BDP'li Beştaş Uludere Olayının Takipsizlik Kararına Tepkili

BDP Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'nın Uludere olayıyla ilgili verdiği takipsizlik kararına ilişkin, "Aslında takipsizlik kararını okuyunca herhangi bir soruşturma yapılmadığını bir kez daha öğrenmiş olduk" değerlendirmesini yaptı.

Beştaş, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Uludere soruşturmasının Diyarbakır Özel Yetkili Savcılığında yapıldığını belirterek, dosyanın daha sonra Genelkurmay Askeri Savcılığına gönderildiğini hatırlattı. Beştaş, "Aslında takipsizlik kararını okuyunca herhangi bir soruşturma yapılmadığını bir kez daha öğrenmiş olduk. Roboski dosyasında 2 yıldır uygun zaman ve zemin yoklanmıştır. Failleri, katilleri, emir verenleri ve emri uygulayanları aklamak için 2 yıl beklenmiştir. Bu bekleme sürecine soruşturma adı verilmiştir" diye konuştu.

Beştaş, Uludere olayıyla ilgili takipsizlik kararını sabah öğrendiklerini belirterek, kararın Uludere'yi ikinci kez yaşattığını söyledi. Beştaş, "Bu sabahki duygularımızla 28 Aralık 2011'de yaşadığımız duygular aynı, hiçbir fark yok. Bu bir darbe" dedi.

Kararda 5 şüpheli olduğunu ifade eden Beştaş, şüphelilerin neye göre tespit edildiğini anlamadıklarını savundu. "Neden burada Genelkurmay Başkanı yok, neden sıralı amirler yok?" diye soran Beştaş, şöyle devam etti:

"Bu karar, failleri, şüphelileri, katilleri aklamakla kalmamış, öldürülen çocukları, gençleri asıl suçlu ilan etmiş. Kendilerinin kaçakçılık yaparken aslında örgütle ilişkide olduğu kararı vermiş savcı. 'Bunlar kaçakçıysa bunlar sınır ötesine gidiyorsa bunların PKK mensupları ile ilişkileri vardır.' Onların deyimiyle teröristlerle doğrudan ilişkidedirler. Bu bir yargı. Savcı karar vermiş."

Kararda öldürülenlerin suçlu ilan edildiğini öne süren Beştaş, şunları kaydetti:

"Bu kararı, tek başına bir savcının vermesi, bu kadar vahim bir katliam karşısında bu kadar büyük aymazlık, ciddiyetsizlik, sorumsuzlukla bir savcının böyle bir kararı kaleme alması mümkün değildir. Burada hiçbir siyasetçinin isminin geçmemesi tesadüf olamaz. Neden hiçbir siyasetçinin ismi yoktur. Neden şüpheliler sadece 5 kişi ile sınırlandırılmıştır? Neden emri verenler hakkında bir dava açılmamıştır?"

Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Beştaş, 15 gün içinde karara itiraz edeceklerini söyledi. İtirazdan sonuç alamayacaklarını bildiklerini belirten Beştaş, Anayasa Mahkemesine ve neticelenmezse de AİHM'e gideceklerini ifade etti.