"Çağdaş Yerel Yönetim Anlayışı ve Büyükşehir Belediyeciliği"

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu,

"Eğer bir ülke gerçek anlamda demokratikleşecekse, gerçek anlamda demokrasinin uygulandığı bir ülke olacaksa, mutlaka yerel yönetimlerin güçlenmesi gerekir" dedi.

Aziz Kocaoğlu, Muğla Belediyesi ile Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi'nin ortaklaşa düzenlediği "Çağdaş Yerel Yönetim Anlayışı ve Büyükşehir Belediyeciliği" konulu panele konuşmacı olarak katıldı.

Kocaoğlu, yerelden başlamadığı sürece Ankara'da demokrasinin kurulamayacağını belirterek, "Bunun dünyadaki örnekleri böyledir. Demokrasinin, demokratikleşmenin yerelden başlaması gerekir. Eğer bir ülke gerçek anlamda demokratikleşecekse, gerçek anlamda demokrasinin uygulandığı bir ülke olacaksa, mutlaka yerel yönetimlerin güçlenmesi gerekir" diye konuştu.

Türkiye'de demokrasinin yerel yönetimlerde uygulanıp uygulanmadığına ve merkezi hükümetin adil davranıp davranmadığına bakılması gerektiğini ifade eden Kocaoğlu, "Büyükşehir belediyeleri, kentin sınırları içinde üretilerek merkezi hükümete verilen verginin yüzde 4.5'ini alıyor. Hükümet yetkilileri İzmir'e gelip

'ayrım yapmıyoruz' diye nutuk atıyor. Doğru, bu parada ayrım yapmıyorlar. İstanbul da, Ankara da, İzmir de aynı koşullarda alıyor. Ama ben birçok yerimi, kabristanlık arazileri kamulaştırarak elde ediyorum" diye konuştu.

İzmir'de metroyu belediye olarak 1 milyar liradan fazla para harcayarak bitirdiklerini anlatan Kocaoğlu, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin metro yapma işini Ulaştırma Bakanlığı'na bıraktığını, bakanlığın metro yapmak için 2 ile 3 milyar lira arasında para harcayacağını ileri sürdü.

Bunu adil bulmadığını kaydeden Kocaoğlu, "Bizi Ankara'dan sonra gelen şehirlerle veya İstanbul ile kıyaslarsanız doğru bir karar vermezsiniz. Türkiye'de kıyaslanabileceğimiz kent, Ankara'dır" dedi.

İçişleri Bakanlığı 1. Hukuk Müşaviri Yardımcısı Hasan Hüseyin Can ise 5216 sayılı yasada büyükşehir belediyesinin ortaya çıkabilmesi için en az 3 ilçe belediyesi öngörüldüğünü söyledi.

Bu 3 ilçenin arasında en fazla 10 kilometre mesafe olması, bu ilçelerin toplam nüfusunun da 750 bin olması gerektiğini ifade eden Can, "Burada fiziki şartların, bir takım doğal engellerin büyükşehir olma unsurunda değerlendirilmesi gerekiyor. Kanunla bir büyükşehirin oluşması ya da bir belediyeler topluluğunun büyükşehire dönüştürülmesi gerekli. Yeni sistemde böyle bir yargı söz konusu" diye konuştu.

Can, büyükşehir sisteminde, büyükşehir belediyelerinin temel kamu hizmetlerinin sunulmasıyla genel olarak ilçelerin yapacağı imar uygulama planlarının değişikliği gibi kentsel yetkiler bakımından yetkili olacağını kaydetti.

Panele, Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün, Muğla Kent Konseyi Başkanı Naki Bulut, ilçe ve belde belediye başkanları ile vatandaşlar katıldı.

Muhabir: Utku Uçrak

Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu - MUĞLA