Dünya Kanser Liderleri Zirvesi

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, tütünle mücadele en büyük desteği, tütün içicilerinden aldıklarını belirterek, "Tütün içicilerine acaba bu yasal yasal düzenlemeleri, bu radikal, keskin kuralları uygulayabilir miyiz?' diye tereddüt ederken, baktık ki 'Evet sıkıntıya giriyoruz ama yaptığınız doğru. Bırakamıyorum ama yapılan işlem doğru. Ne olur bu mücadeleden vazgeçmeyin' diyen birçok tütün içicisine bizzat da şahit oldum" dedi.

Müezzinoğlu, "Dünya Kanser Liderleri Zirvesi"nde yaptığı konuşmada, kanserle mücadelede 3 konu başlığını "Kanseri önleyebilmek", "Erken teşhisi koyabilmek" ve "Güçlü tedavi yöntemlerini bulabilmek" şeklinde sıraladı.

Kanserlerin üçte birinin önlenebildiğine işaret eden Müezzinoğlu, "Üçte birini önleyebilecek tedbirleri ön plana alabilirsek ve bu yöndeki çalışmaları Dünya Sağlık Örgütü ve dünya sağlık camiası olarak yapabilirsek, inanıyorum ki bu amansız hastalıkla mücadelede en büyük başarıların birinci basamağını kazanmış oluruz" diye konuştu.

Müezzinoğlu, kanserin en önemli etkenlerinin başında tütün ve tütün ürünleri geldiğine değinerek, tütün ve tütün ürünleriyle mücadelede yakalanan başarının, kanserle mücadelenin ilk adımlarını oluşturacak önemli bir başlık olduğunu söyledi.

Sağlıklı beslenmeyi ve hareketli yaşamı kültüre dönüştürmek gerektiğini vurgulayan Müezzinoğlu, bakanlık olarak geçen yıl itibarıyla sağlıklı yaşam kültürünü teşvik etmek amacıyla yoğun bir eylem planı başlattıklarını ifade etti.

Müezzinoğlu, 200'e yakın Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi'nde taramalar yapıldığını kaydederek, meme kanserinde, kolorektal kanserlerde ve serviks kanserlerinde genel taramalarla erken teşhisin toplumda bir kültüre dönüşmesi yönünde adımlar atıldığını ve Türkiye'nin 29 sağlık bölgesinde kanser tedavisiyle ilgili merkezler kurulduğunu dile getirdi.

"Kanserle ilgili yapılan araştırmalara güçlü, ekonomik ve insani destek verilecek"

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Türkiye'nin tütünle mücadelede önemli başarıya imza attığını belirterek, şunları söyledi:

"2008'den bugüne yaptığımız mücadelede veriler şunu gösteriyor: Türkiye'de erkeklerde akciğer kanserlerinde artış durdu, düşme eğilimini artık istatistiksel olarak yakalamaya başladık. Türkiye'de bu anlamda bu örneğin güçlü bir şekilde devam etmesinin yönetim olarak da üzerinde duruyoruz. Tütünle mücadele bize en büyük desteği, tütün içicileri verdi. Bizim en çok korktuğumuz 'Tütün içicilerine acaba bu yasal düzenlemeleri, bu radikal, keskin kuralları uygulayabilir miyiz?' diye tereddüt ederken, baktık ki 'Evet sıkıntıya giriyoruz ama yaptığınız doğru. Bırakamıyorum ama yapılan işlem doğru. Ne olur bu mücadeleden vazgeçmeyin' diyen bir çok tütün içicisine bizzat da şahit oldum."

Türkiye'de erkeklerde 100 bin nüfusta yüzde 60,4 oranında akciğer kanseri, kadınlarda yüzde 46,8 meme kanseri görüldüğünü kaydeden Müezzinoğlu, kadınlarda meme, tiroid bezi kanserleri, erkeklerde akciğer, prostat kanserlerinin olabildiğince erken teşhisiyle, önleyici tedbirlerin artırılmasıyla daha güçlü, bilimsel verilerle ispatlanmış başarılara imza atılabileceğini ifade etti.

Müezzinoğlu, tıp ve sağlık alanında yeni gelişmelerin takipçisi olmanın ve bunların içinde bulunmanın Türkiye'nin görevi ve sorumluluğu olduğunun altını çizerek, "Kanser Enstitüsü, bundan sonraki süreçlerde üniversitelerde kanserle ilgili yapılan tüm araştırmalara güçlü, ekonomik ve insani desteği verecektir" dedi.