Hükümetten Danıştay Atağı

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Danıştay'ın '19 Mayıs Genelgesi'nin yürütmesini durdurulmasıyla ilgili kararına ilişkin, "Daha kapsamlı bir yönetmelik çıkaracağız. Artık vatandaşlar, öğrenciler, veliler ve öğretmenler nasıl istiyorlar ise öyle kutlama yapacaklar; devletin emrettiği şekilde değil" dedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Holiday Inn Otel'de gerçekleştirilen Ağrılılar gecesine katıldı. Gecede konuşan Davutoğlu, "19 Mayıs'la ilgili Milli Eğitim Bakanlığı'nın daha önce almış olduğu kararı Danıştay iptal etti. Bu karar, Milli Eğitim Bakanlığı'nın çıkardığı genelgenin yürütmesinin durdurulması ile ilgili bir karardır. Normal şartlarda bizim bu günkü 19 Mayıs'ı kutlama etkinliklerimiz hiç bir genelgede ve hukuki düzenlemede yoktur. 1980'den sonra çıkartılan bir yönetmelikte 19 Mayıs'ın 5 yılda bir illaki düzenleneceği ama hangi ara ve ne gibi düzenleneceğine dair bir şey yoktur. Ara yıllardan 19 Mayıs kutlamalarına ilişkin yapılmış değil. Ama daha sonraki yıllarda 5 yılda bir yapılacak olan bu kutlamayı her yıl yapmaya başlamışız ve her geçen yıl kutlamaların üzerine farklı gerekçelerle daha da önemlisi bir şeyler eklenerek genişletilmiştir. Ancak bu kutlamanın şekline bakıldığı zaman uygulamada bazı sorunları var" diye konuştu.

Uygulamalar nedeniyle bazı sorunların ve belirsizliklerin olduğun söyleyen Ahmet Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Uygulama şekli itibari ile bazı sorunlar ve belirsizlikler var. Bir kere 1940'lı yıllarda daha otoriter devletlerin diğer toplumlara karşı kendini gücünün göstermek ve otoriter rejimlerini halkın nezdinde meşrulaştırmak için yaptığı bir uygulamadır. Bunu icat eden Almanya, İtalya gibi ülkeler aslında bu dönemlerini 1960'lı, 1970'li yıllarda değiştirmişlerdir. Hatta 1980'li yıllarda bu tür uygulamalarını tamamıyla bırakmışlardır. Biz onları örnek aldığımız halde hala devam ettiriyoruz. Daha sonra SSCB'ye bağlı ülkelerde bu uygulama 1992 yılından itibaren terk ediliyor. Onlar geniş ölçüde bu uygulamadan faydalanırken, bu uygulamayı tamamı ile terk ediyorlar. Türkiye Cumhuriyeti olarak bizim bu uygulamayı aslında 1980 yılından önce gözden geçirmemiz lazımdı. Bu yönde halkın değil de yukarıdan nasıl ne şekilde kutlanacağını belirlendiği bir yöntem. Bunu yaptığınız zaman vatandaşlar bunu benimsemiyorlar. Bunu içselleştiremiyorlar. Dolayısıyla da etkili bir şekilde de uygulamıyorlar. Halbuki 23 Nisan, Türkiye'de TBMM'nin kurulmasını egemenliğin bu milletin eline geçtiğinin ifade etmesine rağmen toplumun en temel değerlerinden biridir. 19 Mayıs, bizim için Kurtuluş Savaşı'nın başlama hamlesidir. Bundan güzel daha bir anlam olabilir mi? Bizim bunları gönlümüzce kutlayabildiğimiz bayramlar oluşturmamız lazım. Bizim için halkın tümüyle katıldığı coşkuyla kutlandığı bir bayram haline getirmeliyiz. Sadece devlet protokolünün yer aldığı, katıldığı sönük bir bayram olmaktan çıkarmalıyız. Şimdi yönetmeliğin gerekleri, günümüzün modern dünyasına entegre etmemiz gerekiyor. Getirdiğimiz yönetmelik şimdiki uygulamalardan daha modern uygulamalar getiriyor. Zaman içerisinde genişleyen bu tür uygulamaları biz modern bir şekle getiriyoruz. Valiliklere gönderdiğimiz genelge ile yönetmeliğe uyulmasını istedik. Başka bir şey demedik. 'Yönetmelik ne düzenleme yapmışsa ona uyun' dedik. Bugün Danıştay'ın iptal ettiği karar, hakikaten çok tuhaf bir karar. Buna göre genelgenin yürütmesinin durdurulması kararı verirken, üst hukuk normunda her şey ayrıntısıyla belirlenmiş. Bunun için idare tesis etmeye gerek yok. Zaten biz de bunu yapmadık. 'Yönetmeliğin gereğine uyun' dedik. Aynı şeyi söylüyorum, yönetmeliğin gereğine uyulmalıdır. Ama şunu söylüyorum biz sadece 19 Mayıs'ı düzenlemek için bir karar almıştık. Şimdilik ise diğer bayramları da içine alan daha modern ve yeni bir yaklaşımla ele almak gerekiyor. Bu sebeple biz daha kapsamlı bir yönetmelik çıkaracağız. Artık vatandaşlar, öğrenciler, veliler ve öğretmenler nasıl istiyorlar ise öyle kutlama yapacaklardır. Devletin emrettiği şekilde değil."

Düzenlenen törenler nedeniyle öğrencilerin derslerinden ayrı kaldığını belirten Bakan Davutoğlu, "Yaklaşık 200 bin civarında çocuğumuz okuldan ayrı kalıyor. Bu bayramlara ayrılan tatil günlerinde, aynı şekilde diğer bayramlar içinde çocuklarımız eğitimlerinden ayrı kalıyor. Özellikle 8. ve 11.sınıflar için yapılan sınavlar öncesi ve üniversite hazırlık sınavları öncesinde eğitime 1-2 ay kala bu gibi kutlamalar için ara veriyorsak, öğretmenlerimizin görevlendirme adıyla başka yerlerde görevlendiriyorsak ve bütün bunlar için biz eğitimin niteliğinden şikayet etmeye hakkımız var mı? Biz bu gün ülke olarak eğitimin niteliğini arttırmak istiyorsak çocuklarımızın ulusal ve uluslararası başarılarını arttırmak istiyorsak, o zaman eğitimin etkin bir uygulanmasını sağlamalıyız. Bu velev ki 19 Mayıs Bayramı hazırlığı olsun, velev ki diğer bayramların hazırlığı olsun, hiçbir bahane olmaksızın çocuklarımızın okullarının ilk günü ilk dersinden başlamak üzere son günü son derslerine kadar, biz bunlara daha ne kadar bilgi aldırabiliriz. Ulusal ve uluslararası alanda rekabet edebilecek öğretimi verebilecek miyiz, hesabını yapmalıyız. Bunu ısrarla söylüyorum; Türkiye olarak biz eğitimin niteliğini geliştirmek zorundayız" diye konuştu.

Gecede konuşmasının ardından yemeğe katılan Davutoğlu, daha sonra programdan ayrıldı.