Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ resmi yayın organı ADÜ Akademik Haber Dergisi, son sayısında Yüksek Öğretim Kurumu'nun (YÖK) üniversitelerin sayısının hızla artmasıyla oluşan öğretim elemanı ihtiyacını gerekçe göstererek uygulamaya başladığı Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı'nı (ÖYP) tüm yönleriyle ele aldı.
ADÜ Haber Dergisi'nin 87. sayısında yer alan dosya çalışmasında ÖYP'nin "Üniversiteler açısından şans mı, yoksa tehlike mi?" olduğu konunun tarafları ile konuşularak masaya yatırıldı.
10 yıldır altyapısı adım adım oluşturulan ÖYP ile YÖK, geçen yıl 1726 araştırma görevlisi ataması yaparken, bu yıl 2 bin 175 adayın atamasını yaptı. Kademeli olarak bu sayıyı arttıran YÖK'ün önümüzdeki yıllarda üniversitelere alınan araştırma görevlileri kadrolarının büyük bölümünü bu programla alması bekleniyor. Bugüne kadar araştırma görevlilerini kendisi alan ve bu yönüyle diğer kamu kuruluşlarından ayrılan üniversiteler ise bu durumu biraz kaygı birazsa umutla izliyor.
Son yıllarda araştırma görevlisi ihtiyacını karşılayamayan ve bu nedenle özellikle uygulamalı bilimlerde sıkıntı yaşayan üniversiteler, bir yandan gelen araştırma görevlileri ile sevinirken diğer yandan kendilerinin bu alımlarda söz sahibi olmamasını kaygıyla izliyor. Alınan ÖYP'lilerin daimi kadro ile alınmasını bu kaygılara gerekçe olarak gösteren üniversiteler, başarı ortalamaları, merkezi sınavlardan aldıkları puan ve dil becerilerinin kişinin akademik başarısını göstermekle beraber, iyi bir öğretim üyesi olması için yeterli olamayabileceğinin altını çiziyor.
Bugüne kadar 50/d, 33. madde ve 35. madde ile araştırma görevlisi alan ve ödenekli 35. madde olarak isimlendirilen ÖYP ile dördüncü bir kadro türü kazanan üniversiteler, gelecekte kadroların ÖYP ve 33. madde kadrolar haline gelmesi yönünde bir tabloya hızla gidildiğini savunuyor. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sacide Karakaş, ÖYP programını olumlu bulduğunu vurgulasa da ÖYP'lilerin daimi kadro ile üniversite bünyesine alınmasını eleştirenler arasında. ÖYP kadrolarının tıpkı 50/d kadrolar gibi olması gerektiğine vurgu yapan Karakaş, ÖYP'li olarak alınan araştırma görevlilerinin yüksek lisans ve doktora programı boyunca kadrolu olması gerektiğini savunuyor. Yeni sistemle sınıfta kalmanın ortadan kalktığını da hatırlatan Karakaş, ömür boyu öğrenci olarak kalabilecek ÖYP'lilerin üniversitelerin sırtında kambur olabileceği riskine de dikkat çekiyor.
ADÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Osman Peker, ÖYP'yi olumlu bir program olarak gören akademisyenler arasında. Peker, ÖYP uygulaması ile gerçekten başarılı ve nitelikli gençlerin araştırma görevlisi olduğuna dikkat çekiyor. Peker'in ÖYP'yi eleştirdiği nokta ise gençlerin ders ve sınav notlarının yüksek olmasının ve iyi lisan bilmelerinin akademisyen olmak için yeterli koşul olmadığı yönünde. Her yeni başlayan sistemin başlangıçta eksikleri olabileceğini de hatırlatan Peker, uygulamalarda yaşanabilecek sıkıntıların gelecekte sistemin mükemmelleştirilmesine katkı sağlayabileceğini savunuyor.
ADÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü aynı zamanda ADÜ ÖYP Kurum Koordinatörü Prof. Dr. Cengiz Özarslan da ÖYP sisteminin akademisyenliği özendirici, üniversitelerin araştırma görevlisi kadrosu ihtiyacını giderici ve geleceğin nitelikli öğretim üyelerinin yetişmesi için iyi bir altyapı oluşturacağını söyleyerek sistemin artılarını dile getiriyor. Özarslan, doktora sonrası ÖYP'lilerin kadrolu öğretim üyesi olarak çalışmasının YÖK ve üniversitelerin karşılıklı olarak yapacağı görüşmelerle şekilleneceğini vurguluyor. Koordinatörlük olarak görevlerinin gençlerin en iyi eğitimi sorunsuz olarak almalarını sağlamak olduğunun altını çizen Özarslan, sonrasının üniversitelerin personel stratejisi ve YÖK'ün merkeziyetçi yönetim anlayışı çerçevesinde şekilleneceğini kaydediyor. - AYDIN
Son Dakika › Yerel › Adü Haber, Öyp'yi Masaya Yatırdı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?