Anadolu'nun Zirvelerine "Kayak" Katkısı

YUNUS HOCAOĞLU - Türkiye Kayak Federasyonu, (TKF) son 4 yılda ülkenin önemli kayak merkezlerinde gerçekleştirdiği ulusal ve uluslararası organizasyonlarla ilklere imza atarak gerek Türk sporuna gerekse Anadolu'nun zirvelerine katkı sunuyor.

Kayseri Erciyes Kayak Merkezi ile Erzurum'daki Palandöken Kayak Merkezi başta olmak üzere ülke genelinde gerçekleştirilen dünya kupası yarışmalarıyla yerli ve yabancı sporcuları ağırlayan federasyon, yaptığı bu müsabakalarla Türkiye'nin kış sporlarında ilerlemesinde önemli rol oynuyor.

AA muhabirine açıklamada bulunan TKF Başkanı Erol Yarar, federasyonun, kuruluşundan 4 yıl öncesine kadar hiç dünya kupası düzenlemediğine dikkati çekerek, sonraki süreçte 5 dünya kupasına ev sahipliği yaptıklarını kaydetti.

Yarar, bu sayede Türkiye'de ilklerin yaşandığını belirterek, "Dünya kupası organizasyonlarından bir tanesini İstanbul'da 450 ton suni karla düzenledik ve Uluslararası Kayak Federasyonu (FIS) tarafından yılın en başarılı organizasyonu seçildi. Türkiye, aynı dönemde ilk defa kayakla atlama branşında uluslararası kayak kataloğuna girdi." dedi.

Bu organizasyonun yanı sıra Erzurum ve Kayseri'de de snowboard dünya kupası yarışları düzenlediklerini ifade eden Yarar, "Erzurum'da ilk, Kayseri'de ise 3 defa dünya kupası yarışları yaptık. Böylece 5 dünya kupasını çok kısa zamana sığdırdık. Bu bizim organizasyon kapasitemizi gösteriyor. Bu yarışlarda daha önce hiç Türk sporcumuz yoktu ancak Erzurum'daki yarışlara 3 Türk sporcumuz katıldı. Ayrıca Avrupa Gençlik Olimpik Oyunları'nda (EYOF) 30 yıldır hiç madalyamız yoktu ancak Erzurum'da düzenlenen EYOF'ta ilk madalyamızı aldık." diye konuştu.

Yarar, altyapı sistemlerinin gelişmesiyle sporcuların daha çok kendini geliştirdiğini vurgulayarak, bu sayede Türkiye'nin dünya kupalarında temsil edildiğini kaydetti.

"Türkiye şampiyonu şampiyonlar ligine katılıyor"

Türkiye'nin kayak sporlarında önemli bir ivme kazandığına işaret eden Yarar, bunun ülke sporuna itibar kazandırdığını belirterek, "Türkiye dünya kupaları yapmada ve oralara sporcu dahil etmekte ilk beş ülke arasına giremiyor ama dünya kupasına girme hakkı kazanmak bile ülkemiz açısından itibarlı bir şey. Yani Türkiye şampiyonu şampiyonlar ligine katılıyor. Şampiyonlar ligi şampiyonu oldu mu, hayır ama 'katılabiliyoruz' bile demek onurdur. Bunlar zaman gerektiren şeyler ve inşallah bu şampiyonluğu katıla katıla elde edeceğiz." ifadelerini kullandı.

"Üst seviyede kaliteli eğitimi finanse etmemiz gerekiyor"

Yarar, bu başarıların yanında sportif altyapıyı güçlendirdiklerini anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu spor dalı buğday gibi bir mevsimde ekip 3 ay sonra biçmek değil. Bunu biçme süresi 10-12 yıl alıyor. Yani bu uzun bir süreçtir. 10 yaşındaki çocuğu alın da 22 yaşında şampiyon yapacaksınız. 12 yıl boyunca sporcunuza sürekli ve üst seviyede kaliteli eğitim finanse etmemiz gerekiyor. Bunlar kolay şeyler değil onun için biz bu sistemi oluşturmaya çalışıyoruz. Bu kapsamda da 4 yıllık süreçte iyi bir noktaya geldiğimizi düşünüyorum."