Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TUSAŞ Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi ile Türkiye'nin uzay çalışmaları konusunda iddia sahibi ülkeler arasına girdiğini belirtti.
Erdoğan, Akıncılar'daki merkezin açılış töreninde, savunma sanayisinin diğer kuruluşları gibi TUSAŞ'ın da son 12 yılda çok büyük atılımlar gerçekleştirdiğini vurguladı.
TUSAŞ'ın 1984'te sadece F-16'ların fason üretimi için kurulduğunu hatırlatan Erdoğan, 2005'te bu kuruluşun yapısının ve yönetiminin millileştirilerek yeni bir dönemin başlatıldığını belirtti.
Erdoğan, TUSAŞ'ın havacılık alanında dünyanın en önemli kuruluşlarından biri haline geldiğine, devler ligi denilen dünyanın en büyük 100 savunma sanayi şirketi listesine girdiğine işaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hedefimiz bu listeye en az yirmi şirketle girmek olmalıdır. Şu anda dünyanın en büyük 250 müteahhitlik firması listesinde 42 şirketle yer alıyoruz. Aynı başarıyı savunma sanayi alanında da göstereceğimize inanıyorum. TUSAŞ bu listeye ilk giren Türk şirketi olarak öncülük görevini yerine getirmiş bulunuyor. Şimdi sıra diğer firmalarımızda. TUSAŞ'ın bu konuma gelmesinde 2003 yılından itibaren savunma sanayisinde yerli üretime verdiğimiz önemin, bu doğrultuda ortaya koyduğumuz güçlü iradenin çok payı var. TUSAŞ da kendisine olan güvenimizi boşa çıkarmadı. ATAK helikopterimiz tüm zorluklar aşılarak tasarlandı, üretildi, semalarımızda gururla vazifesini yerine getirmeye başladı."
ATAK ile ilgili ilk adımlar atıldığında, İtalya'da yetkililerle ilk görüşmeleri yaptığında zaman zaman "acaba" sorusunun aklına geldiğini anlatan Erdoğan, "Çünkü yıllar yılı küresel sermaye bizlerle ortak üretimlere girme noktasında hep kaçak dövüşmüştür. Gelmemiştir. Samimi olarak bir ortak üretimi ülkemizde yapmaya yanaşmamıştır" dedi.
Erdoğan, ATAK helikopteri için işbirliği yapan yabancı firmalara teşekkür etti.
"Sadece OSTİM'e aktarılan iş hacmi 12 yılda 10 kat arttı"
HÜRKUŞ uçağının Avrupa'da sertifika alma aşamasına geldiğini, ANKA insansız hava aracının sürekli geliştirilerek hedeflenen düzeye yaklaştığını, Göktürk-2 uydusunun 2012'de uzaya fırlatıldığını ve başarıyla hizmet vermeyi sürdürdüğünü aktaran Erdoğan, TUSAŞ'ın sivil havacılık sektörünün dev firmalarıyla işbirliği içinde çalışmalarını ve büyümesini yürüttüğünü söyledi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"TUSAŞ'ın hikayesi Türkiye'nin hikayesinin aslında bir özetidir. Bunu bu şekilde değerlendirmemiz lazım. Bu kuruluşumuz 2000 yılında 90 milyon dolarlık cirosu ve 2 bin çalışanıyla neredeyse kapanma durumuna gelmişti. ve o gün, iktidara geldiğimizde doğrusu o zamanki savunma bakanım Vecdi Bey ile birlikte bu konular üzerinde değerlendirmelerimizi yapmış ve bir kararlılıkla işin üzerine gitmiştik. Bugün ise TUSAŞ 1 milyar doları aşan cirosu ve 5 bin çalışanıyla kendi alanında dünyanın en büyük 80'inci şirketi olarak karşımızda duruyor. Nereden, nereye..."
TUSAŞ'ın bağlantılı sektörler ve yan sanayide de büyümeye yol açtığının altını çizen Erdoğan, sadece OSTİM'e aktarılan iş hacminin 12 yılda 10 kat arttığını ifade etti.
"2023 yılında TUSAŞ'ı her bakımdan çok daha ileride, çok daha büyük projelerin içinde görmek istiyoruz" diyen Erdoğan, milli muharip uçağıyla ilgili kararın da Savunma Sanayii İcra Komitesinden çıktığını hatırlattı.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu uçağı 2023 yılında semalarımızda, 2030 yılında da hava kuvvetlerimizin envanterinde görmeyi arzu ediyoruz. Ben biraz tez canlıyım. Aslında bunu öne çekmenin gayreti içinde de olmamız lazım. Ne kadar öne çekebilirsek o kadar isabetli olacak. Aynı şekilde özgün tasarımı ve üretimiyle hem sivil hem askeri amaçla kullanacağımız helikopterimizi, milli haberleşme ve gözlem uydularımızı, yeni nesil ANKA'ları sabırsızlıkla bekliyoruz. Her zaman ifade ettiğim gibi durmak yok, yola devam, çok çalışacağız."
"Bu tesis bizim için gerçek anlamda uzaya ilk adım niteliği taşıyor"
Erdoğan, Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi'nin TUSAŞ'ın gözlem ve haberleşme uydularının üretimine yönelik stratejik bir altyapı olduğunun altını çizdi. Bu tür tesislerin uzay çalışmaları konusunda söz sahibi az sayıda ülkede bulunduğuna işaret eden Erdoğan, "Türkiye'nin TUSAŞ vasıtası ile bu tesise sahip olarak uzay çalışmaları konusunda iddia sahibi ülkeler arasına girdiğini artık ifade edebiliriz" dedi.
Merkez hakkında bilgi veren Erdoğan, yakın zamanda Göktürk-3 uydusu ve diğer uydularla ilgili çalışmaların da başlayacağını kaydetti.
"Bu tesis bizim için gerçek anlamda uzaya ilk adım niteliği taşıyor" diyen Erdoğan, Türkiye'nin 12 yılda pek çok alanda hayata geçirdiği ilklerinden birini de uzay çalışmalarında gerçekleştirdiğini belirtti.
Türk milletinin tarihte savunma sanayisi konusunda aslında çok büyük bir müktesebatı olduğu ifade eden Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bizi şu anda bulunduğumuz noktada görmeyin. Kendimizi böyle bir noktada görmeyelim. Aslında biz bunları başarmışız. Ama nedense patinajla biz geri gitmişiz. Kadırgalarımızla denizlerde, toplarımızla karada destanlar yazdık. 8 gün sonra 562. yıl dönümünü kutlayacağımız İstanbul'un fethi başta olmak üzere pek çok savaşta kendi geliştirdiğimiz ve ürettiğimiz silahlarla çok büyük başarılar kazandık.
1. Dünya Savaşı'na geldiğimizde bu üstünlüklerimizi büyük ölçüde yitirmiştik. Buna rağmen Kurtuluş Savaşı'mızı çok zor şartlarda ürettiğimiz veya yenilediğimiz silahlarla, cephaneyle kazandık. Cumhuriyet'in kuruluşunun hemen ardından Gazi Mustafa Kemal'in talimatı ve desteğiyle başlatılan savunma sanayisi hamlesi maalesef 1940'lı yıllardan itibaren akamete uğradı. Kurduğumuz uçak fabrikalarını, geliştirdiğimiz otomobilleri, faaliyete geçirdiğimiz motor fabrikalarını birer birer kapattık. 1926 yılında kurduğumuz Tayyare ve Motor Türk şirketi 1939 yılına kadar tam 112 uçak üretti. O dönemin şartlarında bu gerçekten muazzam bir başarıdır. Ama maalesef kapısına 1939 yılında kilit vuruldu. Rahmetle andığımız Nuri Demirağ'ın 1936'da başlattığı girişim de 1943'te aynı akıbete uğradı."
"Türkiye, Kıbrıs çıkartması dahil pek çok durumda acı tecrübeler yaşadı"
Bu hamleler desteklenip devam ettirilmiş olsaydı Türkiye'nin bugün dünyanın en önemli uçak üreticilerinden biri olacağına dikkati çeken Erdoğan, "İthalata dayalı bir kalkınma ve savunma sanayisi sebebiyle Türkiye, Kıbrıs çıkartması dahil pek çok durumda acı tecrübeler yaşamak durumunda kaldı. Elbette Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu gibi başarılı örnekler de olmakla birlikte, Türkiye savunma sanayisinde rahmetli Özal'a kadar büyük bir gafletin etkisi altında geldi. Bu dönemde başlayan girişimler de siyasi ve ekonomik istikrarsızlık sebebiyle arzu edilen hızla ilerlemedi, arzu edilen neticelere ulaşılamadı. Türkiye'nin en büyük savunma sanayi atılımının 2003 yılından itibaren başladığını söyleyebiliriz" diye konuştu.
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › Tusaş Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi Açıldı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?