MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural Açıklaması

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural,  erken seçim tartışmalarını değerlendirirken, "AKP'nin kendi içerisindeki gevşemenin, tartışmanın, ayrışmanın üstünü örtmek amacıyla bir koz olarak kullanılma ihtimali de yüksek" dedi.

Meclis'te gazetecilerin sorularını yanıtlayan Vural, erken seçim tartışmalarına ilişkin, Başbakan Recep Tayyip Edoğan'ın, danışmanı aracılığıyla "erken seçim olabilir" değerlendirmesini yaptığını iddia etti.

Erdoğan'ın, daha önceki açıklamalarında, "Kesinlikle erken seçim yok. Dört yılda bir seçim var. Bundan önce kimse seçim beklemesin" dediğini belirten Vural, "Şimdi danışmanı böyle söylüyor. Yani, 'Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu' demek lazım. Hangisine güveneceğiz. Anlaşılan o ki Başbakan'a güven azaldığı için danışmanının söylediği daha önemli hale gelmiş" dedi.

Bu açıklamaların, Cumhurbaşkanı seçiminde meydana gelebilecek bir kutuplaşmayı siyasi ranta dönüştürme taktiklerinin konuşulduğunu ortaya koyduğunu savunan Vural, şunları söyledi:

"Muhtemelen bu bir seçim kozu. Son zamanlarda AKP'nin kendi içerisindeki gevşemenin, tartışmanın, ayrışmanın üstünü örtmek amacıyla bir koz olarak kullanılma ihtimali de yüksek.

AKP'de üç dönem şartı geldi. Üç dönemin içinde Başbakan da var 70 küsür milletvekili de var. Dolayısıyla 'Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra AKP nasıl olacak?' çalışmaları var. Bu konuda tartışmalar var. İhraçlar var. Bir çok eleştiri var.

Bu taktik arayışla birlikte, partili bir Cumhurbaşkanını gerçekleştirmek amacıyla da özellikle bu seçim bir koz olarak kullanılıyor olabilir. Ama Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olacaklar.

Biz MHP olarak milli irade yoluyla bir an önce bu AKP'den kurtulmak gerektiğini düşünüyoruz. Milletimize, bu yerel seçimlerin bunun için bir fırsat olduğunu ifade ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimi de ikinci bir fırsattır. Üçüncüsünde de AKP'den kurtulmak için genel seçimler var.

Dolayısıyla MHP olarak bu konuda alınacak her türlü karara zaten hazır olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Bir an önce AKP'den kurtulmak gerekiyor. Anlaşılan o ki Adalet ve Kalkınma Partisi, yerel seçimlerde, Cumhurbaşkanlığı seçiminde amacına ulaşması mümkün olmayınca, parti içindeki çatışmaların ya da ayrışmaların üzerini örtmek için bir an önce seçime gitmeyi de bir tercih olarak kullanabilir. Ama korkunun ecele faydası yok. Gitme vakti geldi, geldikleri gibi gidecekler.

Bence 30 Mart seçimlerinde vatandaşımız tepkisini ortaya koyacaktır. Biz sürekli olarak nasihat eyledik, 'yapmayın etmeyin' dedik. Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir. Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir. Bu kadar nasihata rağmen uslanmayanı tekdir edecek olan, sandıkta, yerel seçimlerde milletimizdir. İnşallah köteği de genel seçimlerde milletimiz vuracaktır. Bu saltanata hep beraber, birlikte son vereceğiz."

-"Yaptıklarının üzerini devlet sırrı kavramıyla örtmek istiyorlar"

Devlet Sırrı Kanun Tasarısı'na ilişkin haberleri değerlendiren Vural,  AK parti'nin bu düzenlemeyle, yaptıklarının üzerini devlet sırrı kavramıyla örtmek istediğini iddia etti.

Söz konusu tasarının, AK Parti'nin 11 yıllık iktidarının geçmişinin şaibeli olduğunu gösterdiğini savunan Vural, "Başbakan başkanlığında bir kurulla her Bakanlık kendilerinin neleri yaptığının devlet sırrına geçtiğini de kendileri belirleyecek. Yani körler sağırlar birbirini ağırlar. Böyle şeffaf devlet olmaz" dedi.

Vural, şöyle devam etti:

"Bunlar devlet sırrı değildir. Olsa olsa AKP'nin yaptığı yanlışlıkların, kirli ve pis pazarlıkların üstünü örtmesidir. MHP olarak bu eksende, bu çalışmanın devlet sırrı kavramından öteye AKP sırrının üstünü örtmek amacıyla kullanıldığını düşünüyoruz.

MHP olarak bu konudaki görüşlerimizi parlamentoda dile getirmeye devam edeceğiz. Bunlar karda yürüyüp izleri belli olmadığını zannediyorlar. Ama hayır, izleri bellidir. Oslo'nun, Habur'un, yolsuzlukların izleri bellidir. Bu izlerin üstünü örtmek için, bu izleri bir devlet sırrı kavramına indirgemek, açıkçası yangından mal kaçırmak amacı taşıyor. Hiç kimse bu iktidarın şaibeli işlerinin, kullandığı yöntemlerin deşifre edilmesini engelleyemez."

-TBMM Genel Kurulu'ndaki küfürlü tartışmalar

Oktay Vural, TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerde yapılan küfürlü tartışmaların çok talihsiz bir durum olduğunu dile getirdi.

Meclis kürsüsünde ırkçı, bölücü ifadelerin de kullanıldığını belirten Vural, "Maalesef Türkiye'de siyasetteki gerilim, diyalog ve uzlaşma eksikliği, parlamentoda milletvekillerinin kullandıkları uslupları, hakarete küfre kadar götürüyor. Bunların kabul edilmesi mümkün değil" diye konuştu.

Vural, şöyle devam etti:

"Sizlerden ricam, TBMM'nin tamamını değil bu işleri yapanları ayıklayınız. Bunları ayıklar, tecrit edersek ancak kaliteyi arttırırız. MHP olarak hakaret ve küfre giden bu gelişmeleri kabul etmemiz mümkün değil. Özellikle son zamanlarda zorbalığa dayanan girişimleri de TBMM'de yaşatıyorlar.

Ama balık baştan kokar. Adana Valisi'nin millete karşı söylediği o kelime karşısında tavır almayanlar, hayasızca küfürler savuranlara karşı tedbir almayanların bugün maalesef aynı cesaretle devam ettiğini de görüyoruz. Bu bakımdan, parlamentoda biz muhalefet milletvekili olarak eleştirilerimizi yapacağız ama kesinlikle bunu bir hakarete, küfre götürmeyi kabul etmeyiz. İktidar partisi de eleştiriler karşısında tahammüllü olmalıdır." - TBMM