ÖZGÜR İNCE/ Goal.com Türkiye
Hiç kuşkusuz teknik direktör olarak da Fenerbahçe tarihindeki yerini alan Aykut Kocaman'ın gidişinin ardından Ersun Yanal'ın görevi devralması, birçok Fenerbahçeli'nin kafasında soru işaretleri bırakmıştı. Sarı lacivertliler takımın başına yabancı hocanın geçmesi görüşünde birleşiyordu.
Sezona yapılan kötü başlangıç, Arsenal maçlarında hiçbir varlık gösterilememesi ve Konya'da 2-0'dan 3-2'ye dönen şok maçın ardından da, Yanal ile ilgili sorular artmaya da başlamıştı. Ancak Yanal, Konya maçından sonraki basın toplantısında 'Bizim için lig 2. haftadan başlıyor' diyerek oyuncularına mesaj vermiş ve bir anlamda zaman istemişti.
Zaten takip eden maçlarda da galibiyetler gelmesine rağmen, Yanal yine her basın toplantısında 'biraz daha zamana ihtiyaç var' diyerek, beklenen Fenerbahçe'nin henüz gelmediğine işaret etmişti.
Yanal niye zaman istiyordu? Çünkü beklediği yüksek temponun yapılması, ikili mücadelelerde sürekli ayakta kalınması ve topa ilk müdahalelerde başarılı olunması için yüksek derecede kondisyon gerekliydi.
Ve istediğini sahada görmeye başlayan Yanal, Trabzonspor maçıyla başlayan (0-0 bitmesine rağmen) sürekli hücumu düşünen ve hep tempo yapma arzusunda olan bir takım yaratma yolunda büyük adımlar atmaya başladı.
Elbette Avrupa Kupaları'nda olmamanın avantajını da kullanan sarı lacivertliler, yüksek temposuyla rakiplerinin özellikle ikinci yarılarda gardını düşürürken, uzatma anlarında gelen üst üste goller de kesinlikle tesadüften uzak ve bu oyun anlayışının getirdiği meyveler oluyordu.
FENERBAHÇE'DEKİ DEĞİŞİM NEDİR?
Fenerbahçe taraftarlarının özellikle Süper Lig'de hep hucüm eden bir takım görmek istediğini çok iyi etüt eden Ersun Yanal'ın, Aykut Kocaman dönemine nazaran yaptığı en büyük değişiklik de bu oldu.
75. dakikada gelen Antep golünden ve skorun 2-1'e gelmesinden sonra 81'de Alper'in yerine Salih Uçan'ı sahaya süren Yanal, yine 'ben skoru korumam 3. golü istiyorum' mesajını veriyor ve istediğini de alıyordu. Aynı şartlar karşısında Aykut Kocaman'ın oyuna alacağı isim kesinlikle Selçuk Şahin olurdu. Çünkü Kocaman'ın karakteristik özelliklerinden biri 'garantici' olmaktı.
Yine dünkü Galatasaray maçında sakatlanan Kuyt ikinci yarıya çıkamıyor ve ezeli rakibi önünde 1-0 önde olan Fenerbahçe'de, Ersun Yanal oyuna Emenike'yi sokarak bir kez daha kendi imzasını atıyordu. Kocaman ise, yine hemen hemen her Fenerbahçeli'nin tahmin edeceği gibi o dakikada oyuna Mehmet Topuz'u alır ve önce 'savunma güvenliği' derdi.
Yüksek kondisyonuyla rakiplerini yaptığı tempoyla devirmeyi alışkanlık haline getiren Fenerbahçe'nin, bir dönem gelip belirli bir form düşüklüğü yaşayacağı kesin. Ancak bu dönemde rakipleriyle arasını şimdiden açan takımın çabuk yakalanması ise pek de kolay değil gibi gözüküyor.
Son Dakika › Spor › 'Selçuk Değil Salih, Topuz Değil Kuyt' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?