İlim Yayma Cemiyeti 59. Olağan Genel Kurulu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Çok yalan haber yapılıyor. Öyle bir propaganda yürütülüyor ki bir anda Taksim Gezi Parkı istismarın, provokasyonun merkezi haline geliyor. Kadıköy'de miting yapacaklardı, sonradan vazgeçtiler. Şimdi Beşiktaş'ta toplanma kararı verdiler. Dedim bırakın bakalım yürüsünler, kontrol altında götürün yürüsünler, ne diyecekler bir görelim. Bunlar ne istiyor bunu öğrenelim. Bunu da bilmiyoruz. Neyi istedikleri de belli değil. Ağaç istiyorsanız gelin biz size verelim" dedi.

Başbakan Erdoğan, Yıldız Teknik Üniversitesi'nin Davutpaşa Yerleşkesi'nde düzenlenen İlim Yayma Cemiyeti'nin 59. Genel Kurul'nda yaptığı konuşmada, Taksim'de yapılacak düzenlemeler kapsamında Mete ve Cumhuriyet caddeleri ile Divan ve Ceylan otelleri arasındaki trafiğin yer altına alınacağını, bu sayede herkesin çoluğuyla çocuğuyla o meyadanda rahatlıkla dolaşabileceğini söyledi.

Taksim'i araçlardan, egzoz dumanından, gürültüden kurtarmak ve İstanbul'a geniş bir meydan kazandırmak, bu meydanı da sadece insanlara, yayalara tahsis etmek için çalışma yürüttüklerini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Belediye başkanıyız İstanbul'da. İstanbul'umuzda hava kirliliğinden dolaşabiliyor muyduk? Hava kirliliği almış gitmiş başını. O zaman gazetelerden biri maske dağıtıyordu. Hiç unutmuyorum. Hatırlayın o günleri. İstanbullu o günleri iyi bilir. Belki genç kuşaklar şu anda hatırlamayabilir. Ayrıca İstanbul'da su var mıydı? Yok. İstanbul'da çöp yığınlarından geçilmiyordu. Öyle bir dönemi yaşattılar bize. Kim yaşattı? Bu CHP zihniyeti yaşattı. Böyle bir kongrede bunu söylemek istemezdim ama bugün bazı şeyleri halkıma duyurmak zorundayım. Çünkü CHP zihniyeti kirlilik demek, hem çöpte, hem hava kirliliğinde ve CHP zihniyeti susuzluk demek. Bunlardan başka birşey beklemeyin. İşte buyurun üçüncü köprünün şu anda temelini attık. Yandaşlarından biri konuşuyor, diyor ki '368 bin ağacı kesecekler' diyor. Nereden saydı bunları, kimden aldın bu haberi? Yani işin içinde benim, ben bilmiyorum. Akşam televizyonda dinleyince şaşırdım. Biraz daha iyi hesap etseydi heralde küsüratını da söylerdi. Daha inandırıcı olurdu. Böyle bir yapı var. Hep bunlar ne yazık ki samimi olmayan, muhalefet gücü olmayan ama 'iftira at tutmasa iz bırak'... Mantık bu ve öyle anlatıyor ki göletler ortadan kalkacak. Sen hiç Kemerburgaz'a o taraflara gittin mi? Gitmemiştir. Çünkü oralarda gölet yok. Ancak bunlar kömür ocaklarını gölet zannediyor. Bunlar taş ocaklarını gölet zannediyor. Oralarda kömür ocakları, taş ocakları var. Oralarda o doldurulmamış kömür ocakları, taş ocakları inşallah havalimanı çalışmasıyla oralar bambaşka bir güzelliğe kavuşturulacak. Oralar ciddi bir yeşil alan kazanacak bu yatırımlarla."

"3 milyara yakın fidan ve ağaç diktik"

Başbakan Erdoğan, böyle bir yatırım yaparken, bazı ağaçların sökülebileceğini, bazılarının kesilebileceğini ancak onların yerine büyüklüğüne göre ağaç dikilebileceğini belirterek, "Bizim yaptığımız bu. Şu anda Türkiye genelinde dünya kadar milli orman, milli park yaptık ve sadece hepsinin toptan vereyim rakamını, fidan ve üç yaş üstü ağaç olmak üzere 3 milyara yakın fidan ve ağaç diktik" dedi.

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Çok yalan haber yapılıyor. Öyle bir propaganda yürütülüyor ki bir anda Taksim Gezi Parkı istismarın, provakasyonun merkezi haline geliyor. Kadıköy'de miting yapacaklardı, sonradan vazgeçtiler. Şimdi Beşiktaş'ta toplanma kararı verdiler. Dedim bırakın bakalım yürüsünler, kontrol altında götürün yürüsünler, ne diyecekler bir görelim. Bunlar ne istiyor bunu öğrenelim. Bunu da bilmiyoruz. Neyi istedikleri de belli değil. Eğer ağaç istiyorsanız gelin biz size verelim. Biz de ağaç bol. Bahçelerine dikilecek ağaç arıyorlarsa onu da verelim. Hamdolsun bol. Ancak bunlarda maalesef böyle bir kararlılık, böyle bir zihniyet ya da teklif yok. Ancak illa Topçu Kışlası buraya olmaz diyorsanız kusura bakmayın, olacak. Çünkü biz olmayan birşey yapmıyoruz. Daha önce olup da yıkılanı biz yapıyoruz. Olay bu. Beni üzen başka birşey. Nedir o? Dün bu kadar sıkıntıların olduğu bir anda idare mahkemesi bakıyorsunuz ki bir karar veriyor. Karar da çok enteresan. İdarenin savunması alınıncaya kadar yürütmenin durdurulması diyor. İdare kim? Kültür Bakanlığı. Tamam da böyle bir günde mi bunu yapıyorsun? İnşaat mı başladı? Projeyi mi ilan ettik? Şu anda bununla ilgili ihale mi yaptık? Ne oldu da sen bunu geldin dün akşam saatinde böyle bir açıklama yapıyorsun? Burada soru işaretleri doğuyor. Bü ülkede kimsenin attığı adımı bu kadar dikkati bir kenara koyarak atması doğru değil. Hele hele yargı ve nitekim şu anda işte muhalefet bu tür bir kararın arkasına sığınarak diyor ki yargının durdurma kararı var. Dur bakalım ya. Daha bunun itiraz merci var. Herşeyi yapacağız, bunları göreceğiz. Ondan sonra bu adımlar atılır."

- İstanbul