Galatasaray Kulübü Başkan Yardımcısı Adnan Öztürk, futbolun içinde şikenin olmasının Türk futbolunun yönetim tarzından kaynaklandığını söyledi. Galatasaray Üniversitesinde gerçekleştirilen "Futbolda şike" panelinde konuşan Öztürk, şike davasının Galatasaray'a ciddi faydası olduğunu belirterek, "Son senelerde Galatasaray'ı sıradanlaştırmaya çalışan zihniyetler, Galatasaray'ın hiçbir zaman sıradanlaşmayacağını anladılar. Biz yalnız kaldık, ama rahatsız olmadık. Tam tersine sıradan olmaya devam etseydik, bu Galatasaray'ın sonu olurdu. Fırsatçılık yapmadık. Kimseye göre hareket etmeyiz. Duruşumuz var. Bu duruşla bugüne kadar geldik. Bu süreçte sadece eleştirmedik. Mesaj vermekle yetinmedik. Kapalı kapılar ardından konuşmalara saygı duyduk. Ama kapalı kapılar ardından şov yapmak isteyenlere izin vermedik" diye konuştu.
İstifaya açıklık getirdi Galatasaray Kulübü Başkan Yardımcısı Adnan Öztürk, kulüpte yönetimle ilgili en küçük problemin olmadığını söyledi. Galatasaray Üniversitesi'nde gerçekleştirilen "Futbolda şike" paneli sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Öztürk, Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar AŞ yönetim kurulu üyeliğinden istifasına açıklık getirdi. "Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda yeni çıkacak Türk Ticaret Kanunu'ndaki şartlara bağlı olarak Sportif A.Ş'den üç tane bağımsız yönetim kurulu üyemiz olması gerekiyor. Dolayısıyla en hızlı şekilde değişiklik yapmak için ben ve Adnan Nas çıktık. Yerimize Ümit Özdemir ile Mehmet Ali Birand girdiler. Ama sanki bu kulüpten istifaymış gibi algılandı. Bu arada sevinenler oldu, üzülenler oldu. Spekülasyon yapılacak bir şey yok. Gereğini yaptık. Tamamen eksik bilgilendirmeden kaynaklandı. Ama abartıldı. Bütün günümüz bununla geçti. Ama sıkıntı yok." Bir basın mensubunun, istifa etmemeleri durumunda kriz mi olacağı sorusuna Öztürk, "Hayır hayır. Orada çok hızlı yapmak lazım bu tür işleri. Sportif A.Ş'nin sermaye artırımı gereklilik. Hatta biraz da geç kaldık. Oradaki sürati, ivmeyi azaltmamak için o anda öyle bir karar verdik. Ben olabilirdim, Ali Dürüst olabilirdi, Abdurrahim Albayrak olabilirdi, bir başkası olabilirdi. Ama ben o gün oradaydım. En hızlı böyle davranılacağına karar verdik ve böyle yaptık. Bu sadece bir formalite. Teknik bir prosedür. Galatasaray'da yönetimle ilgili en küçük problem yoktur" diye konuştu. "Galatasaray'ın aradan sıyrılmaması için çaba var" Sarı-kırmızılı kulübün başkan yardımcısı, problemin çözümünde Galatasaray'ın aradan sıyrılmaması için çaba gösterenlerin olduğunu dile getirdi. Kulübü akıllarıyla ve yürekleriyle yönettiklerini vurgulayan Adnan Öztürk, şöyle konuştu: "Burada akıl kazanacaktır. Palyatif tuzak kurmak isteyenlerin hiçbir zaman kazanacaklarına inanmıyorum. Şike uzmanı değilim. Süreç içinde Türk futbolunun durumunu anlatmaya çalıştım. Ekonomik, sistem ve etik anlamında Türk futbolunun durumu içler acısı. Futbolun içinde şikenin olması Türk futbolunun yönetim tarzından kaynaklı. Türk futbolunu boğazdaki yalı çocuklarının oyuncağı olmaktan kurtaramazsak bundan kurtulamayız. Kendisine reklam yapıp, toplumda yer edinip, bunu da dönem içinde kişisel maddi ve manevi kazanca çevirme isteği futbol yöneticiliğin en önemli motivasyonu." "Şikenin sportif amaçlarla yapıldığına inanmıyorum" Öztürk, şikenin sportif amaçlarla yapıldığına da inanmadığını ifade etti. "Şike hırsızlıktır" ifadesini kullanan Adnan Öztürk, "Şike itibar hırsızlığıdır. O koltuklarda oturup itibar peşinde koşanlar, güç sarhoşluğuna kapılıyorlar. Kendilerine yarattıkları sahte itibarlarına halel gelmesin diye buna başvuruyorlar" dedi. Şike sürecinin bir diğer faydasının Türkiye'deki spor kulüplerinin duruşlarının ve söylemlerinin ortaya çıkması olduğunu kaydeden Öztürk, Türkiye Futbol Federasyonu'nun yeni yönetiminden umutlu olmadığını kaydetti. Yeni federasyon yönetiminin Türkiye'deki futbol sektörünün yönetim tarzından çıktığını vurgulayan Galatasaray Kulübü İkinci Başkanı Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yeni yönetim futbolun bir türevi olarak ortaya çıkmıştır. Ben seçimde oy kullanmaya bile gitmedim. Böyle bir seçimde oy kullanmak 'Zul gelir' diye düşündüm. UEFA'ya gitmişlerdir. Ne konuşulduğunu biliyorum. UEFA, 'İç işlerinize karışmayız. Cezalara siz karar verirsiniz. Ama zamanı geldiğinde biz ne yapacağımızı biliriz' dedi. Türkiye gibi Avrupa'nın futbol sektöründe en fazla potansiyele sahip ülkesinde, birkaç takımın örtbas etme çabaları yüzünden adı geçmeyen Galatasaray ve diğer takımlara yaptırımlar uygulanması, UEFA açısından mantıklı değil. Bu Galatasaray'a zarar verecek. Türk futboluna zarar verecek eylem ve söylem içinde olunursa, biz de Galatasaray entellektüelleri ve yönetim olarak gereğini yaparız." Bu arada Adnan Öztürk, Galatasaray'a yönelik imalarda bulunduğu gerekçesiyle bir köşe yazarını ağır şekilde eleştirdi. "Kanayan parmak kesilmez" Öztürk, TFF'nin yeni başkanı Yıldırım Demirören'in "Kanayan parmağı keseceğiz" sözünü hatırlatarak, "Başkan 'kanayan parmağı keseceğim' diye geldi. Benim bildiğim kanayan parmak kesilmez, pansuman yapılır. Kanayan parmakların kesileceği bir kurgu oynanıyor" dedi. Konuşurken dikkat etmesi gerektiğini ve yeni federasyon kurullarının ilk icraatının kendisine hak mahrumiyeti cezası vermesini olmasını istemediğini kaydeden Adnan Öztürk, bir kurgunun oynandığını ifade etti. 58. madde ile ilgili gerçekleştirilen toplantının ilk bölümüne davet edilmediklerine dikkat çeken başkan yardımcısı Öztürk, "Bu toplantıda kararlaştırılmış kurgular var. Yaşanan süreç bu kurgunun devamıdır. UEFA'nın kesinlikle play-off'tan önce karar verilmesi yönündeki talimatını biliyorum. Şu anda play-off'a kadar karar verilmesi söz konusu olamaz" diye konuştu.
Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener'in kupasını kim verirse onu destekleyeceği yönündeki sözünün hatırlatılması üzerine Adnan Öztürk, şunları söyledi:
"Federasyonda bir kupa trafiği yaşanacak. O kupayı istiyor, şimdiki başkan kupayı verdi mi, aldı mı- Sadri Başkan kupanın verilmeyeceğini biliyor. Son anda seçim yapmak zorunda kaldı. Trabzonspor, bu konuda küçük bir ceza alırsa bile ağır meblağların altına girecek. Amacımız hem Galatasaray'ın, hem de Türk futbolunun toplam ceza içinde yer almaması için çalışmalar yapmak. Duruşumuzla Galatasaray camiasının ne demek olduğunu Türk ve Avrupa kamuoyuna gösterdiğimizi düşünüyorum." Aslan: "Hayatımda böyle bir olayla karşılaşmadım" TFF Tahkim Kurulu'nun eski başkanlarından Türker Aslan ise uzun yıllar yöneticilik yapmış biri olarak şike olaylarıyla ilgili gelişmeler kadar futbolda olumsuz sonuçlar yaratan ve Türk futboluna çok büyük zararlar veren bir olay yaşamadığını söyledi. Aslan, 3 Temmuz'da başlayan kaosun halen sürdüğüne dikkat çekerek, "Yeni gelen yönetimin de bu işin üstesinden geleceğine inanmıyorum. Tutumunu onaylamadığım Mehmet Ali Aydınlar'ın Türk futboluna 7-8 ay kaybettirmesinden sonra UEFA'nın tokadını üzülerek bekliyorum. 'Ceza vermeyelim, puan silmeyelim, nasihat edelim' gibi hayallerle Türk futbolu hiçbir yere varamaz. Aydınlar döneminde mevcut kurallar uygulansaydı bu sorun ortadan kalkmıştı" diye konuştu.
Son Dakika › Spor › 'G.saray'ı Sıradanlaştırmaya Çalışan...' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?