CHP İstanbul Milletvekili Serter Dershaneler

CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, dershanelerin eğitim sistemindeki yetersizliğin sonucu olduğunu belirterek, sınavları ortadan kaldırmadan dershanelerin kapatılamayacağını savundu.

Serter, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutlayarak, Türkiye'de kamuda en düşük maaşı alan öğretmenlerin OECD ülkeleri arasında en uzun süre çalışan kesim olduğunu ifade etti. Serter, "AKP iktidarı öğretmenleri itibarsızlaştırmıştır. Birçoğu geçinebilmek için ek iş yapmakta, öğrencilerden çeşitli okul ihtiyaçları için para toplayan tahsildarlar konumuna dönüştürülmüştür. 300 bin öğretmen atama beklemektedir. Bunlar arasında 34'ünün intihar etmesi, AKP'nin adalet anlayışını göstermesi bakımından önemlidir. AKP'nin öğretmen politikası yoktur. Öğretmenlerin temel sorunları çözülememiştir. AKP öğretmen politikasından, kendi ideolojik görüşü doğrultusunda öğretmen yetiştirmeyi ve kadrolaşmayı anlıyor" görüşünü dile getirdi.

Serter, 2002-2012 yılları arasında 5 bin 360 Diyanet İşleri Başkanlığı personelinin MEB'e atandığını, bunun siyasi ve ideolojik kadrolaşma olduğunu savunarak, "yandaş sendika olan Eğitim Bir-Sen'in üye sayısının 2002'den bu yana 14 kat arttığını" söyledi.

MEB'in 19 Ağustos'ta velilere gönderdiği mesajda "kız çocukları kontrol edin, erkek çocukları serbest bırakın" dediğini ifade ederek, bunun kadın ile erkeğin hiçbir zaman eşit görülmediğine inanan zihniyeti göstermesi bakımından önemli olduğunun altını çizdi.

Serter, "Türbanlı, çarşaflı öğretmenlerin rol model olduğu okullarımız, öğretmenlerin ve öğrencilerin nasıl bir ideolojik baskıyla karşı karşıya bulunduğunu ortaya koymaktadır. AKP'nin eğitimdeki hedefi belli olmuştur. Öğretmen politikası da bunu tamamlamıştır. AKP'nin hedefi birey değil kul, ulus değil ümmet yaratmaktır" görüşünü ileri sürdü.

Dershanelerin kapatılması ile ilgili soruları da yanıtlayan Serter, konuyla ilgili eleştirilere katıldığını belirterek, dershanelerin eğitim sistemindeki yetersizliğin sonucu olduğunu söyledi. Dershanelerin, okullar arasında eğitim bakımında var olan nitelik farklılığının sonucu olduğunu dile getiren Serter, şöyle konuştu:

"Bu koşullarda dershaneleri ortadan kaldırdığınızda bir fırsat eşitsizliği yaratırsınız. Sınavı ortadan kaldırmadan dershaneyi ortada kaldıramazsınız. Sınav yapıyorsanız dershaneyi ortadan kaldıramazsınız. Ne yazık ki Türkiye'de tek tip standart eğitim verilemiyor. Bunu kaldırdığınızda bunlar yeraltına inecek, her ev bir dershane olacak, öğretmenler evlere gidip özel dersler verecek, kayıt dışına itilecek. Başbakan cemaati kastederek, 'ne istedilerse verdik' dedi. Bu ne demektir? Yönetimde doğru olanı, programa konulanın sistematik şekilde herkese uygulanmasından bahsetmiyor, belli bir gruba nasıl ayrıcalık tanıdıklarının altını çiziyor ve bunu da iyi bir şey yapmış gibi açıklıyor. Sınavlar kalkmadan dershaneler fiilen kalkmaz, kapatırsınız ama kaldıramazsınız."

TBMM Başkanvekili Sadık Yakut'un karma eğitimle ilgili açıklamalarının kendisi için hiç şaşırtıcı olmadığını, MEB'in 4+4+4 sistemi başlarken yayınladığı kitapçıkta "müsait olduğu zaman ve gerek görüldüğünde kız ve erkek okullarının açılabileceğinin" yazdığını belirten Serter, "Bu AKP'nin bir olayı başlatırken izlediği klasikleşmiş yöntemdir. Yani öce suyu ısıtır birileri, sonra üzerindeki kurbağalar piştiklerini anlamazlar. Yakut da suyun altındaki ateşi yakan adamdır" ifadelerini kullandı.