Türk Kardiyoloji Derneği Gelecek Dönem Başkanı Prof. Dr. Mahmut Şahin, el bileğinden uygulanan girişimsel yöntemlerle kompleks koroner arter hastalıkların önemli bir kısmının tedavi edilebildiğini belirtti.
Türk Kardiyoloji Derneği'nden yapılan açıklamaya göre, Türk Kardiyoloji Derneği Girişimsel Kardiyoloji Birliği tarafından düzenlenen "22. Ulusal Uygulamalı Girişimsel Kardiyoloji Toplantısı", Wyndham Levent Otel'de yapıldı.
Toplantıda konuşan Prof. Dr. Şahin, kalp ve damar hastalıklarının dünyada ve Türkiye'de en çok görülen hastalıkların başında olmasının yanı sıra yaşam süresini ve kalitesini de etkilediğini bildirdi.
Bu hastalıkların tedavisinde girişimsel kardiyolojinin yerinin gün geçtikçe arttığına işaret eden Şahin, kalbi besleyen koroner damarların tedavisinde girişimsel tedavi yöntemleri ya da koroner baypas ameliyatının sıklıkla kullanıldığını kaydetti.
Şahin, girişimsel kardiyolojideki yeniliklerin, giderek artan sayıda hastanın balon anjiyoplasti ve stent teknikleriyle tedavi edilebilmesine olanak sağladığını aktararak, son yıllarda kullanılan stent teknolojisinde de son derece önemli değişiklikler olduğunu vurguladı.
Yeni jenerasyon ilaç salınımlı ve eriyebilen stentlerin Türkiye'de de kullanılmaya başlandığına dikkati çeken Şahin, şöyle devam etti:
"Bu yeni cihazlar sayesinde girişimsel kardiyoloji işlemlerinin gerek erken dönem gerek uzun dönem başarı oranları da artmıştır. Önceki yıllarda hastaların çoğunda hastaneye yatış yapılarak uygulanan koroner anjiyografi, aynı işlemin kasıktan değil el bileğinden yapılabilmesi sayesinde hastaneye yatış gerektirmeksizin, hastanın yaşam kalitesini fazla etkilemeksizin yapılabilmeye başlanmıştır. Hasta bu sayede operasyondan hemen sonra yürüyebilmektedir, bu büyük bir avantajdır. Ayrıca, kasıktan işlem yapıldığında kanama ve ağrı olabilmektedir. Kum torbası konulan bölgenin 6 saat hareketsiz kalması gerekmektedir. El bileğinden işlem yapıldığında ise bu tür sorunlar oluşmamaktadır. El bileğinden uygulanan girişimsel yöntemlerle günümüzde kompleks koroner arter hastalıklarının önemli bir kısmı tedavi edilebilmektedir."
Prof. Dr. Şahin, yakın zamanda bir hastaya yapılan yeni uygulamayla kalp damarlarındaki tıkanıklığın yeni jenerasyon eriyen stentler kullanılarak açıldığını anlatarak, hastanın damarındaki uzun tıkanıklığın tedavisinin, eriyen stentin el bileğinden yerleştirilmesiyle gerçekleştirildiğini belirtti.
Göktekin: "Bu uygulama genç hastalarda ihtiyaç halinde tekrar girişim imkanı sağlıyor"
Türk Kardiyoloji Derneği Girişimsel Kardiyoloji Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ömer Göktekin de kalp damarına takılan eriyebilen iskelenin dünyada çok az ülkede ve deneyimli merkezlerde bulunduğunun altını çizdi.
Bu teknolojinin damar açmayla uğraşan girişimsel kardiyolojide çok önemli bir gelişme olduğunu vurgulayan Göktekin, takılan stentin erime özelliği sayesinde damarın doğal haline dönüp kasılma ve gevşeme fonksiyonlarını geri kazanabildiğini kaydetti.
Göktekin, kalp damarının tamamına yakınını kaplayan darlıklarda bazen hem baypas hem de stent yöntemlerinin çok uygun olmadığına dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Özellikle bu hastalarda bu yöntem eşsiz tedavi imkanı sağlayacaktır. Özellikle genç hastalarda ileri dönemde ihtiyaç halinde tekrar girişim imkanı sağlıyor. Eğer cerrahi gerekirse daha önce bu stentin uygulandığı yere baypas yapılabilir. Tamamen eridiği için kalıcı stentlerde karşılaşılan uzun dönem kardiyak sorunlar elimine ediliyor. Ayrıca yapılan araştırmalarda geç dönemde damar çapında genişleme gözleniyor ve kan iletimi artıyor. MR ve tomografi gibi görüntüleme yöntemlerinde sıkıntılar yaşanmıyor. Metal stentler bu görüntülemelerde parlar ve stent bölgesi iyi görüntülenemezken, eriyebilen iskele yönteminde takiplerde damarın durumu anjiyo kontrolü yerine rahatlıkla çok kesitli tomografilerle yapılabiliyor."
Eryonucu: "Vakaya göre işlem seçilmeli"
Türk Kardiyoloji Derneği Girişimsel Kardiyoloji Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Beyhan Eryonucu da yapılan araştırmalarda, stent ve koroner baypasla tedavi edilen hastaların karşılaştırmalarında, riskli çok damar hastalarının yaşam süreleri ve komplikasyonları bakımından cerrahi işlemin daha iyi sonuçlar verdiğinin belirlendiğini aktardı.
Eryonucu, her gün artan sayıda hastaya koroner baypas yapılmadan önce stent uygulandığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Çoğu zaman daha güvenle yapılabilecek cerrahi işlem stent uygulamasından sonra riske girebilir. Stent uygulanmış çok damar hastalarında tekrar göğüste ağrı başlayınca, koroner cerrahi işlemi akla gelir. Stent uygulamasını takiben yapılan koroner baypas işleminin başarı şansı azalır. Daha önce stent uygulanmış ve kalbin pompa fonksiyonunun azaldığı grupta olan hastalara cerrahi işlem uygulandığında kalbin performansının daha da azaldığı ortaya konulmuştur. Bu nedenlerle vakaya göre işlem seçilmelidir."
Son Dakika › Sağlık › 22. Ulusal Uygulamalı Girişimsel Kardiyoloji Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?