CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, koalisyon tartışmalarına ilişkin, "Partiler, kendi kimlikleriyle ortaya çıkıp, Anayasanın çizdiği çerçeve içerisinde rüştünü ispat edip hareket ederlerse, Türk demokrasisi birçok hükümet seçeneğine açıktır" dedi.
Tezcan, genel seçim sonuçlarına ilişkin gazetecilere açıklamada bulundu.
Sonuçların hayırlı olmasını dileyen Tezcan, güzel bir seçim sürecinin geride bırakıldığını söyledi. Seçim güvenliği ile ilgili tereddütlerin olduğu bir sürecin de yaşandığını ileri süren Tezcan, bu konuda önemli görevler üstlenen sivil toplum kuruluşlarına ve seçmenlere teşekkür etti.
Tezcan, şöyle devam etti:
"Bu seçimde Türkiye'de gerçekten milletimiz önemli bir tercihte bulunmuştur. Parlamenter demokrasinin devamı konusunda duyarlılığını vatandaş ısrarla vurgulamış, sandıktan çıkan sonuçlarla 'Türkiye'nin 200 yıllık parlamenter geleneğini devam ettireceğiz. Ülkeyi tek adam diktatörlüğüne teslim etmeyeceğiz' demiştir. Türkiye'de yerleştirilmeye çalışılan bir algıyı yıkmıştır seçmen. İktidarın değişmezliği algısı yerleştirilmeye çalışılmıştı son dönemde. 'Mevcut iktidar yıkılmaz, değişmez' gibi çok tehlikeli, demokrasiler açısından çok tehlikeli bir algının yerleşmeye başladığı bir sürece giriyorduk. Bu sanki rejimin, sistemin meziyetiymiş gibi iyi bir şeymiş gibi anlatılmaya çalışılıyordu. Devletin bütün güçleri, yasama, yürütme ve yargının tek elde toplanacağı bir tek adam diktatörlüğüne doğru hevesli bir gidiş içerisinde olanlar vardı."
Bunun gerçekleştirilmesi için seçimlerde geniş bir kampanya yürütüldüğünü savunan Tezcan, "Ama Türkiye'de 55 milyon seçmen çok net biçimde bunu reddettiğini ifade etti. Bu anlamda Türk demokrasisi açısından önemli bir zaferdir. Partimiz açısından baktığımızda, Türk siyasetini demokratik bir açılıma taşıyan, barajları tanımayan ve milli iradenin parlamentoda temsil edilerek, dengeli, denetlenebilir bir parlamenter demokrasiyi getiren her sonuç, CHP için için başarılı bir sonuçtur" diye konuştu.
"Kılıçdaroğlu ve CHP, hükümet seçeneklerinin en etkili siyasi aktörüdür"
Seçim sonuçlarının bir iktidar değişikliği alternatifi yarattığı için başarılı olduğunu dile getiren Tezcan, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bir şey ortaya çıkmıştır ki önümüzdeki dönemde Türkiye'de CHP'nin merkezinde olmadığı, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun başbakan olarak önemli bir siyaset figürü olmadığı çözümlerin Türkiye açısından çok da siyasetteki krizi çözebilecek çözümler olmadığı ortaya çıkmıştır. Başka bir ifadeyle Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP önümüzdeki dönemdeki hükümet seçeneklerinin en etkili, en aktif siyasi aktörüdür. Parti en etkili aktör durumuna gelmiştir."
Koalisyon ihtimalleri
Tezcan, koalisyon ihtimallerine ilişkin bir soru üzerine, bir hükümet seçeneğinin mutlaka çıkacağını belirtti. Koalisyon, azınlık gibi çeşitli seçenekler olduğunu dile getiren Tezcan, şöyle konuştu:
"Bu siyasi tablodan çok sayıda hükümet seçeneği çıkabilir. Önemli olan bu seçenekler içerisinde Türk demokrasisini en ciddi biçimde rahatlatacak, Türkiye'nin bozulan dengelerini, bozulan siyaset ahlakını yeniden düzenleyecek, hukukun üstünlüğünü yeniden sağlayacak, ekonomik anlamda Türkiye'nin umut ettiği bir atılımı yakalayabilecek bir hükümet seçeneğini çıkarmaktır. Bizim de bu süreçte dikkat edeceğimiz noktalar bunlar olacaktır. Tabii birden çok hükümet seçeneği olabilir bizim kapalı olduğumuz şey, dışarıdan kurgulanmış, yönetilen ve anayasal düzenimizle bağdaşmayan vesayetçi bir hükümet sistemine kapalıyız. Türkiye'de yeni hükümet seçenekleri ve Türkiye'yi bütün vesayetlerden kurtaracak, parlamenter demokrasinin esaslarına oturacak, siyaset ahlakını ve bozulan devlet düzenini yeniden kuracak bir hükümet seçeneğine hiç bir zaman, hiç bir ön şartla karşı çıkmamız mümkün olmaz. Buradaki ön şartımız, vesayetçi bir algıyla kurulacak bir hükümeti bizim kabul etmemiz mümkün olmaz."
Bülent Tezcan, " AK Parti'ye kapılar kapatıldı mı? Recep Tayyip Erdoğan'sız bir AK Parti'yle koalisyon olabilir mi" sorusu üzerine, "Bu seçimin sonuçlarına göre milletimiz bir şey söylemiştir. Biz ısrarla Recep Tayyip Erdoğan'ın 'cumhurbaşkanı sıfatına ve niteliklerine yakışır' hareket etmesi gerektiğini ifade ettik" açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanlığı yemin töreninde bulunduklarını ve ayağa kalktıklarını hatırlatan Tezcan, ondan sonra da Cumhurbaşkanı'nın anayasada tarif ettiği niteliklere uygun hareket etmesini beklediklerini söyledi.
"Bizim tabii ki Recep Tayyip Erdoğan'ın nasıl davranacağı konusunda bazı öngörülerimiz vardı ama yanılmayı, bizi şaşırtmasını, tarafsız olmasını bekliyorduk" diyen Tezcan, şu ifadeleri kullandı:
"Seçim sürecine girdiğimizde gördük ki yanılmadık, Erdoğan bilindik tavrıyla hukuku tanımayan, Anayasayı çiğneyen, son gün bile seçim propagandası yapan, muhalefet liderlerini ve parti programlarını açıkça eleştiren, iktidar partisine açıkça oy isteyen, kendini tartışmanın ortasına koyan ve 'bu seçimin sürükleyeni benim' diyen bir kampanya yürütmüştür. 90 yıllık cumhuriyet tarihinde hiçbir cumhurbaşkanının yapmadığı gibi bu kampanyayı yürütmüş ve sonuçta yenilmiştir. Bu çok açık. 400 milletvekilinden başlayıp, 330 milletvekiline kadar inip, 250 milletvekiline fit olmak durumunda kalmıştır. O 250 milletvekilinin de ona ait olup olmadığı artık bu saatten sonra tartışma konusudur. Bu süreçte Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı vasıf ve niteliklerini taşımadığını göstermiştir ve meşruiyetini ciddi biçimde tartışmaya açmıştır. Bu aşamadan sonra artık zaten Anayasal düzenimizde yeri olmayan müdahalelerin bizim tarafımızdan da bizim payanda olacağımız bir yapıya kavuşturulmasına müsaade etmeyiz. Ama partiler kendi kimlikleriyle ortaya çıkıp Anayasanın çizdiği çerçeve içerisinde rüştünü ispat edip hareket ederlerse, Türk demokrasisi birçok hükümet seçeneğine açıktır, bunu söylüyorum."
Erken seçim tartışmaları
Tezcan, "Erken seçim olasılığını nerede görüyorsunuz" sorusu üzerine ise 116. Maddeyi hatırlatarak, Anayasa'daki sürecin tüketilmesi gerektiğini vurguladı.
Bu sürecin tamamlanması için hükümet kurma seçeneklerinin, Anayasa'ya uygun bir şekilde tüketilmesi için çaba harcanması gerektiğini vurgulayan Tezcan, Ahmet Davutoğlu'nun hükümeti kuramaması durumunda ise görevin Kemal Kılıçdaroğlu'na verilmesi gerektiğini savundu.
Tezcan, "Biz Türkiye'de bu parlamento tablosundan hükümet çıkabileceğine inanıyoruz. Bununla ilgili bir rezerv koymuyoruz, 'şu hükümet seçeneği çözer, şu çözemez' değil, bütün bu problemleri çözecek çok sayıda seçenek olduğuna inanıyoruz. Bütün bunlar tükenirse mutlaka bir erken seçimse mesele millete gitmektir" diye konuştu.
Tezcan, seçimden sonra MHP ile temaslarının olup olmadığı sorusu üzerine şu anda herhangi bir organize temastan söz etmenin mümkün olmadığını söyledi. Bülent Tezcan, "Şu anda her siyasi parti, daha seçim sonuçlarını değerlendirip muhtemel hangi senaryolar olabilir üzerine kafa yoruyor" dedi.
MYK yarın
Öte yandan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, öğleden sonra partiye geldi. Kılıçdaroğlu'nun seçim sonuçlarına ilişkin kurmaylarıyla görüşme yaptığı, CHP Merkez Yönetim Kurulu'nun ise yarın toplanacağı öğrenildi.
Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanacak MYK'da, hem koalisyon seçenekleri hem de seçim sonuçlarının ele alınması bekleniyor.
Son Dakika › Politika › Milletvekili Genel Seçiminin Ardından - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?