CHP Muğla Milletvekili Üstündağ Açıklaması

CHP Muğla Milletvekili Akın Üstündağ, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Muğla Doğal Sit Alanlarının Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Projesi'nin bölgenin doğal hayatını yok etmeye, kıyıları betonlaştırmaya, kıyıları talan etmeye yönelik olduğunu ileri sürdü.

Üstündağ, partisinin İstanbul Milletvekili Yakup Akkaya ile TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Muğla'nın doğal sit alanlarına yönelik "Doğal Sit Alanlarının Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Projesi"ni eleştirdi.

Projenin Muğla genelinde doğal sit alanlarının koruma derecelerini değiştirmeye yönelik olduğunu ve kentin doğal güzelliklerinin tehdit altına girdiğini savunan Üstündağ, bölge halkının projeye tepkili olduğunu söyledi.

Sivil toplum örgütleri ve vatandaşların Bakanlığa gönderilmek üzere projenin durdurulması için 20 bin imza topladığını dile getiren Üstündağ, "Bin 479 kilometre uzunluğa sahip Muğla'nın kıyılarını, sulak alanlarını, ormanlarını ekosistemini ve doğal hayatını yok edecek, kıyıların betonlaşmasına yol açacak bu proje Muğla'yı talan etme projesidir." diye konuştu.

Bakanlığın, 24 Ağustos 2014'te raporun hazırlanmasıyla ilgili ihaleye çıktığını anlatan Üstündağ, şöyle devam etti:

"Doğal sit alanları gibi önemli bir konuda ihaleyi alan firma bir gayrimenkul yatırım şirketi. Muğla kıyıları bir gayrimenkul yatırım şirketinin insafına terk ediliyor. Gayrimenkul şirketine hazırlanan sözde bilimsel rapor hala ortada yok. Kimse görmedi. Kimsenin görmediği bu sözde bilimsel rapora dayanarak Muğla'da 12 bin 562 hektar alan doğal sit statüsünden çıkarılıyor. 75 bin 258 hektarlık alanda ise sit statüleri düşürülüyor. Yangından mal kaçırılır gibi yapılan bu uygulamanın amacı nedir?"

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin 28 Temmuz 2017'de Dalyan'da yaptığı bir toplantıda vatandaşlara, "Biz bu raporları hala onaylamadık. Bu raporlar bittiğinde buraya gelerek, paylaşacağız, kimse endişe etmesin." dediğini belirten Üstündağ, ancak raporların 6 Aralık 2016'da onaylandığını, bu nedenle Özhaseki'nin sözünü yerine getirmediği gerekçesiyle istifa etmesi gerektiğini öne sürdü.