyor. Türkiye de 'melez rejimler' kategorisinde."

Öztrak, yaşanan otoriterleşme sona ermedikçe Türkiye'nin büyümesi ve zenginleşmesinin mümkün olmadığını ifade ederek, milleti "kaos ve Recep Tayyip Erdoğan" ikilemiyle tehdit ederek, zorbaca anayasa ve demokratik teamüller çiğnenerek ülkenin felakete sürüklendiğini savundu. Öztrak, "Memleketi kundaklayıp yangına benzin döküp sonra da yangını söndürmesi için milletin kendilerine itfaiyeci rolünü vermesini istiyorlar" diye konuştu.

Türkiye'de  hiçbir zaman iktidar değişirken sıkıntı yaşanmadığını, milletin iradesine karşı seçime gidildiğini ileri süreren Öztrak, şunları kaydetti:

"Uluslararası ekonomik konjonktür son derece kötü, sınırlarımız yangın yerine dönmüş, ülkede terör ve siyasi istikrarsızlık almış yürümüş. Böyle bir ortamda siz apar topar Cumhurbaşkanı'nın iradesiyle seçime gidiyorsunuz. Bunu millete izah etmek mümkün değil. Millet kendi iradesini tanımayanlara her zaman gereken dersi vermiştir, bu kez de verecek."