AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Çözüm sürecini siz istediniz. Bir yıl boyunca bu sürece siz sahip çıktınız. Şimdi de bu süreci korumanızı sizlerden rica ediyorum. Çözüm sürecine sıkı sıkı sahip çıkmanızı rica ediyorum" dedi.
Başbakan Erdoğan, partisinin, Siirt'te Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği mitingde halka hitap etti.
Erdoğan, konuşmasının başında, Siirt ve isimlerini tek tek saydığı ilçe halkını selamdı. " Veysel Karani'nin şehri Siirt, İsmail Fakirullah'ın şehri Siirt, İbrahim Hakkı Hazretleri'nin şehri Siirt, evliyaların yurdu Siirt, yiğitlerin, mertlerin şehri Siirt, sizleri yürekten selamlıyorum" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
" Baykan, Eruh, Kurtalan, Pervari, Şirvan sizleri muhabbetle selamlıyorum. Tillo, yarım asır sonra ismiyle yeniden kucaklaşan Tillo, seni de iade ettiğimiz isminle gönülden selamlıyorum Tillo. Tillo'da tabelalar değişti mi? Allah hayırlı mübarek etsin. Milletine tepeden bakan devlet anlayışı artık son bulmuştur. Milletine mesafe koyan devlet anlayışı artık bizimle son bulmuştur. İnkar, ret, asimilasyon politikaları bizim dönemimizde geri gelmemek üzere kapanmıştır. Ne diyoruz, insanı yaşat ki devlet yaşasın. Bizim anlayışımız budur. Vatandaşına tepeden bakan, kibirle bakan ceberrut devlet değil vatandaşıyla kucaklaşan, bir olan, bütün olan devlet anlayışı artık Türkiye'ye hakim olmuştur. Bu ülke sizin ülkeniz. Bu ülkenin sahibi, 77 milyon, sizlersiniz. Siz ne derseniz artık o oluyor ve olacak. Bu ülkenin istikametini artık sadece siz belirleyeceksiniz. 30 Mart'ta işte bir kez daha bunu oylayacaksınız."
-"Damadınıza sahip çıktığınız için Allah sizlerden razı olsun"
"30 Mart'a hazır mısınız? 30 Mart'ta milli iradeye, 'evet' diyor muyuz? Demokrasiye evet diyor muyuz? 30 Mart'ta mührü AK Parti'ye vuruyor muyuz?" diye alandakilere sorular yönelten Erdoğan, vatandaşların "evet" diye yanıt vermesi üzerine, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maşallah. Siirt bugün her zamankinden daha fazla, kabına sığmıyor. Siirt daha bugünden 30 Mart'ın sonucunu belli ediyor. Rabbim sizlerden razı olsun. Vefanız, ahde vefanız için Rabbim sizlerden razı olsun. Hükümete, AK Parti'ye, başbakanınıza, yani damadınıza sahip çıktığınız için Allah sizlerden razı olsun."
-"Demokrasi tarihimizin en önemli seçimlerinden biri"
Siirt'teki meydanda okuduğu bir şiirden dolayı Pınarhisar Cezaevine gittiğini anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"O zaman İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıydım. Ne yaptım, adam mı öldürdüm? Bir şeyler mi çaldım? Ne yaptım? Ziya Gökalp'in, Milli Eğitim'in kitaplarından, onaylı o şiirini okudum. Neydi o? Biliyor musunuz onu? 'Minareler süngü, kubbeler miğfer, camiler kışlamız, müminler asker.' Bunu söyledim diye, Pınarhisar'a gittim. Kardeşlerim, bu devir kapandı. Şimdi yeni bir dönem başladı. Evet şimdi, 'imandır o cevher ki ilahi ne büyüktür, imansız olan paslı yürek sinede yüktür' anlayışıyla yürüyoruz. Demokrasi tarihimizin en önemli seçimlerinden birine giriyoruz. Sadece belediye başkanlarının oylanacağı değil, artık partinin oylanacağı bir seçime giriyoruz. Türkiye'nin istikametinin şekilleneceği seçime giriyoruz. Eski Türkiye ile yeni Türkiye arasında tercihin yapılacağı bir seçime giriyoruz. Eski Türkiye'de neler olduğunu sizler çok iyi biliyorsunuz. Sizler Türkiye'nin eski acılarını iliklerinize kadar yaşadınız. Sizler eski Türkiye'nin acılarını, evlerinizde, sokaklarınızda, yüreklerinizde hissettiniz."
-"BDP, belediyecilik yapmaz, eser üretmez"
"Kardeşlerim eski Siirt'i de çok iyi biliyorsunuz. 10 yıl öncesinde Siirt'te ne vardı? Bakınız geçen belediye seçiminde burayı farklı bir partiye verdiniz. Allah aşkına şurada BDP, belediye başkanlığını almasından sonra taş üstüne taş kondu mu" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bizim dönemimizde ne yaptıysak o. Ondan sonra taş üstüne taş konmadı. Burası maalesef sadece bizim yaptıklarımızla kaldı. Niye? BDP belediyecilik yapmaz. BDP eser üretmez. BDP'de gerilim var, ideoloji siyaseti var. Biz istiyoruz ki, Siirt'e eser lazım, eser. İşte biraz sonra o eserlere geleceğim. Kardeşlerim, eski Türkiye'de ne vardı? Yasaklar vardı, yoksulluk vardı, yolsuzluk vardı. Eski Türkiye'de ret vardı, inkar vardı, asimilasyon vardı, eski Türkiye'de türkülere yasak vardı. Eski Türkiye'de kitaplara yasak vardı, eski Türkiye'de annenin evladıyla ana dilinde konuşmasına yasak vardı. Bunları kim serbest etti, biz ettik ya. Eski Türkiye'de olağanüstü hal vardı. Bunları kim kaldırdı ya? Biz kaldırdık. Yol kontrolleri vardı, girilmesi yasaklı bölgeler vardı. Bunları kim kaldırdı ya?"
-"Artık silahlar değil siyaset var"
"Eski Türkiye'de kan vardı, gözyaşı vardı, acı vardı. Eski Türkiye'de Siirt'in sesinin ulaşmadığı duvarlar vardı, işte biz o eski Türkiye dönemini kapattık" ifadelerini kullanan Erdoğan, şöyle dedi:
"Siz bunları istemiyor muydunuz? Sizin bu istediklerinizi, biz Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi ile yerine getirmedik mi? Şimdi yeni Türkiye var. Yeni Türkiye, milletiyle bir, beraber, milletiyle kucaklaşan bir Türkiye. Türkülerin, şarkıların özgürce söylendiği bir Türkiye, kitapların özgürce basıldığı bir Türkiye var. Herkesin ana dilinde konuşabildiği bir Türkiye var. Yeni Türkiye isteyene, istediği dili öğrenebildiği, kursların açıldığı, üniversitelerde bölümlerin açıldığı, özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin mümkün olduğu ortam var, kardeşlik var. Artık silahlar değil siyaset var. Yeni Türkiye'de dağa çıkan değil, kendi şehrinde üniversiteye gidebilen gençler var. Yeni Türkiye'de ağlayan değil, eşiyle çocuklarıyla bir sofranın etrafında huzurla oturan anneler var. Kardeşlerim çok çalıştık, çok mücadele ettik, bugünlere ulaştık. Çok badireler atlattık, çok tuzaklardan geçtik ama bugünlere geldik. Hayalleri hedeflere ve bu hedeflere ulaşırken gerçeği yakaladık."
-"Göreceğimiz çok güzel günler var"
Başbakan Erdoğan, son bir yıldır ne Siirt ne de bir başka ilde terör nedeniyle yeni acılar yaşanmadığına işaret ederek, şöyle devam etti:
"Geçen Nevruz'u muhabbetle kutladık, inşallah 9 gün sonra Nevruz'u yine muhabbetle kutluyoruz. Artık kepenkler kapanmıyor, sokaklarda silahlar konuşmuyor. Artık şehit haberi, acı haberler gelmiyor. Bunu sizin desteğinizle başardık, hayır dualarınızla bugünlere ulaştık. Siz hükümetinize, demokrasiye, milli iradeye sahip çıktınız, kardeşliğimizi bugünlere taşıdık. İnşallah daha göreceğimiz çok güzel günler var. 77 milyonun kardeşliğini daha da güçlendireceğiz. Huzuru, barışı, istikrarı kardeşliği, daha ileri seviyelere taşıyacağız. Artık enerjimizi kavgalara değil barışa, çözüme, kalkınmaya daha fazla yoğunlaştıracağız. Çözüm sürecini siz istediniz. Bir yıl boyunca bu sürece siz sahip çıktınız. Şimdi de bu süreci korumanızı sizlerden rica ediyorum. Çözüm sürecine sıkı sıkı sahip çıkmanızı rica ediyorum. Bu sürece hem destek olmanızı hem de bu süreç için dualar etmenizi istiyorum."
Son Dakika › Politika › 'Bu Ülkenin İstikbalini Sadece Siz Belirleyeceksiniz' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?