AK Parti'nin Siirt Mitingi

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Hakkari'deki havalimanı açılışına ilişkin, "Şimdi Demirtaş diyor ki 'Keşke o kurdeleyi kesenler arasında biz de olsaydık'. Güzel. Bunu hatırlaması iyi olmuş. Ama keşke sende bir yürek olsaydı da o iş makinalarına saldıranlara karşı, 'Bu havalimanını buranın vatandaşları, Kürtler kullanacak' diyebilseydin" değerlendirmesinde bulundu.

Davutoğlu, partisinin Siirt mitinginde yaptığı konuşmada, muhalefet partilerinin Doğu ve Güneydoğu illerinde eski müftüleri milletvekili adayı gösterdiğini, ancak batıya gittiklerinde ise ateistleri veya değişik inanç sahiplerini aday yaptıklarını belirtti.

Kimsenin inancını tartışmadığının altını çizen Başbakan Davutoğlu, Siirtlilere, "Buradan söylüyorum, İzmir'de, Eskişehir'de, İstanbul'da gösterdikleri bazı adayları Tillo'ya, İsmail Fakirullah Hazretlerinin huzuruna çıkarabilirler mi?" diye sordu.

Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu ilimden, irfandan kopuk, bu topraklardan kopuk insanlara siz oy verir misiniz? Herkes arkadaşı ile anılır. Destek beyanları gelmeye başladı. Bakın, HDP'ye Fransa Komünist Partisi destek veriyor. Yakışır. Aynı kökten gelmişler. Yine HDP'ye bakıyorsunuz, en aşırı taşnak örgütleri, Ermeni komitacıları destek veriyor. Çünkü HDP Eş Başkanı Amerika'ya gittiğinde onlarla perde arkasında konuştu, sonra da buraya gelip, 'Evet, Ermenilere soykırım yapılmıştır. Kürtler de yapmıştır. Özür dileriz' gibi ifadeler kullandı. Dünyada herkese yaranmak istiyorlar. Herkesle işbirliği içindeler. Yeter ki AK Parti'yi durdurabilsinler."

"Milletvekili adayları saldırıya uğruyor, bu aydınlardan gelmiyor"

Bir grup aydının HDP'ye destek beyanında bulunduğunu, herkesin istediği siyasi partiyi destekleyebileceğini belirten Başbakan Davutoğlu, "Ama HDP binalarına saldırıyı kınarken, AK Partililere yapılan saldırıları görmeyenler aydın olamazlar, objektif, tarafsız olamazlar. Bakın Yasin Aktay, sizin evladınız saldırıya uğradı. Hiçbir ses duydunuz mu HDP'den? Kınama sesi. Burhan Kayatürk Van'da saldırıya uğradı, AK Parti milletvekili. Hiç duydunuz mu kınama? Erzurum'da Abdülrahim Fırat saldırıya uğradı. Milletvekili adayları saldırıya uğruyor, bu aydınlardan, diğer partilerden ses gelmiyor. Ama HDP söz konusu olduğunda bir anda bütün bu gruplar birleşiyor" diye konuştu.

Paralelcilerin sözcüsünün Diyarbakır'da kapalı kapılar arkasında HDP'nin belediye başkanı ile görüştüğünü, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun paralelcilerin yayın organlarına gittiğini, onların da Bahçeli'yi ziyaret ettiğini savunan Davutoğlu,  "Üç legal parti, MHP, CHP, HDP. Ama üç tane de paralel örgüt, Pensilvanya, Kandil ve DHKP-C. Hepsi birleştiler. Kime karşı birleştiler biliyor musunuz? AK Parti'ye. Ama esas AK Parti'nin temsil ettiği Tillo'daki bu toprakların irfanına karşı birleşiyorlar" dedi.

Siirt'in yiğit evlatlarının şer cephesine izin vermeyeceğini iddia eden Davutoğlu, bu şer cephesinin karşısında AK Parti'nin Elif gibi dimdik, dosdoğru durduğunu bildirdi.

"Sende yürek olsaydı da Yasin Börü'yü katledenleri kınayabilseydin"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Hakkari'de  havalimanını açtıklarını, ancak açılışın planlanandan 2 yıl gecikmeli olarak gerçekleştirildiğini anlatan Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Bunun sebebi ne biliyor musunuz? Terör örgütünün iş makinalarını yakması, işçilere saldırması. Şimdi Demirtaş diyor ki, 'Keşke o kurdeleyi kesenler arasında biz de olsaydık'. Güzel. Bunu hatırlaması iyi olmuş. Ama keşke sende bir yürek olsaydı da o iş makinalarına saldıranlara karşı, 'Bu havalimanını buranın vatandaşları, Kürtler kullanacak' diyebilseydin. Keşke sende yürek olsaydı da 'Biz seçime gidiyoruz. Demokratik mücadele veriyoruz, artık silaha teröre, şiddete yer yok diyebilseydin. Keşke sende yürek olsaydı da 6-7 Ekim olaylarında milleti isyana teşvik etmek yerine Yasin Börü'yü katledenleri kınayabilseydin."

"Bizim için bütün diller azizdir"

AK Parti'nin herkesi içine alan bir yüreğe sahip olduğunu vurgulayan Davutoğlu, Siirtlilere şöyle seslendi:

"Bizim için bütün diller azizdir. Eğer muhabbet, hikmet, sevgi konuşuluyorsa, Ezan-ı Muhammedi'nin dili Arapça da, Yunus Emre'nin dili Türkçe de, Feqiye Teyran'ın Ahmed-i Hani'nin dili Kürtçe de bizim için azizdir, mukaddestir. Ama nefret dili söylüyorsa, Esed gibi katletmek için kullanılıyorsa, Arapça da veya Türkiye'de şiddet dili olarak kullanılıyorsa Türkçe de, Kürtçe de ne söylendiğinden bağımsız olarak söylenilenle ilgili olduğu şekliyle iyidir ya da kötüdür. Biz nefret diline karşı muhabbet dilini getiriyoruz. Biz şiddet diline karşı, barış dili diyoruz. Biz öfke diline karşı, muhabbet dili, aşk dili diyoruz."

(Sürecek)