TOBB 70. Mali Genel Kurulu - Son Dakika
Politika

TOBB 70. Mali Genel Kurulu

Başbakan Erdoğan: (2) "(Soma'daki maden faciası) Yaşanan facianın ardından Türkiye'de hiçbir şey eskisi gibi olamaz. Çok acı, bedeli çok ağır olan bir hadise yaşadık, bunun artık minimize olması noktasında hep birlikte çalışmalıyız ve çalışacağımıza da yürekten inanıyorum" "Son 12 yılda ülkemizdeki iş yeri sayısı yüzde 111 arttı.

22.05.2014 12:23

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Soma'daki maden faciasına ilişkin, "Yaşanan facianın ardından Türkiye'de hiçbir şey eskisi gibi olamaz. Çok acı, bedeli çok ağır olan bir hadise yaşadık, bunun artık minimize olması noktasında hep birlikte çalışmalıyız ve çalışacağımıza da yürekten inanıyorum" dedi.

Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) 70. Mali Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, bir seferde bu kadar büyük can kaybının yaşanmasının tabii olarak milletin de medyanın da dikkatini çektiğini, herkesin canını acıttığını söyledi.

Her gün ortalama iki işçinin iş kazalarında kaybedildiğini, rakamların her yıl düştüğünü ifade eden Erdoğan, "Son 12 yılda ülkemizdeki iş yeri sayısı yüzde 111 arttı. 727 bin iş yeri vardı, şu anda 1,5 milyonun üzerinde iş yerimiz var. Çalışan sayısı aynı şekilde yüzde 128 oranında arttı. Türkiye'de 2002'de 5 milyon kişi istihdam ediliyordu. Şu anda 12 milyon kişi istihdam ediliyor" diye konuştu.

İş yeri ve işçi sayısı bu kadar artarken iş kazası oranının yüzde 55 azaldığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu yeterli mi? Elbette değil. Neden? Sıfıra doğru bunu yaklaştırmak, dünyada hiçbir ülke bunu başaramıyor. Başaramıyor olsa da bizim hedefimiz bunu başarma istikametinde olmalı. Bunun için de gayret etmek zorundayız. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak bazı talepler, bazı yetkiler istenirken, herhalde bu konularda da sizin de üzerinizde bazı sorumlulukların olduğunu bilmeniz, görmeniz gerekir ve bu konuda tüm üyelere bunu aktarmak gerekiyor. Bu sorunla mücadele kapsamında dayanışma içerisinde olmak durumundayız."

Erdoğan, 30 Haziran 2012'de çıkardıkları kanunun çalışma hayatında devrim anlamı taşıdığını vurgulayarak, "Avrupa Birliğinin konuyla ilgili çerçeve direktifi, ILO'nun 155, 161, 187 sayılı kararları, diğer uluslararası normlar dikkate alındı ve  bu kanun çıkarıldı" diye konuştu.

-"Kaybolan kar telafi edilir, kaybolan canın telafisi yoktur"

İnsan hayatını, can güvenliğini, tedbiri öne çıkaran modern, kapsamlı bir yasayı Türkiye'ye kazandırdıklarını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Kanunu çıkarmakla kalmadık, 81 ilde tanıtım ve bilgilendirme yaptık. 211 bin iş yerine, işveren örgütlerine, sizlere organize sanayi bölgelerinde bilgilendirmeler yaptık. Teftişler aynı şekilde devam etti. Sadece geçen yıl ve sadece madenlerde bin 47 teftiş yapıldı. 54 iş yerinde iş durduruldu, 428 iş yerine para cezası kesildi.

İşte bu noktada konunun asıl tarafı olan işverenlerimizin de bu mesele üzerinde durup düşünmesi gerekiyor. Konunun tarafı olan işçilerimizin de kendi sağlıkları, kendi canları, onları bekleyen aileleri adına durup düşünmesi gerekiyor. Burada da tabii ki sendikalarımızın çok daha hassas, çok daha dikkatli olması şart. Ekonomi büyürken, üretim, yatırım, istihdam büyürken, iş sağlığı ve güvenliği standartların da büyüyeceği, böyle bir vizyonun iş dünyamıza hakim olması gerekiyor. Müfettiş geldiğinde bir takım cihazlar çıkarılıyor, sergileniyor. Müfettiş gidince bunlar ortadan kayboluyorsa, sendika buna itiraz edecek, işçi kardeşim buna itiraz edecek. İşçi, 'Bana bir şey olmaz' diyerek örneğin baretsiz çalışıyorsa, sendika buna itiraz edecek, işveren buna itiraz edecek. Hiçbir şey candan daha değerli değil. Kaybolan kar telafi edilir, yapılan masraf telafi edilir ama canın telafisi yoktur, kalıcı hasar, sakatlığın telafisi yoktur."

-"Korkmadan, çekinmeden bu hayat memat mücadelesine omuz versin"

Hükümet olarak "kentsel dönüşüm yapacağız, depreme hazırlık çalışması yapacağız" dediklerini hatırlatan Erdoğan, "Siyasi tarihimize bakalım, hiçbir hükümet bu kararı alamamıştır. Tam tersine oy uğruna, gecekondulaşma, çarpık, çürük yapılaşma teşvik edilmiş, göz yumulmuştur. Ama biz 'Popülist davranmayacağız, doğrusu neyse onu yapacağız' dedik. Çoğu yerde itirazlar yükseldi, 'evimiz' veya 'Evimizi yıktırmayız' diyenler oldu. Muhalefet karşımızda durdu, bazı sendikalar karşımızda durdu. 'Bedeli ne olursa olsun' dedik, 'Oy kaybedeceksek kaybetmeye razıyız' dedik ve kentsel dönüşümü başlattık, kararlılıkla da sürdürüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

İtirazların, endişelerin yersiz olduğunun da ortaya çıktığını vurgulayan Erdoğan, vatandaşların çürük, depreme, sele, diğer afetlere karşı korunaksız evlerden çıktığını, güvenle oturacağı, yaşayacağı, huzurla uyuyacağı evlere kavuştuğunu bildirdi.

"Şimdi aynı şeyi iş sağlığı ve güvenliği konusunda da göstermek zorundayız" ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hatta ben diyorum ki biz adım atmadan işverenimiz adım atsın. Bizim zorlamamıza gerek kalmadan işveren yasalardan, mevzuattan kaynaklanan sorumluluğunu tam olarak yerine getirsin. İşverenimiz bunun takipçisi olsun. Sendikalarımız, işçilerimiz bunun takipçisi olsun. Bu konuda Türkiye'nin en büyük çatı örgütü olan TOBB'dan bugüne kadar gösterdiği duyarlılığı daha fazla bir şekilde bekliyoruz. Bu milli bir sorun. Bu sadece vefat edenlerin yakınlarını değil, 77 milyon olarak hepimizin canını inciten, acıtan bir sorun. Öyleyse hepimiz el ele verelim, bu acı kazaları artık Türkiye'nin gündeminden azami ölçüde çıkaralım. Siyasetçiler de bu işin takipçisi olsunlar. Medya sadece büyük kazalar olduğunda değil her an bu konuda duyarlı olsun, duyarlılığını artırsın. Sendikalarımız yılda bir kez inatlaşmayla, eylemle, polisle çatışmayla gündeme gelmek yerine bu tür konularla gündem olsun. En önemlisi de işçilerimiz haklarını bilsin, hakları için mücadele etsin, korkmadan, çekinmeden bu hayat memat mücadelesine omuz versin."

-"Türkiye'de hiçbir şey eskisi gibi olamaz"

Yaşanan bu facianın ardından Türkiye'de hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını belirten Erdoğan, "Çok acı, bedeli çok ağır olan bir hadise yaşadık, bunun artık minimize olması noktasında hep birlikte çalışmalıyız ve çalışacağımıza da yürekten inanıyorum" dedi.

Bu işin bir de haksız rekabet boyutu olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bir iş yeri sigortasız işçi çalıştırıyor, aynı sektörde bir başkası sigortalı işçiyle üretim yapıyor. Bir iş yeri çocuk işçi çalıştırıyor, bir başkası bu konuda hassasiyet gösteriyor. Bir iş yeri hiçbir tedbir almadan üretim yapıyor, bir başkası iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini en modern, en ileri şekilde alarak üretim yapıyor. Aynı şeyi üretiyor, aynı ürünü pazara veriyorlar. Biri, bire bir kar ederken, diğeri son derece haksız şekilde bakıyorsun ki on kar ediyor. Bu da adil değil.

Dürüst olmayan her üretim bu salondaki tüm dürüst kardeşlerimin alın terinden çalıyor, emeğinden, ekmeğinden çalıyor. Bu haksız, bu adaletsizliğin de önüne ancak birlikte geçebiliriz. İnşallah bunu da birlikte başaracağız. Son 12 yılda birlikte çok büyük işler başardık, büyük reformlar, dönüşümler gerçekleştirdik. Kanayan bu yarayı da inşallah hep birlikte tedavi edeceğiz. Bir kez daha Soma'daki şehitlerimizi, iş kazalarında hayatını kaybeden tüm emekçilerimizi rahmetle yad ediyor, mekanları cennet olsun diyor ve bu konudaki dayanışmamızın da ziyadeleşmesini özellikle ifade ediyorum."

Bu konuyla ilgili AFAD'ın yoğun bir çalışmanın içerisinde olduğunu anlatan Erdoğan, "Yani burada, bütün destekler şu anda AFAD'da toplanmaya başladı. AFAD'da toplanan bu desteklerle birlikte gerek bu mağdur, mazlum durumda olan tüm şehitlerimizin ailelerine konut yapımından tutunuz, yavrularının okumasına, istihdamına varıncaya kadar her şeyi planlamış vaziyetteyiz" diye konuştu.

- Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Politika TOBB 70. Mali Genel Kurulu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement