Trabzonspor Camiasından Ortak Tepki

Trabzonspor Kulübü Divan Kurulu Başkanı Ali Sürmen'in çağrısı üzerine dün bir araya gelen eski başkanlar, yöneticiler ve kulübün ileri gelenleri, hazırladıkları ortak deklarasyonla, Galatasaray maçındaki hakem kararlarına tepki gösterdi. Trabzonspor Kadir Özcan Tesisleri'nde konuyla ilgili gerçekleştirilen basın toplantısına Sürmen'in yanı sıra, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Trabzonspor Kulübünün eski başkanları Faruk Özak, Ahmet Celal Ataman, Özkan Sümer, Salih Erdem ve Atay Aktuğ, Trabzonspor Kulübü Basın Sözcüsü Asım Örem, yönetim kurulu üyesi Suat Şen, AK Parti, MHP ve CHP'nin il başkanları, kulübün eski asbaşkanları, yöneticileri ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.

Divan Kurulu Başkanı Sürmen, bordo-mavili kulübün yanında yer alan herkese teşekkür ederken, takımın ligde bu hafta Osmanlıspor ile yapacağı maçta taraftarları tribüne beklediklerini söyledi. Sürmen, "Herkesin haklı davamıza sahip çıkmak için tribüne gelmesi gerekir. Taraftarlarımız şiddet eylemlerinden uzak durmalıdır. Taraftarlarımızın, Osmanlıspor maçında da sonrasında da Trabzonspor'un haklı davasına zarar verecek davranış ve provokasyonlardan uzak durmaları gerekir" ifadelerini kullandı.

Hazırladıkları deklarasyonu okuyan Sürmen, Galatasaray-Trabzonspor maçında bir hakem faciası yaşandığını söyledi.

Sürmen, maçın hakeminin herkesin büyük tepkisini çektiğini ifade ederek, "Verilen, verilmeyen penaltılar, adalet anlayışı ile bağdaşmayan kart uygulamaları, maçın oynanma süresi izleyenleri dehşete düşürmüştür. Karşı takım taraftarları bile bu haksızlığa tepki koyabilmiştir. Buna rağmen bu büyük haksızlığın mimarları, taşeronları ve iş birlikçileri, medeni bir gönül alma duygusu olan özrü bile Trabzonspor'dan ve futbol camiasından esirgemişlerdir" diye konuştu.

Merkez Hakem Kurulu Başkanı Kuddusi Müftüoğlu'nun açıklamalarına değinen Sürmen, "Müftüoğlu yaptığı basın toplantısında Trabzonspor'a karşı yapılan haksızlığı kabul etmekle birlikte, Trabzonspor'un mağduriyetini gidermek yönündeki ifadelerle gündemi değiştirmeye çalışmıştır. Anlaşılan sahada yapılanlar yeterli görülmemiştir. TFF ise garip bir şekilde suskunluğu tercih etmiştir" değerlendirmesini yaptı. Trabzonspor'un yıllarca ezilen ve hor görülen, Anadolu'dan çıkıp devrim yapan, şampiyonluklar kazanmış, Türkiye'ye Avrupa'da başarılar getirmiş bir futbol markası olduğunu vurgulayan Sürmen, şöyle devam etti:

"Trabzonspor mücadelesini her zaman futbol sahalarında sürdürmüş, sporun ruhu fair-play anlayışına aykırı yollardan uzak durmuş, 'başarı için her şey, her yol mubahtır' düşüncesine karşı olmuştur. Futbolun bugünkü trajik durumunun sorumlularının gazabına uğrayan, sesini duyuramayan, Süper Lig ve diğer liglerdeki birçok kulüp taraftarları, Trabzonsporumuzun uğradığı bu haksızlık karşısında, Trabzonspor'u sahiplenip, her şekilde Trabzonspor'un yanında olduklarını beyan etmişlerdir. Bu nedenle Trabzonspor'un sadece kendisinin değil, haksızlığa uğrayan tüm kulüplerin sesi olmak gibi bir sorumluluğu da vardır. Futboldaki bu egemen düşüncenin oluşturduğu acımasız, insafsız, taraflı anlayış, futbolun saha dışından yönetilmesi, kısacası şikecilik anlayışı, futbolseverleri stadyumlardan ve televizyon ekranlarından uzaklaştırmıştır."

Sürmen, Türk futbolunu yönetenlerin, yaptıkları hataların bedelini ödememesi ve istifa etmemeleri halinde, ileride daha vahim sonuçların doğmasından endişe duyduklarını da işaret ederek, şunları kaydetti:

"Bu kuşkumuzu ve beyanlarımızı, sporla ve kamu düzeniyle ilgili tüm kurumların zaman geçirmeden dikkate alması en büyük beklentimizdir. Aksi halde Trabzonspor ve haksızlığa uğrayan tüm kulüpler, bu mücadeleyi büyüterek sürdürecek ve de birleşerek büyüteceklerdir. Bu adaletsizlikler, futbolu keyif alınan güzel bir oyun olmaktan çıkarmıştır. Umuyoruz ve temenni ediyoruz ki Türk futbolunun utanç günü olan 21 Şubat, futbolun güzel günlerinin yeniden doğuşunun miladı olur."

"Trabzon halkı adına, hak ve adalet istiyoruz"

Büyükşehir Belediye Başkanı Gümrükçüoğlu ise Trabzon halkı adına deklarasyonun altına imza attığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Tüm Trabzon halkı adına, hak ve adalet istiyoruz. Her şeyin ele alınmasını tavsiye ediyor ısrarla takipçisi olacağımızı da belirtiyoruz. Hatta bir meclis araştırma komisyonundan tutun da Futbol Federasyonunun ve MHK'nin tümünün elden geçirilmesini, irdelenmesini, incelenmesini, soruşturulmasını burada alenen Türkiye'nin tüm idarecilerinden talep ediyoruz. Üstün geçinenlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğünün her alanda olması gerekir. Bu anlayışın barış ve kardeşlik içinde bir yarış olan futbola da hakim olmasını talep ediyoruz."

Toplantının son bölümünde bordo-mavili kulübün eski başkanları da söz aldı. "21 Şubat'taki utanç tablosundan sonra bir araya geldik" diyen Faruk Özak, "Belki içeriğini hafif bulanlar olabilir ki biraz öyle oldu ama bana göre haklı olup haklı kalmak lazım. Bu mücadelenin sadece Galatasaray maçıyla ilgisi yok, geçmişten geliyor, gelecekte de bu mücadele devam edecek" diye konuştu. Ahmet Celal Ataman ise, "Bu cinayeti ve o heyetin başındaki adamı izledikten sonra şunu bir kez daha anladım ki, birlik ve beraberliğimizi tesis edemedikçe, tek yumruk olmadıkça bunların üstesinden gelmemiz zor görünüyor " ifadesini kullandı.

Özkan Sümer de Türkiye'de ilk defa böyle bir olayda genel bir tepki oluştuğunu vurgulayarak, "Çok sevindirici bir şey. Trabzonspor böyle bir uyanışa katkı yapmışsa bu da önemlidir. Yakınmak, yerinmek işinden çıkaralım bunu. Bu olaya karşı nasıl tepki vereceğimiz konusunda da bireysel düşünceden çıkıp ortak bir tepki vermek için çalışalım" şeklinde konuştu.

Salih Erdem ise haksızlığa karşı başkan ve kulübün ortaya koyduğu davranışlarla Trabzonspor'un Anadolu'da kaybettiği itibarı bu vesileyle yeniden yükselttiğini belirtti.

Atay Aktuğ, Trabzonspor camiasının bu olayı bir başlangıç olarak ele alması gerektiğine dikkati çekerek, "Kulüpler Birliği Vakfının çok ciddi olarak bu işe el koyması lazım. Koymuyorsa zorlaması lazım çünkü bütün kulüpleri ilgilendiren bir sonuç bu. Hakem hataları gerçekten faciaydı. Hakemler için de bu dönem bir başlangıç olmalı" şeklinde görüş belirtti.