'Büyük Dağların Dumanı da Büyük Oluyor'

Milli Takımlar Teknik Direktörlüğü görevini Ermenistan maçı sonrası bırakan Fatih Terim, kendisine zaman zaman manasını aşan eleştirilerin yapıldığını belirterek, ''Büyük dağların dumanı da büyük oluyor. Kimse yolda karşılaştığınız fırtınalara bakmıyor, geminin limana yanaşıp yanaşmadığıyla ilgileniyor'' dedi.

Terim, milli takımı bırakmasının ardından Swissotel'de düzenlediği basın toplantısında açıklamasının ardından, medya mensuplarının soruları yanıtladı.

''İnsansam hata olacaktır'' diyen Fatih Terim, şunları kaydetti:

''Hata, elimi taşın altına sokarsam vardır. İcraatın başındaysam olması gerekiyor, ani karar veren bir yerdeysem olmalı. Elbette hatalarımı kabul ederim. Zaman zaman birtakım manasını aşan, isteğini aşan birtakım eleştiriler oluyor. Olmasa güzel, ama büyük dağların dumanı da büyük oluyor. Kimse yolda karşılaştığınız fırtınalara bakmıyor, herkes gemi limana yanaştı mı yanaşmadı mı, ona bakıyor.''

-''KISA SÜREDE KARAR VERECEĞİM''-

Fatih Terim, yurt dışında çalışma imkanının bulunduğunu, ancak yurt içinde de çalışabileceğini ifade etti.

Yurt içinde niye çalışmadığını anlamadığını kaydeden Terim, ''Niye yurt içinde çalışmıyorum, bunu da anlamış değilim. Kısa sürede buna da karar vereceğim. Bir önemli hedef, düşünce, uzun vadeli düşünce, misyon varsa bu olabilir. Bizim yüklendiğimiz misyonlarda Türk futboluna hizmet var, neden olmasın?'' şeklinde konuştu.

İddiaların aksine, İspanyol ekibi Atletico Madrid'in kendisine bir teklifinin olmadığını anlatan Terim, şöyle devam etti:

''Şu ana kadar bir tek ben bilmiyorum bu teklifi. Belki buradan çıktıktan sonra olacaktır ama şu ana kadar yok. İnsanları doğru yönlendirmek lazım. 5-10 tane de Atletico Madrid stadında maç izlediğimizi, başkanıyla samimi olduğumu söylüyorsunuz, böyle bir durumum yok. Kendisini tanımıyorum bile.

Birçok kulüp var isteyen. Ben bir başka takımdayken başka bir kulüple görüştüm mü? İstifamı buradan çıktıktan sonra resmi kağıda döküp imzalayacağım. Bir yerden ayrılmadan başka takımla görüşmeyi bana nasıl reva gördünüz? Atletico Madrid dünyanın en büyük kulüplerinden birisi. Beni kim istiyorsa bunu herkesin bilme hakkı vardır. Ben de bunu halkımla paylaşmaktan gurur duyarım.''

-''CEREMESİNİ DE İSTİFA EDEREK, AYRILARAK ÇEKİYORUM''-

Terim, Türk futbolundan kendisinin de istikrardan yana olduğunu belirterek, ''İstikrarı da Avrupa Şampiyonası ve devamında Dünya Kupası'na gitme, tekrar Avrupa Şampiyonası'na gitme gibi, ben gösterdim'' dedi.

''Ama bazen olmuyor. Burada sevindirici bir tek şey var, kaçırdığımız gollerin fazlalığıyla gidemedik Dünya Kupası'na'' diyen Terim, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu sevindiricidir. Oyunun her bölümünden zevk alan, oyunun her bölümünde baskı yapan, dünyanın en önemli takımlarına her yerinde oynamaya çalışan bir milli takım vardı. Bazen olmuyor, her söylediğimin bahane olduğu anlaşılmasın diye çok da fazla içine girmek istemiyorum. Olmamanın ceremesini de istifa ederek, ayrılarak çekiyorum.''

-''SAYGI BEKLEMEK HAKKIM''-

Fatih Terim, milli takıma veda etmesinin hemen ardından televizyonlarda yapılan ''Yerli mi yabancı mı teknik direktör olmalı'' röportajlarına tepki gösterdi.

Terim, şu ifadeleri kullandı:

''Seversiniz sevmezsiniz, beğenirsiniz beğenmezsiniz... Ancak bir milli maç vardı. Belçika maçından sonra, düşmüşünüz sokaklara, önünüze gelene soruyorsunuz, yabancı mı yerli mi? Ve orada Fatih Terim var ve iki gün sonra da milli maç var. Sevgi ve beğeni de bekleyemem ama yaptıklarımla ilgili saygı veya takdir beklemek hakkımdır. Ancak siz daha pazar gününden deklarasyon yayınlandıktan sonra yola çıktınız, önünüze gelene yerli mi yabancı mı olsun diye soruyorsunuz. Orada birini bulacaklar inşallah, ama ben gönlümden geçenin Türk olmasını istediğimi söyledim. Değerli arkadaşlarımız var mıdır, vardır.''

-''FEDERASYONA SÖYLEYECEK BİR ŞEYİM YOK''-

Fatih Terim, Futbol Federasyonu'nun, kendisinin veda mesajının ardından resmi internet sitesine koyduğu metin sonrasında ne hissettiğinin sorulması üzerine, şunları kaydetti:

''Muhakkak ki Futbol Federasyonu Başkanı ve Yönetim Kurulu olarak her şeyi düşünmüşlerdir. Oradaki insanlar boşu boşuna hareket etmezler, incesini, fazlasını, eksiğini düşünüp ona göre bir deklarasyon yayınlamışlardır. O mevkilere gelmiş insanlara herhangi bir şey söyleyecek halim yok. Ölçüp biçmiş ona göre yazmışlardır. Onlar bunun doğal olduğunu düşünmüşler ki, yazmışlar, yazdırmışlar. Neyse önemli bir metin koymuşlar. Bunlar çek edilmeden oraya konulmaz. Ne hissettim... Açıkçası ne hissetmem gerekiyorsa onu hissettim.''

-''GÜZEL AYRILMAYI BECEREBİLMEYİ DENİYORUM''-

Futbol Federasyonu Başkanı ve Yönetim Kurulu'yla arasında hiçbir şey olmadığını anlatan Terim, ''Ama gelişen olaylar bana böyle bir karar bırakmıştır, ben de onu uyguladım'' dedi.

Terim, ''Ben kimseyi suçlamayacağım, kişiselleştirmeyeceğim. Güzel ayrılmayı becerebilmeyi deniyorum, muvaffak olacağımdan eminim. Bunun herkese örnek olmasını diliyorum. Burada kimseyi suçlayarak bir yere varamayız'' diye konuştu.

Yaptığı toplantının ''Bahaneler toplantısı'' olmadığını belirten tecrübeli çalıştırıcı, güzel ayrılmanın yollarını aradığını, bunu da başaracağını dile getirdi. Terim, şöyle konuştu:

''İstifamın sebebi... Ne Mahmut Özgener, ne yönetim kurulu üyesi, ne Futbol Federasyonu'nda çalışan bir arkadaşımızla en ufak bir sorunum olmamıştır. Bunu veda mesajımdan önce de şimdi de ifade ediyorum. Ancak sürece iyi bakmak lazım. Hakikaten çalıştığım sürece iyi bakmak lazım. Portekiz maçına, oradan bir önceye bakmak lazım. Çok çabuk unutmamak lazım. Söylemek istemiyorum ama zorla irdeliyorsunuz, maaştan, paradan bahsetmek, olanlardan bahsetmek istemiyorum. Bunların hepsini gördüğünüzde, Belçika maçı sonrası ve içinde yaşanan bazı hadiseler bu kararımı öne almamı sağlamıştır. Bu, kimseyle olan sürtüşme sonucu değildir. Mahmut Bey soyunma odasına gelmiştir. Hiçbir zaman bırakmayacağımı ifade etmemişimdir. Sessiz kalmışımdır, dinlemişimdir. En son gün maçtan önce soyunma odasına başkan geldiğinde 'Bakalım Başkanım' demişimdir. O, 'Bakalım yok'' demiştir, yine ben 'Bakalım Başkanım' demişimdir.''

-''BEĞENSENİZ DE BEĞENMESİNİZ DE 15-20 YILDA BEN VARIM''-

Fatih Terim, ''Milli takım ekol olabildi mi'' sorusu üzerine, ''Çıktığımız maçlarda en fazla galibiyet alan, en az mağlubiyet alan, en az berabere kalan, ilk kez Avrupa Şampiyonası'na giden, Avrupa üçüncüsü olan, önümüzdeki Avrupa Şampiyonası'na gidecek ve inşallah üçüncülükten daha iyi netice alacak bir milli takım var'' dedi.

Bu konuda en güzelini 21 yaşındaki genç yetenek Arda'nın söylediğini anlatan Terim, ''Arda, 'Mağlubiyeti kabul etmeyen, her sahada yerde baskı yapan, oyunun ve topun kontrolünü devamlı kendinde bulunduran, yenilgiyi oyunun hiçbir anında kabul etmeyip, her yerde atak oynayan bir takım, bir bütünüz' diyor. En güzel de o anlatıyor'' ifadesini kullandı.

Fatih Terim, şöyle devam etti:

''Ali Sami Yen Stadı'nda İspanya maçı bile Türkiye'nin 4-0, 5-0 galibiyetiyle bitebilirdi. Gol yediğimiz penaltıya kadar rakibin pozisyonu bile yoktu. İşte ben böyle bir milli takım bıraktım. Kabullenmeyen, rakip sahada oynayan, bir bütün haliyle oynamaya çalışan bir milli takım bıraktım. İstatistikleri yüzde 75'e varan kayıpsız, istikrarlı bir milli takım bıraktım.

Ekoller 3 senede, 4 senede olmaz. Bunu anlatmaya çalışıyorum. 15-20 sene önce tarihteki ufak tefek başarılarımızın seneyi devriyesini yapan bir ülkeden, bugün, 'Nasıl Dünya Kupası'na gitmeyiz' sorusunu acımasızca sorup, idam edecek kadar ileri gitmişiz. Artı, Dünya Kupası'na gitmek yeter mi, hayır. 'Dünya Kupası finali oynamadığınız zaman yandınız' durumuna gelmişiz. Beğenseniz de beğenmesiniz de bu 15-20 yılda ben varım.

Buradan baktığımızda en güzelini yine 21 yaşındaki Arda söylemiş, 'Bizim tek başarısızlığımız, ne sonuçlarımız, ne oynadığımız futbol, ne aslan gibi bir takım oluşumuz' demiş. Bir sene önce değil miydi, İsviçre sokaklarında beraber dolaşmadık mı, bu milli takımla siz değil miydiniz gurur duyan? Olmamasını isterdik. Sizin, bizim, halkımızın isteklerinin çok gerisinde kaldık. Bunun için de sizin karşınızda bunun bedelini ödemeye hazır bir adam var.''

-''OKUNMADA SIKINTI ÇEKENLER BENİ KULLANDI''-

Terim, başarıda yanlarında olan siyasi yazarların, sonradan ortada görülmediğinin ifade edilmesi üzerine, şunları kaydetti:

''Ben yaptığım her şeyde bir haberim, bunun da farkındayım. Bazıları okunmada sıkıntı çekiyorsa beni kullandılar, doğal olarak. Bunda sakınca yok. Çok büyük başarılarda beraber, uçaklarda beraber seyahat ettik. Çok güzel şeyler yazdılar. Belden aşağı, onur kırıcı, üzücü şeyler olmadıkça, bunun ön sayfa, arka sayfası, köşe yazısı fark etmez. Ben sporun içinde siyasetin olmamasını isteyen bir insanım. Arada bir oluyor, 'ama olmasa, herkes işine baksa iyi olur' derken, 'Başarıda soyunma odasına gelenler, başarısızlıkta da geldi mi' diye sorarsanız, muhakkak mücbir sebepleri vardır.''

''Galatasaraylı olmanızın eleştirilerin çok olmasında etkisi mi'' sorusunu da Fatih Terim, ''Bunu bilmiyorum, arkadaşların vicdanına bırakıyorum. Türk futboluna hizmet ederken, kendi kulübümü, kendi yerimi bilecek kadar erdemli bir insanım. Ama duruşum hep aynı mesafede olmuştur, bu konuda vicdanım çok rahat'' şeklinde yanıtladı.