Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık Açıklaması

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye'de istikrarın sürmesini istediklerini belirterek, "İstikrar sürerse inanın Türkiye, dünyada sadece teknolojiyi tüketen değil, aynı zamanda teknolojiyi üreten bir ülke konumuna gelecektir. O zaman Türkiye'yi tutana aşk olsun" dedi.

Bakan Işık, Gümüşhane Üniversitesi Sosyal Tesislerindeki "Yeni Türkiye'de Bilim ve Sanayinin Yeri" konferansında yaptığı konuşmada, bir ülkenin üretimini yeteri düzeye çekememesi durumunda, o ülkenin dünyadaki bütün dalgalanmalardan en üst şekilde etkileneceğini bildirdi.

Temel endüstrilerde ve üretimde dışa bağımlı bir ülkenin tam bağımsızlığından söz edilemeyeceğini vurgulayan Işık, "2008 krizi dünyada üretimin değerini yeniden ortaya çıkardı. 2008'den önce 'bana finans sektörü yeter' diyen Amerika, şu anda başka ülkelere gönderdiği şirketleri geri çekmenin çok ciddi gayret içinde. Bunun tek sebebi var, üretimsiz bir ülkenin sürdürülebilir kalkınma şansı yok. İktidara geldiğimiz ilk günden itibaren Türkiye'nin yatırım ve üretim ortamının iyileştirmesi gerektiğini ifade ettik. Bu konuya yönelik çok ciddi adımlar da attık" dedi.

Işık, dünyanın hızla değiştiğine ve geliştiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Böyle bir durumda bizde sanayi politikamızda üç temel öncelik belirledik. Bunlar yerli, yenilikçi ve yeşil üretimdir. Neden yerli üretim? Türkiye, ekonominin ve büyümenin önündeki risk alanı olan cari açık sorununu çözmek için özellikle yerli üretimini artırmak durumunda. Üretmediğiniz her şey için çok ciddi döviz ödemek zorundasınız. Özellikle Türkiye'nin geleneksel olarak güçlü olduğu sektörlerde, katma değeri yüksek ürünler üretmenin gayretine girdik. Burada ikinci temel önceliğimiz olan yenilikçi üretim devreye girdi. Türkiye'de yenilikçi üretimin artması, katma değeri fazla ürünlerin satışının artması 2023 hedefleri açısından olmazsa olmaz. Yeşil üretimden kastımız ise üretimi yaparken havamızı, toprağımızı, suyumuzu kirletmeyeceğiz. İnsana ve çevreye saygılı üretim yapacağız."

Işık, yenilikçi üretimde katma değeri yüksek ürün üretmenin ve yeni teknolojilerle üretim yapabilmenin yolunun Ar-Ge ve inovasyondan geçtiğini vurguladı. Işık, "Artık herkesin ürettiğini üreterek rekabet etme şansınız yok. Yapmamız gereken tek şey var teknolojiyi tüketen değil, teknolojiyi üreten ve geliştiren ülke olmak. Bu, iktidara geldiğimiz günden beri bu en temel önceliğimiz. Bu alana yaptığımız yatırımlar bugün meyvelerini vermeye başladı" dedi.

Işık, Türkiye için geleceğin teknolojilerinin çalışılacağı "Bilişim Vadisi Merkezi"nin temelinin atıldığına işaret ederek, şunları ifade etti:

"Yıl sonunda orada fiilen çalışmaya başlamayı hedefliyoruz. Projenin dört etabı tamamlandığında yaklaşık 100 bin nitelikli insan çalışacak ve 50 milyar dolarlık ciro hedefimiz var. Orada bulut bilişimi, büyük veri denilen big datayı, giyinilebilir teknolojiyi, eğlenceli eğitim, eğlenceli bilgi teknolojilerini, akıllı şebekeler, evler ve binaları çalışacağız. Türkiye bu alana yatırım yaptıkça inanın fark oluşturmaya da devam ediyor."

"Vatan savunması için sen ne yapıyorsun?"

"Milliyetçilik vatan, millet, Sakarya edebiyatı yapmak değildir" diyen Işık, şöyle devam etti:

"Vatan savunması için sen ne yapıyorsun? Sırtından ter akıyor mu? Yarın Allah korusun bir problem olur da bir başka ülkeyle karşı karşıya geldiğin zaman kendi müdafaanın başkasının himmetine, iznine bırakıyorsan orada milliyetçilikten bahsedilemez. Orada işte hiç kimsenin, 'ben Türkiye'ye yan gözle dahi bakamam, Türkiye'nin hem çok güçlü ordusu hem de çok güçlü savunma sanayisi var' demesi lazım. Eğer bunu dedirtemezsek işte o zaman herkesin kabadayılık yaptığı bir ülke oluruz. Bunu dediğimiz zaman da hiç kimse bırakın Türkiye'ye kabadayılık yapmayı, yan gözle dahi bakamaz. Türkiye emin adımlarla bu noktaya geliyor."

Işık, Türkiye için bir başka kritik sektörün de enerji olduğunu belirterek, rüzgar ve güneş enerjisinde yapılan ve yapılması planlanan projeler hakkında bilgi aktardı.

Bakan Işık, geçmişte 1 milyar dolar için IMF'nin kapısında bekleyen, Amerika Başkanının karşısında esas duruşta duran Türkiye'nin, fakir ülkelere, afetlere ve insani yardıma 2014 yılında 4.5 milyar dolar harcadığına dikkati çekti.

Işık, Adnan Menderes ve mesai arkadaşları, Fatin Rüştü Zorlu ile Hasan Polatkan'ı da rahmetle andığını belirterek, "Darbenin bu ülkeye ne kadar büyük yaralar açtığını, ne kadar büyük zarar verdiğini hepiniz biliyorsunuz" diye konuştu.

Işık, Türkiye'nin 1950-1960, 1965-1971 ve 1983-1989 yılları arasındaki tek partili iktidar dönemlerinde sıçrama yaşadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin son sıçrama dönemi, 3 Kasım 2002 seçimleriyle başlayan dönemdir. Ondan önceki bütün dönemlere bakın Türkiye'nin kayıp yıllarıdır. Bizim arzumuz Türkiye'de istikrarın sürmesidir. İstikrar sürerse inanın Türkiye, dünyada sadece teknolojiyi tüketen değil, aynı zamanda teknolojiyi üreten bir ülke konumuna gelecektir. O zaman Türkiye'yi tutana aşk olsun."

Konferansa, Vali Yücel Yavuz, AK Parti Gümüşhane Milletvekilleri Kemalettin Aydın ve Feramuz Üstün, Gümüşhane Belediye Başkanı Ercan Çimen, İl Emniyet Müdürü Orhan Kar, Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İhsan Günaydın, diğer ilgililer ve iş adamları katıldı.

Rektör Günaydın, konferansın ardından Bakan Işık'a tablo hediye etti.

Bakan Işık, ayrıca Şiran ilçesinde atık su ve içme suyu arıtma tesislerinin açılış törenine de katıldı.