Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu Açıklaması

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, "Biz devletin, Türkiye'nin, milletin menfaatlerini parti menfaatinin üzerinde görüyoruz. Dolayısıyla her şey Türkiye için. Türkiye'yi ateş çemberi etrafında zorluyorlar. Bir takım ihanetler var. Bir takım planlar var. Bunlara karşı bir an önce hükümetin kurulmasından yanayız" dedi.

Eroğlu, Cibuti Ekonomi ve Maliye Bakanı İlyas Moussa Dawaleh'i makamında kabul etti.

Türkiye-Cibuti Karma Ekonomik İşbirliği Heyetinin Eş Başkanı olduğunu belirten Bakan Eroğlu, bu nedenle Cibuti'ye karşı ayrı bir gönül bağının bulunduğunu aktardı.

Cibuti'nin, istikbali çok parlak bir ülke olduğuna dikkati çeken Eroğlu, tarihi bağların da etkisiyle iki ülke arasındaki ilişkileri azami derecede yükseltmek için her türlü gayretin gösterileceğini vurguladı.

Bu ülkede inşa edilecek baraj projesinin hazırlandığını anlatan Bakan Eroğlu, "Türkiye'de 278 baraj, bin göleti yapan bir kişi olarak bizzat bu barajla ilgilendim" diye konuştu.

Batı'nın, Afrika'yı uzun yıllar sömürdüğünü ve adeta kanını emdiğini savunan Eroğlu, Türkiye'nin ise Afrika ülkelerine dostluk, kardeşlik, insanlık ve yardım yapmak için gittiğini kaydetti.

Kökleri Osmanlı'ya dayanan ilişki

Cibuti Ekonomi ve Maliye Bakanı Dawaleh ise iki ülke arasındaki sıcak ilişkiden mutluluk duyduklarını belirterek, Eroğlu'na da bu kapsamdaki çabalarından dolayı teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Cibuti ziyaretinden sonra iki ülke ilişkilerinin daha da hızlı bir şekilde ve olumlu geliştiğini ifade eden Dawaleh, Bakan Eroğlu'nun da yakından takip ettiği baraj projesinin, binlerce Cibutili için faydalı olacağını vurguladı.

Türkiye ve Cibuti arasındaki ilişkilerin günübirlik ve dönemsel bir ilişki olmadığını, bunun köklerinin Osmanlı dönemine kadar gittiğini anımsatan Dawaleh, Türkiye'nin genel anlamda Afrika'ya olan ilgisinin de takdir edildiğini kaydetti.

Dawaleh, "Kardeş Türkiye'nin bize göstermiş olduğu cömertliğe ve kardeş yakınlığına karşı, bizim aslında sunulacak çok da bir şeyimiz yok. Ama ne kadar az şeyimiz varsa da hepsini sizlere sunmaya ve sizlerle paylaşmaya da hazırız" diye konuştu.

Cibuti'nin jeostratejik konumuna dikkati çeken Dawaleh, ülkenin, Türkiye'nin sanayi ürünlerinin, hem bölgeye, hem Ortadoğu'ya, hem de Afrika'ya açılabileceği bir nokta olabileceğini, ziyaret nedeninin ise Cibuti'de kurulacak Türkiye'nin özel ekonomik bölgesine ilişkin çalışmaları içerdiğini anlattı.

Ülkelerinin bu konumunun, yakın zamandaki Yemen krizi konusunda, Türkiye'nin varlığını gösterebilmesi için kullanılabileceğini de vurgu yapan Dawaleh, Türkiye'nin kendileri için bir ilham kaynağı olmayı sürdüreceğini bildirdi.

"Uzlaşmacı, samimi bir tutum içindeyiz"

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Bakan Eroğlu, koalisyon görüşmelerinin nasıl gittiği sorusu üzerine, görüşmelerin çok iyi devam ettiğini kaydetti.

Eroğlu, "Gerçekten samimi bir görüşme var. Biz de koalisyon görüşmelerini çok samimi, şeffaf şekilde yürüteceğiz. Yani kırmızı çizgimizin falan olmadığını söyledik. Şunu söyledik, 'Esas olan Türkiye'. Dolayısıyla Türkiye'nin menfaatlerinin, elbette partilerin menfaatinin üzerinde olması lazım. En azından biz AK Parti olarak şunu söylüyoruz; Biz devletin, Türkiye'nin, milletin menfaatlerini parti menfaatinin üzerinde görüyoruz. Dolayısıyla her şey Türkiye için" değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Eroğlu, şöyle devam etti:

"Ortamı görüyorsunuz. Türkiye'yi ateş çemberi etrafında zorluyorlar. Bir takım ihanetler var. Bir takım planlar var. Bunlara karşı bir an önce hükümetin kurulmasından yanayız. Bunu dile getirdik. Ama tabi sadece hükümeti kurmak bize bağlı değil. Çünkü milletimiz şunu takdir etti, 'Size tamam yüzde 41'lik, çok büyük oranda oy verdik. Ama tek başınıza iktidar yapmadık'. Dolayısıyla 'uzlaşın' dedi. Biz milletimizin bu söylemini, ifadesini ve mesajını anladık. Buna göre uzlaşmacı, samimi bir tutum içindeyiz. Dikkat ederseniz, seçimlerden sonra hiçbir şekilde tenkidimiz söz konusu değil partilere. Dolayısıyla onlar da uzlaşmacı bir tutum içinde olurlarsa neticelenir. Şimdi görüşmeler, komisyonların devam ediyor. İnşallah önümüzdeki haftalarda görüşmeler daha sıkı bir şekilde devam edecek. Hayırlısı olmasını diliyorum. Yani şu anda iki parti ile uzlaşma imkanı olduğunu zannediyorum."

-"Kapımız, CHP'ye de MHP'ye de açık"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, erken seçimle ilgili görüşlerinin anımsatılması üzerine ise Eroğlu, şöyle konuştu:

"Görüşmelerde bence kapıları kapatmış değil. Çünkü MHP'nin tabanında, biz biliyoruz, Hükümet'te koalisyona girme yönünde bir temayül gösteriliyor. Dolayısıyla bunun dikkate alınması lazım. Tabi ki bu gibi şeylerde içerideki görüşmeler önemli. İçerideki görüşmelerde bizim mesajımız, hükümetsiz bırakmamak için Türkiye'yi, hükümete dahil olabileceği şeklinde bir görüşümüz var."

Eroğlu, "Dolayısıyla biz kapıyı kapatmıyoruz. Kapımız, CHP'ye de MHP'ye de açık. HDP zaten kapısını kendisi kapattı. Ama MHP'de kapıyı kapatmış gibi bir durum söz konusu değil. İkisiyle görüşmeler devam edecek" görüşünü paylaştı.

CHP ile görüşen AK Parti heyetindeki isimlerin gelecek hafta belli olacağını aktaran Veysel Eroğlu, şunları söyledi:

"Biz samimiyetle, şeffaf bir şekilde, halkın göreceği şekilde öncelikle hükümetin kurulmasından yanayız. Bizim niyetimiz koalisyon hükümetini kurmaktır. Ama kendileri istemiyorlarsa yapılacak bir şey yok. O zaman olmadığı takdirde, bir taraftan MHP lideri, bir taraftan CHP lideri, 'Biz erken seçim istiyoruz' diyorlarsa, o zaman bizim de 'zoraki bir koalisyon yapacağız' deme şansımız yok. Yani bu neticede uzlaşmayla olacak bir husustur. Dolayısıyla biz de şunu deriz; 'O zaman hakem millettir. Buyurun, hakem'. En son çare olarak görüyoruz. Çünkü neticede bu seçimde ne olacağı belli değil. Onların da tek başına iktidara gelmeleri söz konusu değil. Gene bizim şansımız çok daha fazla. Çünkü millet, bilhassa gençler, koalisyonun ne demek olduğunu anladı. Daha önce koalisyon nedir, yeni oy kullanan gençler bunu bilmiyordu. Dolayısıyla netice itibarıyla biz millet için, Türkiye için ne hayırlısıysa o olmasını istiyoruz. Şeffaf, açık bir şekilde görüşmelere devam edeceğiz. Onlar da lütfen kapıları kapatmasınlar. Çünkü uzlaşma imkanımız var. Biz uzlaşmaya açığız. Türkiye'nin de bir an önce hükümetin kurulmasına ihtiyacı var, konjonktür itibarıyla. Gerçi hükümet var şu anda görüyorsunuz. Hükümet dimdik ayakta. Bütün faaliyetlerimizi yapıyoruz. Ama netice itibarıyla bir koalisyon hükümeti kurulursa daha sağlıklı bir şekilde yürür diye düşünüyorum."

Eroğlu, "Ama olmadığı takdirde, şunu da açık yüreklilikle söylüyorum, biz seçime de hazırız. Onlar öyle istiyorsa, biz de ona mecbur kalırsak hazırız" dedi.