CHP'li Demiröz Açıklaması

CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz,  kuraklık dolayısıyla tahıl üretimindeki belirsizliğin yakından takip edilmesi, spekülasyona fırsat verilmeden ve çiftçi mağdur edilmeden buğday ithalatı olanaklarının şimdiden kurgulanması gerektiğini söyledi.

Demiröz, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, bugünkü şartların meteorolojik kuraklığı tarif ettiğini belirterek,  2013 yılı sonbaharı olan Eylül, ekim ve Kasım aylarında Türkiye genelinde yağışların normale göre yüzde 14, bir önceki yıla göre yüzde 3 azalma gösterdiğini, ancak Aralık ayında ise normale göre yüzde 53, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 71 düzeyinde azalma olduğunu anlattı.  Ülke genelinde meteorolojik kuraklığın yaşandığını ifade eden Demiröz, bunun  tarımsal üretime etki açısından irdelenmesi gerektiğini vurguladı.

Türkiye'de ekilen tarım arazilerinin yaklaşık yüzde 75'lik kısmında tahıl tarımı yapıldığına işaret eden Demiröz,  bu alanın yüzde 70 gibi en büyük alanı buğday sahalarının oluşturduğunu anlattı. Buğdayın gıda sanayisinin yüzde 60 hammaddesini sağlayan önemli tarım ürünü olduğuna dikkati çeken Demiröz, şöyle konuştu:

"Buğday yetiştirilen alanların sadece yüzde 25'inde sulama yapma olanağımız var. Yüzde 75'i kuru tarım arazisinde, yağışa bağlı olarak ekilip hasat ediliyor. Ülkemizde yaşanan kuraklığın şu an en önemli etkisi serin iklim tahılları olan buğday, arpa, yulaf, çavdar üzerinde olduğu bir gerçektir. Ülke genelinde sonbahar yağışlarında çok fazla düşüş göze çarpmazken, kış aylarındaki kuraklık boyutunun daha da fazlalaştığı göze çarpmaktadır. Şu ana kadar buğdayın çimlenme ve filizlenmesinde ülke genelinde fazla sorunla karşılaşılmazken, Çukurova'da aşırı kuraklık nedeniyle çiftçimiz kış aylarında olmasına rağmen sulama yapmak zorunda kalmıştır. Gübre fiyatlarının da yüksek olması nedeniyle arazileri gübrelemekten uzaklaşmıştır. Türkiye, buğdayda  20 milyon tonu aşkın üretim gerçekleştirmektedir. Ancak ithalatçı durumda."

Tarım arazilerinin 8,5 milyon hektarlık kısmının ekonomik olarak sulanabilir olmasına rağmen 5,6 milyon hektarının sulandığını anlatan Demiröz, "Tahıllarda sulama ile ekilen arazi miktarı yüzde 25, geri kalan yüzde 75 iklim olaylarına bağlı. Kuraklık dolayısıyla tahıl üretimindeki belirsizlik yakından takip edilmeli, herhangi bir spekülasyona fırsat verilmeden ve çiftçi kazanç konusunda mağdur edilmeden buğday ithalatı olanakları şimdiden kurgulanmalı" dedi.

Bakanlığın üretim planlamasının olmadığını, desteklerin neye göre verildiğinin de belirsizliğini koruduğunu savunan Demiröz, "Uzun ve orta vadeli tarım  ve gıda politikamız yok. Herhangi bir üründe sıkıntı olduğunda gümrük vergilerini sıfırlayıp ithalatla çiftçiyi terbiye ediyoruz, onları üretimden uzaklaştırarak, korku salarak bir sonraki yıl o ürünün üretiminden uzaklaştırıyoruz" diye konuştu.

Geçen yılı ocak ayında Nevşehir'de incelemelerde bulunduklarını, patatesin  20 kuruş olması nedeniyle tarlada kaldığını anlatan Demiröz, "Çifti, geçen yıl 20 kuruş olunca patates üretiminden çekildi. Bakanlığın bunları öngörmesi lazım. Hemen 'bazı lobiler var' deniyor. Hayır, hiçbir lobi yok. Gümrük vergilerini indirdiğinizde de zararı üreticiler  görecek. Aynı şey kuru fasulyede yaşanıyor. Bakanlığın bunları öngörmesi, üretim planlaması ve hangi bölgede, hangi ürüne öncelik verileceğini yapması gerekir. İthalatı kimin yaptığını araştıralım. TMO vardı, kapısında 'Çiftçinin kara gün dostu' yazıyor. Tüm görevlerden uzaklaştırıldı. Nereden ithalat yapacaksınız, Arjantin ve Çin'den ithalat yapılacak ama oralarda da fiyatlar yüksek ve kuraklık orada da var. Bakanlığı uyarıyoruz; buğday ile ilgili sıkıntı olacak. Şubat ayında kar yağmadığında, serin iklim tahılları açısından rekolte düşük olacak. Şimdiden ithalatla ilgili tüm işlemlerin yapılması gerektiğini ifade ediyoruz. TMO devreye sokularak gereği yapılmalı" şeklinde konuştu. - TBMM