Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasının büyük bir bölümünü İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun"Cenab-ı Allah biliyor. Milletimize hiç ihanet etmedik. Üzerimize ne kadar gelirlerse gelsinler hiç ihanet etmedik. Kim ne derse desin. Onun için sadece bizim yaptıklarımıza bakmayın. Biz kendimiz yapmıyoruz. Biz inanıyoruz ki bize yaptıran Allah'tır, bize yaptıran Allah'tır, bize yaptıran Allah'tır" şeklindeki ifadesine ayırdı.
Soylu'ya "Allah sana akıl fikir versin. Hasan Sabbah'ın adamları Haşhaşiler de öyle diyordu. Yaptıkları her yanlışı Cenab-ı Hak yaptırıyor diye. Takdir Cenab-ı Hakk'ındır ama be mübarek, insan mesuldür. Bir adamı öldüren de 'Bunu bana Allah yaptırdı' diyor da yeri geldiği zaman. 'Cenab-ı Hak isteseydi elimi tutardı, yapamazdım' diyebiliyor" diye seslenen Karamollaoğlu, şöyle devam etti:
"Bir İçişleri Bakanı'nın kalkıp bu ifadelerle milleti aldatmaya kalkmasını kabullenmek mümkün değil. Bu insanı küfre bile götürür. İnsan, bizim inancımıza göre mesuldür. Her yaptığı hatanın hesabını da mutlaka verecektir. Ya bu dünyada ya öteki dünyada. Şu anda ayağına bir taş dokunmuyorsa Cenab-ı Hakk'ın sana bir imkan tanımasıdır. Ama sen onu istismar edersen öbür dünyada bunun tahmin edeceğin kadar cezasını çekmiş olursun.
Bütün hataları Cenab-ı Hak yaptırıyor bunlara. Bunlar masum. Hakikaten Haşhaşiler buna inanıyordu. FETÖ erbabı da böyle düşünüyordu. Belki de çok fazla teması olduğu için ona bulaştı anlaşılan. Terörle mücadele ciddi bir iştir. Evet, belli bir noktaya kadar yapıldı. Ama hukuk, adalet hiçbir zaman devletin bırakamayacağı bir mesuliyettir. Her yaptığın kabahati Cenab-ı Hak işletti diyerek omuzlarından atamazsın.
Maalesef iktidar, böyle bir hatanın içine düştü. Her yaptığı hatayı Cenab-ı Hak'ın takdiriyle yaptığını, bu yüzden kendisinin mesul olmadığını söylemeye çalışıyor. Bu yaptıklarıyla aslında İslam'a en büyük zararı veriyorlar." Karamollaoğlu, Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda uzunca bir süredir tartışılan ve torpile yol açan 'sözlü mülakat' uygulamasına da değindi.
Son olarak Sultan Fidan adlı bir Twitter kullanıcısının "İki yıldır emek verdiğim, gecemi gündüzüme kattığım KPSS'de bölümümde 1'inci oldum. Alanımda doktora yapıyorum. Hangi kıstasa göre elediniz?" şeklindeki ifadesiyle gündeme gelen konuyla ilgili Saadet Partisi lideri, iktidara şöyle seslendi:
"İmtihan yapacaksın, her ne hikmetse yazılıda 90'ı geçen herkes sözlü mülakata gelince 60'ın altına düşüyor. Hakikaten Allah'tan korkun ya. Bu ne duyarsızlık, bu ne pervasızlık. Bir yıl geride kaldı, hep bu hikayelerle geri kaldı. Sen 92 alan o gençlerin notunu mülakatta 60'ın altına indirerek Cenab'ı Hak indinde derece kazanamazsın, hak yiyemezsin. Bir gayrimüslimle bile karşılaşsan, o garimüslimi yenik duruma düşebilmek için çare aramaya kalkma ya. Adam haklıysa ver hakkını. Dinimiz bize bunu emreder. Bunun dışındakilerin hepsi sapıklıktır. Hepsi İslam'a ihanettir.
Yeter ya, iki tane cami yapmak seni kurtarmaz. İmam hatip okulları seni kurtarmaz. İmam hatip okulları içinde öğrenmesi gereken öğrencilere dersleri böyle verirsen onları da yanlışa sevk etmiş olursun."
Son Dakika › Politika › Saadet Lideri'nden Erdoğan'a: İki cami yapmak, imam hatipler seni kurtarmaz - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?