Prof.Dr.H.Tamer Dodurka: Koronavirüs hakkında bilgi kirliliği yaratılmamalı

Son günlerde Çin'de yaşanan ve birçok kişinin ölümüne neden olan koronavirüsü hakkında halkın doğru bilgilendirilmesi gerektiğine vurgu yapan Prof.Dr.H. Tamer Dodurka, "Salgın yönetiminde medyamızın sorumluluğu çok büyük. Halkın doğru bilgilendirilmesi gerekir. Yanlış yönlendirmeler sonucunda, günlük hayatımız, piyasalar ve ülke turizmi etkilenebilir' dedi.

Çin'de ortaya çıkan ve tüm dünyayı korkutan 'Koronavirüs' ile ilgili her geçen gün yeni bir iddia ortaya atılırken, İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.H.Tamer Dodurka, hastalıkla ilgili bilgi kirliliği yaratılmaması gerektiğine vurgu yaptı. Son günlerde Çin'de yaşanan ve birçok kişinin ölümüne neden olan Koronavirüs hakkında halkın doğru bilgilendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Dodurka; "2019-nCoV'un (yeni koronavirüs) ilk defa tanınan bir hastalık olması ve hastalığın etkeni olan virüslerin mutasyona uğrayarak değişim gösterme özellikleri nedeniyle halkın güncel bilgiler doğrultusunda bilgilendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Konuyla ilgili bilgilendirmelerin salgın hastalıkları yönetiminde söz sahibi olan devlet ve bilim otoriteleri tarafından yapılması gerekir" dedi.

"YANLIŞ YÖNLENDİRMELER PİYASALARI VE ÜLKE TURİZMİNİ ETKİLEYEBİLİR"

Salgın hastalıkların görülmesiyle, medyada yer alan yanlış bilgilerin halkı daha fazla endişelendirdiğine özellikle vurgu yapan Prof.Dr.Dodurka konuyla ilgili şunları söyledi;" Salgın hastalıklar görülmeden önce risk yönetimi, görüldükten sonra ise kriz yönetimi söz konusu olup halkın doğru bilgilendirilmesi ve doğru yönlendirilmesi kritik bir konudur. Konunun uzmanı olmayan kişilerin internet araştırması ya da kitaplardaki bilgilere dayanarak yaptığı açıklamalar halkı yanlış yönlendirebilir hatta paniğe sevk edebilir. Yanlış yönlendirmeler sonucunda, günlük hayatımız, piyasalar ve ülke turizmi etkilenebilir. Ev hayvanları nedensiz olarak evlerden atılabilir. Gerekli, gereksiz olarak sağlık kuruluşlarına yapılan yığılmalar yüzünden bu kuruluşlar çalışamaz hale gelebilir, ilaç stoklarında sorun yaşanabilir. ya da tam tersini düşünürsek, aktarılan yanlış bilgiler halkın durumu hafife almasına neden olup tedavide gecikmeler yaşanabilir. En kötüsü de sağlık otoritesine karşı güven duygusunu kaybetmesine yol açabilir ki bu noktada salgının yönetimi artık imkansız hale gelir. Tartışılan konu magazin değil halkın sağlığını tehdit eden bulaşıcı hastalıklardır. Bu nedenle medyamızın sorumluluğu çok büyüktür"

- İstanbul