Fransa'dan 22 Yıl Sonra İlk Devlet Ziyareti - Son Dakika
Politika

Fransa'dan 22 Yıl Sonra İlk Devlet Ziyareti

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile Çankaya Köşkü'nde ortak basın toplantısı düzenledi.

27.01.2014 19:52

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suriye'deki iç savaşa ilişkin, "Bu konuyu geniş bir şekilde konuştuk ve daha önce New York'ta, Chicago'da biraraya geldiğimizde Suriye meselesinde ikimizin tespit ettiği noktalar, bugün aynı noktadayız. O gün dikkat ettiğimiz olumsuz gelişmeler, bugün gerçekleşmiştir. Bu konuda dayanışmamız devam edecektir" dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile Çankaya Köşkü'nde ortak basın toplantısı düzenledi. Gül, Fransa ve Türkiye arasındaki ilişkilere değinerek, siyasi konularda bölgesel olarak bakıldığında şu anda en önemli meselenin Suriye meselesi olduğunu belirterek, "Bu konuyu geniş bir şekilde konuştuk ve daha önce New York'ta, Chicago'da biraraya geldiğimizde Suriye meselesinde ikimizin tespit ettiği noktalar, bugün aynı noktadayız. O gün dikkat ettiğimiz olumsuz gelişmeler, bugün gerçekleşmiştir. Bu konuda dayanışmamız devam edecektir. Ayrıca, Doğu Akdeniz'in istikrarı, güvenliği, bütün bu konular ikimizi yakından ilgilendirmektedir" şeklinde konuştu. İki ülke arasındaki ekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmede bulunan Gül, savunma sanayinde işbirliği imkanlarının olduğunu belirterek, "Enerjide işbirliği yapmaya başlamamız çok sevindirici ve büyük bir hamledir. Bundan biz memnuniyet duyduğunuz gibi eminim Fransa'da büyük bir memnuniyet duymaktadır. Birçok Fransız firmasının farklı enerji alanlarında faaliyet göstermesinden de büyük bir memnuniyet duyuyoruz" dedi. AB sürecine ilişkin değerlendirmede bulunan Gül, müzakere sürecinin otomatik olarak tam üyeliği getirmediğini söyledi. Müzakere sürecini, AB kriterlerini ve demokratik normları adapte etme süreci olduğunu anlatan Gül, "Bu sürecin tıkanmamasıdır. Neticede, Türkiye müzakere sürecini başarıyla bitirdiği takdirde o zaman Türk halkı da başka tercihlerde de bulunabilir" diye konuştu. Gül, Türkiye ve Fransa ilişkilerini çok ileri düzeylere, tarihten gelen seviyelere çıkartma noktasında iradelerini ortaya koyduğunu ifade etti.

Gerçekleştirilen ziyaretin geleceğe dönük bir ziyaret olduğunu belirten Hollande, "Türkiye çok önemli bir potansiyele sahip bir ülke. Çok önemli kalkınma göstermiş önemli bir ülke. Siyasi ilişkilerimiz, oluşmuş ve sağlam ilişkiler. Stratejik İşbirliği Anlaşması imzalandı. Bu anlaşmayı tamamlayıcı mahiyette savunma alanında da bir çalışma olacaktır. Birçok konuda ortak görüşü olan iki ülkeyiz" dedi.

Suriye'deki iç savaşa değinen Hollande, "Savaşa gitmeden, bir geçiş dönemi yaşayan Suriye yaşanılabilirdi ama çok zaman kaybedildi. Bunun vahim sonuçlarını görüyoruz. Nedir bunlar? Kimyasal silah kullanımı, 700 bin Suriyeli göçmen Türkiye'de ağırlandı. Göçmenler başka ülkelere de gidiyor. Fransa'nın bu konudaki dayanışmasını belirtmek istiyorum" diye konuştu.

"SURİYE'DEKİ AŞIRI UÇLAR GENÇLERİ KENDİNE ÇEKİYOR"

Türkiye ve Fransa'nın Akdeniz'in kaderiyle ilgili sorumlulukları olduğuna dikkati çeken Hollande, Türkiye'nin son yıllarda etkileyici bir büyüme hızı yakaladığına işaret etti. Hollande, iki ülke arasındaki ticaretin arzu edilen seviyede olmadığını dile getirdi. Hollande, "Suriye'de bugün henüz barış olmaması, birtakım kökten dinci hareketlerin oluşması ile sonuçlandı ve Avrupa'dan gelen gençleri çekiyor bu aşırı uçlu hareketler. 15-16 yaşındaki gençlerin savaşa gittiğini görüyoruz" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin AB müzakerelerini değerlendiren Hollande, müzakerelerin saygı çerçevesinde devam etmesi gerektiğini vurguladı. Hollande, 35 faslın açıldığını ve yapılacak çok şeyin olduğunu anlatarak, hukukun üstünlüğünün önemli olduğuna ve fasılların açılması gerektiğine işaret etti.

Gül: "Sadece Ermenilerin değil..."

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 100 yıl önce yaşanan olaylarda çekilen acıların ortak acılar olduğunu söyledi.

Gül, "O zaman sadece Türkiye’nin Ermeni vatandaşlarının değil, Müslüman Türk vatandaşlarının da çok büyük acıları olmuştur. Balkanlar’dan 3 milyon insan tükene tükene Türkiye’ye zor ulaşmıştır. O yılların acılarını eğer biz nesilden nesile taşıyacak olursak bu doğru bir hareket değildir” dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile Çankaya Köşkü’nde ortak basın toplantısı düzenledi.

’Türkiye’nin AB konusundaki açıklamalarını duyduk. Hangi tarihte üye olmak istersiniz?’ sorusuna Cumhurbaşkanı Gül şu cevabı verdi:

“Türkiye’de güçlü bir hükümet vardır. Güçlü bir parlamentoda çoğunluğu vardır. Bugün karşılaştığımız çeşitli tartışmalar var. Açık bir toplum. AB ile müzakere yapan bir ülke. Demokratik hukuk standartlarını belli bir noktaya getirmiş bir ülkedir. Dolayısıyla çeşitli tartışmalar vardır olgunluk çerçevesinde. Bunlar bazen sert olabilir ama Türkiye’nin siyasi istikrarında veya Türk ekonomisinin herhangi bir şekilde güveninde bunların hiçbir etkisi ve izi yoktur. Bu bakımdan değerli Fransız dostlarımıza ortak büyük çıkarlarımız için bu gezi bir fırsattır. Bunu en iyi şekilde değerlendirmek her iki ülkenin de halkına da faydasınadır."

Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ise “2004’te Türkiye’nin AB üyeliğine olumlu baktığınızı söylemiştiniz, hâlâ aynı fikirde misiniz? Türkiye ile ilgili dört konudaki blokajın kalkmasını istiyor musunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“2004 yılında Cumhurbaşkanı Chirac’ın kararını onayladığımı hatırlattınız. Fransa ve AB’nin görüşmeleri başlatması konusu. Ben daima bu çizgimi değiştirmedim. Açılan bir süreç var, başlatılan bir süreç var. Öngörülen 35 fasıl var. Şu ana kadar 2004 yılından bu yana sadece 14 fasıl görüşülebildi. Demek ki bu süreç sürmelidir. Zaman zaman zor konularda gündeme gelecektir. Nasıl bitecektir bu süreç. Herhangi bir tarih öngörülmemiştir. Bütün fasıllar, başlıklar tamamlanınca, sonra ilgili halkların kararına göre bir ipotez olarak üyelik düşünülebilir. Her halükarda bu Fransa’da referanduma tabidir. Bu konuda nihai kararı Fransız halkı alacaktır. Tarih konusu gündeme bile gelmemiştir. Bu tarihten uzağız fakat Fransa adına şunu söylemeliyim: Ben bu sürecin sürmesi gerektiğine inanıyorum. Yoksa hiçbir işe yaramamış olur. Başta onu öngörüpte sonradan engellemenin nasıl bir anlamı olabilir. Daha önceki Cumhurbaşkanlığı döneminde bloke edilmiş olan başlıklar vardı. Mesela özellikle Türkiye’de bugün görüşülen konuları da ilgilendirebilen örneğin erklerin ayırımı konusu var, fasıllar arasında temel haklar var. İşte bunları da bu süreçte demek ki destek olacaktır ve Türkiye neleri başarabileceğini ispatlayabilecektir.”

Bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, “İnkâr yasası konusundaki çalışmalarınız ne olacak. Bu konuyu gündeme getirdiniz mi? Türkiye’nin bu konuda ki şuanda ki duruşu nedir?” sorusu üzerine:

“Biliyoruz ki ilişkilerimizi zaman zaman gölgeleyen konu olmuştur bu. Şunun da bilinmesini isterim. 100 yıl önce yaşanan olaylarda çekilen acılar hepimizin ortak acılarıdır. O zaman sadece Türkiye’nin Ermeni vatandaşlarının değil, Müslüman Türk vatandaşlarının da çok büyük acıları olmuştur. Balkanlar’dan 3 milyon insan tükene tükene Türkiye’ye zor ulaşmıştır. O yılların acılarını eğer biz nesilden nesile taşıyacak olursak bu doğru bir hareket değildir. Onun için bu konuda yapılacak şey bunu tarihe bırakmak, tarihçilere bırakmak. Acıları tekrar ortaya getirmek değil, tarihçilerle işi çözmek. Biz bütün arşivlerimizi açmaya hazırız. 3’üncü bir ülkede bu işe katılabilir. Ortak tarih komisyonu bu meseleye bakar ve bunun içinden ancak böyle çıkılabilir. Nitekim Fransa ve Cezayir ilişkilerinde de gösterilen yol bu olmuştur. Tek taraflı olarak bu mesele halledilemez. Bu konuyla ilgili farklı düşünceler olabilir. Türkiye’de daha önceki yasalarımız bu konuların rahat konuşulmasına engeldi.

Ama biz yasalarımız değiştirdikten sonra bugün bu konunun lehinde aleyhinde herkes istediğini söyleyebilir. Birçok Fransız dostumuz bunu böyle düşünmüyor. Türkiye’de hala birçok şey konuşulamaz diye biliyorlar ama Türkiye’de yazabilirsiniz, konuşabilirsiniz, iddia edebilirsiniz. Böyle bir Türkiye’de ortam söz konusuyken biz Fransa’da da lehinde aleyhinde konuşulabilmesinin, ifade özgürlüğü dediğimiz şeyin merkezide Avrupa’dır. Bu konuda Fransız anayasa Konseyi’nin verdiği kararı saygıyla karşıladık. Bu acıları çocuklardan çocuklara yeni nesillere taşımak yerine buralardan dostluk çıkartmaya bakmamız gerekir.”

“İnkar yasası daha önce gündeme geldiğinde iki ülke arasındaki ilişkiler kopma noktasına gelmişti ama anayasa konseyinde reddedilince bu yasa düşmüştü. Ardından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde İsviçre’de alınan bir karar reddedilmişti. Sayın Hollande’a sormak istiyorum. Bu dosyayı yönetiminiz boyunca nasıl yönetmek istiyorsunuz” sorusuna ise Fransa Cumhurbaşkanı Hollande şu yanıtı verdi:

“Tarihle ilgili çalışmalar acılı olabilir ama yapılmalıdır. Yapmamız gereken barışmayı, anlaşmayı sağlamaktır. Daha önce olmuş olanların araştırılması, yapılmış olanların tanınması ile ilgili çalışma yapmamız gerekiyor. Tarihin gündeme geldiği bir döneme giriyoruz. Çünkü bu yıl Birinci Dünya Savaşının 100’üncü yılı. Ne yapacağımız konusunda bana bir soru soruyorsunuz. Doğru olanı, hakkı yapacağız, hukuku arayacağız ve herkesin konuşu anlamasını sağlamaya çalışacağız. Fransa’da bir kanun oylandı, hukuka geçti. Bu noktadan itibaren hem hukuk konusunda, hem Avrupa’nın bu konuda ki kararlarının uygulanması gerekiyor. Soykırımın inkârını, cezayı müeyyideye tabi tutan bir çerçeve kararı var. Dolayısıyla uluslar arası anlaşmalar çerçevesinde bu hukukunda uygulanması gerekecek en iyi şekilde.”

GÜL: "TÜRKİYE’DE 700 BİN MÜLTECİ VAR"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’de 700 bin mülteci olduğunu ve 250 bininin kamplarda yaşadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Türkiye’ye 36 milyon turist geliyor. Biz sınırda, kapıda herkesi durduramayız ve gelme diyemeyiz. Bunun için istihbarat teşkilatları, güvenlik teşkilatları arasında olan işbirliğinin de daha başka bir düzeye taşınması konusunda anlaştık. Bize bildirilirse, şu çocuklar, gençler veya şu insanlar aşırı faaliyetler içerisinde bizim takibimiz altında sizde bunlara dikkat edin derse ancak o zaman biz müdahale edebiliriz” dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile Çankaya Köşkü’nde ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Gül ve Hollande gazetecilerin sorularını da cevapladı. Bir gazetecinin, “İki Toulouse’lu çocuk, Türkiye sayesinde yakalandı, bunlara ne olacak? Sayın Gül, Avrupa’dan gelecek yüzlerce cihatçının Avrupa’da bir güvenlik sorunu yaratabilecek olmasına ne diyorsunuz? Sayın Hollande, işsizlik verileri açıklanacak, bu konuda umutlu musunuz?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Gül, “Suriye’de yaşanan acıları, hem Suriye ile ilgili Cenevre’deki çalışmaları, hem de sizin bahsettiğin gibi bazı olumsuzlukları var onları konuştuk. Cenevre’de yapılan çalışmaların muhakkak, siyasi çözümle neticelenmesi ve muhakkak geçiş hükümetiyle ama kontrollü olan yaptırım gücü olan geçiş hükümetiyle neticelenmesini arzu ediyoruz. Bu olmadığı takdirde ordaki acılar, feryatlar devam edecektir. Oradaki boşluktan da olumsuzluklar çıkacaktır. Türkiye’de 700 bin mülteci vardır. Bu 700 bin mültecinin 250 bine bizim kurduğumuz kaplarda yaşamaktadır.

Bunların finansmanı 2,5 milyar dolar civarında Türkiye karşılamaktadır. Sayın Hollande teşekkür etmek istiyorum bu konu da gösterdikleri anlayış ve bizim bu gayretlerimizi yakinen tanıdığını bildiğini ve takdir ettiğini kamuoyu ile paylaştı. Bunların gölgelenmemesini önce arzu etme isterim. İkinci nokta da şudur. Fransa’dan, Almanya’dan veya başka bir ülkeden Suudi Arabistan’dan, Türkiye’ye turist olarak gelen insanları içerisinde herhangi bir şekilde suç potansiyeli taşıyan veyahut ta Türkiye üzerinden başka bir yollarla Suriye’ye geçme potansiyeli olanlar varsa bunların bize bildirilmesi lazım. Türkiye’ye 36 milyon turist geliyor. Biz sınırda, kapıda herkesi durduramayız ve gelme diyemeyiz. Bunun için istihbarat teşkilatları, güvenlik teşkilatları arasında olan işbirliğinin de daha başka bir düzeye taşınması konusunda anlaştık. Bize bildirilirse, şu çocuklar, gençler veya şu insanlar aşırı faaliyetler içerisinde bizim takibimiz altında sizde bunlara dikkat edin derse ancak o zaman biz müdahale edebiliriz. Yoksa gayet yasal yollarla, Fransa’dan çıkan, İngiltere’den çıkan, Almanya’dan yasal yollarla çıkıp Türkiye’ye gelen bir insana biz havaalanında niye geldin demeyiz açıkçası. Sınırımızda güvenlik tedbiri çoktur. 900 kilometre bir Suriye sınırı vardır. Orada kamplar vardır. Mülteci kampları, insani amaçlı kurulan kamplar vardır. Bunlarla uğraşırken, bunların arasından güvenlik birimleri yanlış faaliyetleri arasında olanlar varsa bunları yakalarlar, iade ederler. Bu konuları konuştuk” şeklinde konuştu.

“BU KONUDA BİRLİKTE ÇALIŞIYORUZ. İŞBİRLİĞİ İÇERİSİNDEYİZ TÜRKİYE İLE VE ELİMİZDEN GELEN HER ŞEYİ YAPARAK, HİÇBİR GENCİN BU TÜR ŞEYLERE KAPILMAMASI GEREKİYOR”

Cumhurbaşkanı Gül’e teşekkür eden Hollande ise şunları kaydetti:

“Bir kez daha size teşekkür etmek istiyorum. Size uluslar arası toplum adına bu göçmenleri kabul konusunda yaptığınız çabalar için teşekkür etmek istiyorum. Sınırlarınızı kapatabilirdiniz. Bu çocukları, bu çocukları, bu insanları dışarıda bırakabilirdiniz. Peki ne olacaktı o insanlar? Nereye gidecekti? O zaman gerçek bir insani dram yaşanacaktı ve Türkiye böyle bir insani felaketin oluşmasını engelledi. Bu aileler için durum hala zor olmakla birlikte. Aynı zamanda şunun içinde teşekkür etmek istiyorum. İstihbarat servislerimizi bilgi teatisi konusunda yaptığınız çalışmalar içinde teşekkür etmek istiyorum. Bir takım cihatçı grupların gelişmesini engellemek için. Sizinde belirttiğiniz gibi bu işin zorlukları var. Çünkü bir turist geldiğinde genç bir turist olarak geldiğinde kalkıp bir şüphe üzerine mi veya nasıl bilinebilir bu kişinin bu çocuğun Suriye’ye geçip geçemeyeceğini. Bu gruplara karşı mücadele etmemiz gerekiyor. Bu konuda işbirliği göstermemiz gerekiyor. Fransa’da Avrupa’da ve Türkiye’de bu şebekelerle mücadele konusunda. Özellikle bu genç çocuğun 15 yaşındaki bu çocuğun durumunu sorduğunuz için teşekkür ediyorum. Bunun izini kaybetmiştik.

Burada bulundu, Türkiye’de bulundu kendisi. Babası geldi. Dolayısıyla şimdi geri götürebilecek oğlunu. Artık ona bazı şeyleri anlatabilecek Suriye’de yapacak işi olmadığını, Suriye’ye gitmek istiyormuş bu çocuk ve büyük bir ihtimalle şebekeler tarafından etki altında bırakılarak götürülmek üzere olduğu ve kendi hayatının da tehlikede olduğunu bu çocuğa anlatabilecek babası artık. Bu çocukla ilgili cezai müeyyide var mı diyorsunuz. Bilmiyorum reşit bir çocuk değil, her halükarda ama size öncelikle bu konuda bilgi vermek istedim. Bu konuda birlikte çalışıyoruz. İşbirliği içerisindeyiz Türkiye ile ve elimizden gelen her şeyi yaparak, hiçbir gencin bu tür şeylere kapılmaması gerekiyor. Bu tür çatışmalar Cumhuriyet’in değerlerine layık değildir. Bir takım aşırı uçtaki gruplar savaşmaktadır orada. Hiçbir dava bunu haklı çıkaramaz. Gençlerimizi korumamız gerekiyor. Fransa’daki gençleri de korumak gerekiyor. Türkiye’ye teşekkür ediyorum. Bu geri dönüşü sağladıkları için.”

Açıklanacak olan sayılarla ilgili ise Hollande, “Bilmiyorum bilsem bile burada söyleme hakkım yok. Bu bilgiler çünkü saat 18.00’den sonra Fransa saatiyle saat 18.00’den sonra bilinecek, açıklanacak. Fakat şunu söylemeliyim. Birkaç aydır eğilimler, trendler, işsizlik konusunda bir istikrar yaşandı ve şunu yapmamız gerekiyor. Gerçekten işsizliği azaltmamız. İşsizlik konusundaki eğrilerin artık tersine çevrilmesi gerekiyor. Bu bir istatistik meselesi değil.

Çünkü burada insanlar, kadınlar, erkekler iş arıyorlar. Bazen ümitsizlik içindeler. Neden ben bu sorumluluk antlaşmasını önerdim Fransız şirketlerine? Çünkü yüksek bir kalkınma oranı yoksa işsizlikte azalmayacaktır. Bütün çabalara rağmen ve getirdiğimiz çeşitli önlemlere rağmen. Yeni antlaşma, yeni iş önerilerine rağmen her şeyden önemlisi işsizliğin düşebilmesi için kalkınma gerekiyor, büyüme oranı gerekiyor ve tabi bu sayıları stabilize etmek yeterli değil. Bunun ötesine geçilip artık sorumluluk antlaşmasının gerçekten, bu anlaşmanın gerçek anlamı bu konuda harekete geçmemiz. Şirketlerle, girişimcilerle. Evet kuşkusuz onlarla çalışacağız. Çünkü bu iş istihdam, şirketlerde yaratılacak ve sosyal çeşitli oyuncuların, toplumsal oyuncuların da katılması gerekiyor. Bazı vergi teşvikleri veya bazı kesintilerin azaltılmasının karşılığında, karşı tarafında bir çaba göstermesi gerekiyor. Tam bir uyum gerekiyor. Çünkü bu istihdamın lehine olacaktır.

İşte bu nedenle sayılar konusunda bu akşam açıklanacak olan sayılar konusunda çıkarabileceğimiz tek sonuç şu; her zamankinden çok olmak üzere bu sorumluluk anlaşması hepimizin görevidir. Tamamen hükümet bunun arkasında durmaktadır ve bütün oyuncuların gerçekten buna katılmalarını bekliyoruz. Kuşkusuz hızlı bir şekilde bunu uygulamak gerekir” ifadelerini kullandı.

ENİSE YAPAR

Fransa\'dan 22 Yıl Sonra İlk Devlet Ziyareti
Kaynak: İHA

Son Dakika Politika Fransa'dan 22 Yıl Sonra İlk Devlet Ziyareti - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement