Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "10 Ağustos 2014 tarihi itibariyle yeni anayasa ülkemiz için artık bir zorunluluk haline geldi. Parlamenter sistem Cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesiyle birlikte artık miladını doldurmuş oldu. Hiç kimse benim bu tekliflerimden, bu görüşlerimden rahatsız olmamalı. Çünkü ben bunları şahsım için değil milletim için, ülkemin geleceği için ifade ediyorum. Çünkü damdan düşenim" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin Büyük Anadolu Oteli'nde gerçekleştirilen 26. Genel Kurulu'na katıldı. Genel Kurul'un açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Haziran seçimlerinde Türkiye'nin 2023 hedefleri bakımından hayati önemi olan bir seçimi yaşayacağının altını çizdi. Seçim sonuçlarının şimdiden Türkiye için, millet için hayırlara vesile olması temennisinde bulunan Erdoğan, "Türkiye'nin milletin oyuyla iş başına gelmiş ilk Cumhurbaşkanı olarak bu süreçte bir kenarda beklemem elbette düşünülemez. Ülkemin ve milletimin geleceğiyle ilgili görüşlerimi seçim döneminde de her fırsatta ifade ediyorum, etmeye de devam edeceğim. Gerek toplu açılış törenleri vesilesiyle gittiğim illerimizde, gerekse katıldığı diğer programlarda düşüncelerimi, tekliflerimi milletimle paylaşıyorum. Her hangi bir siyasi parti için değil Türkiye için, tüm milletimiz için ne düşünüyorsam, ne hedefliyorsam onu söylüyorum " diye konuştu.
"PARLAMENTER SİSTEM MİLADINI DOLDURDU"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4.5 yıl İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı görevini yaptığını, 12 yıla yakın başbakanlık görevini üstlendiğini anımsattı. Cumhurbaşkanlığı görevine ise 8 aydır devam ettiğini ifade eden Erdoğan, "Aldığım sorumluluğun hakkını yerine getirmekle mükellefim. Milletim bana bu yetkiyi, bu görevi bunun için verdi. Önümüzdeki dönemin yeni Türkiye'nin inşası için önemli bir dönem olacağına inanıyorum. Yeni Türkiye için de yeni anayasaya ve bununla birlikte başkanlık sistemine ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. 10 Ağustos 2014 tarihi itibariyle yeni anayasa ülkemiz için artık bir zorunluluk haline geldi. Parlamenter sistem Cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesiyle birlikte artık miladını doldurmuş oldu. Hiç kimse benim bu tekliflerimden, bu görüşlerimden rahatsız olmamalı. Çünkü ben bunları şahsım için değil milletim için, ülkemin geleceği için ifade ediyorum. Çünkü damdan düşenim. Damdan düşen bir insan olarak, siyasetçi olarak neyin ne olduğunu da gayet iyi biliyorum ve bu konuda da beni en iyi anlaması gereken çiftçi kardeşlerimdir. Sizler toprağı sürer, tohumu atar, tüm hazırlıkları yapar sonrada ürünün boy vermesini, olgunlaşmasını beklersiniz. Ama üründen sizin faydalanıp faydalanamayacağız belli değildir. Çünkü dünya fani. Öyle mi? Hepimiz gelip geçeceğiz. Ama bunun için toprağı ekmekten, tohumu saçmaktan vazgeçiyor muyuz. Hayır, asla. Bende ülkemin ve milletimin geleceği için bu tartışmaları başlatıyorum, yürütüyorum. Sonuçta yarın öbür gün Türkiye başkanlık sistemine geçtiğinde kim ölür kim kalır, kim devlet başkanı olur onu ancak Rabbim bilir, Allah bilir" diye konuştu.
Bu kararı verecek olanın millet olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin bugünkü sorumluluğunun ülkenin ve milletin geleceği için bu görüşleri ifade etmek, meselenin gündeme gelmesini ve tartışılmasını sağlamak olduğunu kaydetti.
"BARİKA-İ HAKİKAT MÜSADEME-İ EFKARDAN DOĞAR"
"Dünyanın en ileri ülkelerinde bu başkanlık sistemi uygulanıyor da biz niçin geri kalmış veya en az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerdeki sistemlerle uğraşıyoruz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Biz model olarak demek ki en ileri ülkeler şuanda bu sistemi uyguluyorsa o zaman biz sistemimizi idari anlamda reforme etmemiz lazım. Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar. Yani hakikate, fikirlerin, düşüncelerin, tekliflerin tartışılmasıyla ulaşılır. Çekinmeyelim, korkmayalım. Bu fikirler tartışılsın ama birileri 'acaba başkanlık sistemi geçilirse biz bir daha iktidar yüzü görebilir miyiz veya bir koalisyon ortağı olabilir miyiz' gibi düşüncelerle başkanlık sistemi olmaz diyor. Çünkü bir köşesinden tutalım dertleri bu. Sıkıntı buradan geliyor. Bugün yeni Türkiye hedefimizi, yeni anayasa ve başbakanlık sistemi teklifimi ben sizlerle de paylaşıyorum. Dolayısıyla bu noktada özellikle Türkiye Ziraat Odaları Birliği bu konuda da çalışmalar yapmalı ve yaptırmalı. Bana sağolsun birçok sivil toplum kuruluşları başkanlık sistemiyle ilgili çalışmalarını hazırlıyorlar ve gönderiyorlar. Her ay zaten Beştepe'de, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ilim adamlarıyla, medya mensuplarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla kendileriyle ilgili veya farklı konularda müzakereler yapıyoruz. Mesela dün de yine 20'ye yakın akademisyen ve gazeteciyle Ermeni meselesini konuştuk. Çanakkale'yi konuştuk onlarla birlikte. Onu müzakere ettik. Ne yapmamız gerekir. Dünya geneline vermemiz gereken mesajlar nelerdir, bugüne kadar eksiklerimiz neler olmuştur, nerelerde eksiklerimiz var. Çünkü bu bir kamu diplomasisi. Bunun için ciddi manada çalışma gerekiyor. Diğerleri dünyanın değişik yerlerinde Ermeniler bu lobileri yaparken biz nerede zayıf kaldık. Bunların tespiti ve giderilmesi lazım. Ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için de ben bu müzakerelere ihtiyacı olduğuna inanıyorum. Sizlerden de buna destek vermenizi, katkı sağlamanızı bekliyorum." - ANKARA
Son Dakika › Politika › Tzob 26. Genel Kurulu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?