Doğru Bir Denge Olmadığını Görmüş Olduk"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, "(Faiz arttığı zaman döviz düşer) dengesinin doğru bir denge olmadığını bir haftalık süreçte görmüş olduk. Biz burada başka yöntemlerle inşallah ülkemizde yatırım, istihdam, üretim ekonomisinin daha da artması konusunda çalışmaya devam edeceğiz." dedi.

Dağ, AK Parti İl Başkanlığını ziyaretinde yaptığı konuşmada, Balıkesir'de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, 19 Eylül Gaziler Günü'nü kutladı.

AK Parti ile milletin kaderinin özdeşleştiğini ifade eden Dağ, bunun bilinciyle daha çok çalışmak durumunda olduklarını vurguladı.

Dağ, 24 Haziran seçimlerinden sonra ülkede yaşanan hadiseleri hep birlikte gözlemlediklerini belirterek, "Şu anda döviz üzerinde yaşanan hadisenin hiçbir şekilde ne siyasi ne de ekonomik gerçeklerle açıklanabilir bir durumu söz konusu değildir." diye konuştu.

Bunun bir manipülasyon olduğunun altını çizen Dağ, şöyle devam etti:

"Biz bunu daha önce de yaşadık ama burada inşallah hasar görmeden, Cumhurbaşkanımızın vakti zamanında dediği gibi 'teğet geçmesi' noktasında gerekli çalışmaları ekonomi yönetimimiz, Cumhurbaşkanımız ve bizler inşallah hayata geçirmeye gayret ediyoruz. Burada faiz durumu çok önemli. Cumhurbaşkanımızın bugüne kadar faize karşı duruşunu hep gördük ve takdir ettik. Faiz ile enflasyon dengesinin doğru orantılı olmadığı noktasında, sebep sonuç ilişkisi konusunda doğru bir bakış açısını hep dile getirdi, biz de bunu hep destekler noktada olduk."

Dağ, son bir haftalık süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konudaki tavrının ne kadar doğru olduğunun görüldüğünü belirterek, "(Faiz arttığı zaman döviz düşer) dengesinin doğru bir denge olmadığını bir haftalık süreçte görmüş olduk. Biz burada başka yöntemlerle inşallah ülkemizde yatırım, istihdam, üretim ekonomisinin daha da artması konusunda çalışmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

"İhracat en iyi dönemini yaşıyor"

Ülke ekonomisinin üretime dayalı olmadığı yönündeki eleştirileri kabul etmediğini anlatan Dağ, "Bu ülkede ihracat en iyi dönemini yaşıyor. Yıllık ihracat 170 milyar dolara dayanmış vaziyette. Peki ihracat sadece hizmet sektörüyle olan bir iş değil ki. İhracat dediğinde de 'Sadece betona parayı ayırdık, hep inşaat yaptık.' diyen muhalefet yetkilileri de var. Yani inşaatı veya betona yapılan yatırımı ihraç etme imkanı yok ki. Savunma sanayisine yapılan işleri gör, her sene gerçekleşen ihracat artışını gör." değerlendirmesinde bulundu.

İdlib mutabakatı

İdlib mutabakatına da değinen Dağ, şunları kaydetti:

"İdlib'de şu anda 4 milyon insan yaşıyor. Bu 4 milyon insana 'insan' nazarıyla bakan tek ülke Türkiye, tek lider de Recep Tayyip Erdoğan. İdlib'de yapılmış olan ateşkesle alakalı onu orada insani bir güvenlik alanı oluşturulması bizim insanlık tarihine bırakacağımız en büyük miraslardan biri olacaktır. Hem ülkemiz için gerekli. Çünkü 3,5 milyon Suriyeli kardeşlerimiz şu anda bizimle beraber bu ülke sınırları içinde yaşıyor. Bir o kadar daha insanı kaldırabilmek, onlarla ilgili bakım noktasında bir şeyler yapabilmek bizim için çok zor bir süreç olacak. Suriye'deki bu iç savaşta Esed, bu kişileri bir kenara sıkıştırmış ve netice alma konusunda belirli bir noktaya işi getirmiş olabilir ama ne dünya ne de Suriye halkı zalim Esed'i can alan diktatör olarak anacaktır."

Yerel seçimler

Dağ, yerel seçimler konusunda çok hassas çalışmalara devam ettiklerini vurgulayarak, "İnce eleyip sık dokuyoruz. Birçok açıdan değerlendirme noktaları ortaya koyuyoruz. Anket ve saha çalışmaları yapıyoruz. Birçok istişare mekanizmaları kullanıp çalışmaları yapıp inşallah 5-6 kalem olan bu istişare mekanizmasından sonra en doğru, en mantıklı kararı vermeye gayret edeceğiz. Çünkü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin hayata geçmesi noktasında bu seçim çok önemli, bunun farkındayız." diye konuştu.