"15, 20, 25 SENELERİN BU TOPLUMUN ORTAK VİCDANINDA YARATTIĞI YARAYI TAMİR ETMEKLE BAŞLAMALISINIZ"
HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Artık Öcalan'ın tecridi de değil, tecridin kaldırılması da değil, gelişmeler ve bunların keyfilik atına bu kadar çok çabuk binmeleri artık sayın Öcalan'ın özgürlüğünü acil bir gündem olarak önümüze koymuş bulunmaktadır. Eğer siz bu ülkede yeni bir anayasa istiyorsanız, eski anayasanın ve ona bağlı yasaların yarattığı bütün bu düşmanlaştırma zeminlerini ortadan kaldırmakla başlamalısınız. Eğer niyetiniz gerçek bir demokrasi ise, bu ülkede demokrasinin olmadığı dönemlerde soğan doğrar gibi pervasızca kesilen cezaların bol keseden dağıtılan bu müebbet hapislerin ağırlaştırılmış müebbetlerin 15, 20, 25 senelerin bu toplumun ortak vicdanında yarattığı yarayı tamir etmekle başlamalısınız, başlayabilirsiniz" diye konuştu.
"HÜKÜMETE DİYALOG MÜZAKERE SÜRECİNDE MUTABIK KALINAN KOŞULLARA GERİ DÖNME ÇAĞRISINDA BULUNUYORUZ"
Önder, "Öbür türlü kendi kendinize havanda su dövmüş olursunuz. Çünkü yeni bir anayasa istediğiniz en somut karinesi eskisinin yarattığı sonuçlarla samimi bir mücadele anlayışınızdan geçer. Hükümete tekrar ve tekrar çok geç olmadan bu konuda acil bir bilgilendirme ondan sonra da tekrar daha önceki diyalog ve müzakere sürecinde mutabık kalınan koşullara geri dönme çağrısında bulunuyoruz" dedi.
"AÇLIK GREVİ ÇAĞRISINDA BULUNMAYAYIZ OLACAKSA BUNU BİZ YAPARIZ"
Önder, "Açlık grevi çağrısında bulunmayayız. Açlık grevi olacaksa bunu biz yaparız. Bir eylem olacaksa bunu biz yaparız. Ama tümünün demokratik temelli olması önemli" dedi.
"HÜKÜMET KCK'NIN DEĞERLENDİRMELERİNİ ALARAK SAYIN ÖCALAN'I KIYMETLENDİRDİ"
Önder, "KCK sürekli sayın Öcalan'ı tek yetkili müzakerecisi olarak tarif etti. Bugüne kadar hükümet bu değerlendirmeleri KCK'dan alarak üzerine sayın Öcalan'ı kıymetlendirdi. Hükümet sözcülerini açıklamalarına bakarsanız bunu açık açık görürsünüz. Şimdi yeniden bir tecrit politikası geliştirmek hükümetin bir savaş çağrısı yapması anlamına gelir. Bunu önlemenin bir yolu çok basittir. Maliyeti yok. Gayri hukuki değildir. O da şu: başta ailesi, avukatları sona bizlerle sonra kendileri kimi istiyorsa onlarla görüştürmelidirler. Bu kadar basit. Yanlış anlaşılmasın. Bunu bir savaş sebebi sayarız. Aman sakın ha. Ama hükümetin bu tutumu savaş çağrısı yapmasıdır" ifadelerini kullandı.
"CENAZENİN BEKLETİLMESİNİN VEBALİNİ DAVUTOĞLU'NA HATIRLATIR MISINIZ? ALEVİLİĞE LAF YETİŞTİRECEĞİNİZE"
Önder, "Barışı getirecek düzenlemeler yapmak yerine, sayın Davutoğlu'na, Diyanet İşleri Başkanı'na da bir çağrım var. Özellikle sayın Diyanet İşleri Başkanı'na, ben kendisini saygın bir din görevlisi olarak görmek istiyorum. Cenazenin defni ile ilgili usulleri şu hükümete lütfen hatırlatır mısınız? Cenazenin bekletilmesinin, namazlarının kılınmamasının vebalini sayın görmez lütfen şu sayın Davutoğlu'na hatırlatır mısınız? Allah aşkına. Aleviliğe laf yetiştireceğinize. 50 tane naaş, buzdolaplarında, hastanelerde bekletiliyor. Sokaklarda çürümeye terk edilmiş. Sayın Görmez bugün konuşmayacaksanız ne zaman konuşacaksınız? Ölüden ve deliden hüküm kalkar dinimize göre. Ölülerin üzerinden hüküm kalktı. Ama dirilerin hepsinin üzerinde vebal var sayın Davutoğlu demeyi akıl etmez misiniz? sayın Diyanet İşleri Başkanı. İşte bunlar savaş çağrısıdır arkadaşlar. Barışa hizmet etmez. Ondan sonra trilyonluk bütçelerle keramet buyura buyura Alevi'ye Cemevi olmaz mı diyeceksiniz sayın Görmez. Bu vebali kaldırmak sizin boynunuzun borcu değilse, kimin boynunun borcudur. Size din dersini ben mi vereceğim?" diye konuştu.
Son Dakika › Politika › Hdp'li Önder: Artık Öcalan'ın Tecridinin Kaldırılması Değil Özgürlüğünü Acil Bir Gündem Olarak... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?