"Bana kırmızıyı anlat" - Son Dakika
Yerel

"Bana kırmızıyı anlat"

"Bana kırmızıyı anlat"

Kocaeli'de 22 yıl önce gece körlüğü hastalığı sebebiyle görme yetisini kaybeden ve içine kapanan Mehmet Faik Örcün, yaşadığı zorlukları kaleme döktü.

05.10.2023 12:21  Güncelleme: 14:14

Kocaeli'de 22 yıl önce gece körlüğü hastalığı sebebiyle görme yetisini kaybeden ve içine kapanan Mehmet Faik Örcün, yaşadığı zorlukları kaleme döktü. Örcün, doğuştan görme engelli avukat arkadaşının, "Siz sonradan görme engelli oldunuz. Bana kırmızıyı anlatır mısınız?" sorusu üzerine kitabının ismini "Bana Kırmızıyı Anlat" koydu.

İzmit ilçesine bağlı Çukurbağ Mahallesi'nde ikamet eden 62 yaşındaki Mehmet Faik Örcün'e, 20 yaşında gece körlüğü teşhisi konuldu. Hastalığın ilerlemesiyle Örcün, 40 yaşında görme yetisini kaybetti. Çalıştığı fabrikadan da malulen emekli olan Örcün, o günden sonra içine kapandı. Sosyal hayatı biten Örcün'ün, 12 yıl önce tanıştığı Kocaeli Spastik Çocuklar Derneği Başkanı Nurel Ergüneş ile değişti. Nurel Ergüneş'in teşvikiyle Örcün, 40 yılını ve sonrasını kaleme döktü. Örcün, doğuştan görme engelli avukat Emre Kalaycı'nın kendisine, "Siz sonradan görme engelli oldunuz. Bana kırmızıyı anlatır mısınız?" sorusundan esinlenerek kitabının ismini belirledi.

Örcün'ün "Bana Kırmızıyı Anlat" isimli kitabın tanıtım toplantısı, İzmit Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Erol koordinasyonunda gerçekleştirildi. Toplantıda duygu dolu anlar yaşayan Nurel Ergüneş, gözyaşlarına hakim olamadı.

"Görme engelli olduktan sonra hayata küstüm"

Kitabın gelirini engelli bireylere bağışlayacağını ifade eden Mehmet Faik Örcün, "Görme engelli olma sürecim genetik bir rahatsızlık neticesinde askere gitmeden 1 ay önce 1981 senesinde oldu. Halk dilinde tavuk karası yani gece körlüğü olarak bilinen tıp dilinde de gece körlüğü olarak tabir edilen genetik bir rahatsızlık. Bende 20 yaşıma girerken çıktı. Bu rahatsızlığın iki çeşidi var. Kimisi doğuştan, kimisi 20 yaşında çıkıyor. İlerleyen dönemde 40-45 yaşında tamamen görme yetisini yitirmekle neticeleniyor. Görme engelli olduktan sonra hayata küstüm, kırgınlıklarım arttı insanlara karşı güvenim azaldı ve kabuğuma çekildim. Emekli de olmuştum. sSosyal hayatımı tamamen bitirdim, kendimi toplumdan soyutladım. Bundan tam 12 sene önce Kocaeli Spastik Çocuklar Derneği Başkanı Şükran Ergüneş ile tanışma fırsatım oldu. İlerleyen süreçteki sohbetlerde bana 'Faik Bey siz daha önce görüyordunuz, yakın bir zamanda görme engelli oldunuz. Bu iki yaşamını içindeki farklılıkları, verdiği sıkıntıları neden kaleme dökmüyorsunuz. En azından sizin için de bir meşgale olur' dedi. 1 buçuk senemi aldı bu kitap cidden dediği gibi oldu. 'Çocuklarınıza ve torunlarınıza güzel bir anı olarak kalır' dedi. Onun teşvikleriyle sağ olsun değerli yazarımız Ruhan Bey'in teşvikleriyle bu sürece başladım. Allah'a şükürler olsun bugüne geldik" dedi.

"Daha sonra görme engelli oldunuz, bana kırmızıyı anlatır mısınız"

Engelli olmanın hiçbir şeyin sonu olmadığını söyleyen Mehmet Faik Örcün, "Kocaeli Spastik Çocuklar Derneği toplantısında tanıştığım İzmit'in sevilen simalarından doğuştan görme engelli Avukat Emre Kalaycı yanıma oturdu. Daha sonradan benim görme engelli olduğumu öğrenmiş. Bana, 'Üstat daha sonra görme engelli oldunuz. Bana kırmızıyı anlatır mısınız?" diye sordu. Nasıl anlatabilirsin hiç görmemiş birine, hiçbir rengi tarif etmeniz mümkün değil. O zaman şunu fark ettim; Allah'ım en azından kırmızı, mavi, beyazı, yeşili, her şeyi gördüm evlatlarımı gördüm, o dönemde bir torunumu gördüm, bu bana ışık oldu. Kitabımın ismini de Ruhan'ın tavsiyesiyle 'Bana Kırmızıyı Anlat' koyduk. Aynı zamanda kitabımın ön söz yazarı da Avukat Emre Kalaycı oldu" diye konuştu.

"Kitabın isim babası oldum"

Doğuştan görme engelli Avukat Mehmet Emre Kalaycı, "Bu kitabın ön sözünü bana yazmak nasip oldu. Çok mutluyum. Bu etkinlikte de beraberiz. Faik Bey, Spastik Çocuklar Engelliler Derneği tarafında düzenlenen bir geceye katılmıştı. Tanıştığımızda 40 yaşından sonra gözlerini kaybettiğini söyledi. Ben de, 'Doğuştan görme engelliyim ve renkleri daha önceden hiç görmediğim için şimdi de göremiyorum fakat siz 40 yıl görmüşsünüz, şimdi görmüyorsunuz. Hatırlıyor musunuz, bana kırmızıyı anlat desem hatırladığınız bir şey var mı?' dedim. 'Dostum vallahi hatırlıyorum ama nasıl ifade edeceğim bilmiyorum' demişti. Bu soruyu aklında tutmuş, onda çok yer etmiş ve kitabın ismi olarak koymuş. Ben de kitabın isim babası oldum" ifadelerini kullandı.

"İzmit Kent Konseyi olarak bu emeğe sahip çıkmak istedik"

Kente emek veren insanların değerli olduklarını belirten İzmit Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Erol, "Kocaeli Spastik Çocuklar Derneği Başkanı Nurel Ergüneş bana gelerek, Faik Örcün görme engelli arkadaşımızın kitap yazdığını, bu kitap için lansman yapmak istediğini söylediğinde inanın ben de Nuray Hanım ve Faik Bey kadar heyecanlandım. Kendini içine kapatmış, sosyalleşmeyi unutmuş bir arkadaşımızın o evden çıkıp dünyaya daha farklı bir pencereden bakarak yaşamından kesitleri bir kitapta toplaması çok değerliydi. İzmit Kent Konseyi olarak bu emeğe sahip çıkmak istedik. Burada tüm engelli bireylerimizle birlikte Faik Örcün'ün imza gününü yapıyoruz" şeklinde konuştu. - KOCAELİ

Kaynak: İHA

Son Dakika Yerel 'Bana kırmızıyı anlat' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement