Eğitim Sen Nevşehir Şube Başkanı Ahmet Çelik, 8 Mart'ın resmi tatil edilmesini istediklerini söyledi.
KESK'e bağlı Eğitim Sen Nevşehir Şube Başkanı Ahmet Çelik yaptığı açıklamada,
kamu emekçisi kadınların, kamu hizmetlerinin özelleştirildiği, esnek-kuralsız, güvencesiz, performansa dayalı çalışmanın yaygınlaştığı, iş yükünün her geçen gün arttığı bir ortamda, torba yasa, SS GSS ve KHK'lar ile düşük ücretle çalışmaya zorlanarak işsizliğe mahkum edilmek istendiğini söyledi.
AK Parti Hükümetinin,
piyasacı ve muhafazakar politikaları ile kadınları toplumsal yaşamdan dışlayarak eve hapsetmeyi hedeflediklerini kaydeden Çelik, bugün uygulanan neoliberal politikalarla kamusal hizmetlerin paralı hale getirildiğini ifade etti. Çetin, "Hükümet kadın erkek eşit değildir ve kadının asıl yeri ailedir anlayışıyla politikalar üretmeye devam ediyor. Son olarak Kadın Bakanlığı'nı kaldırıp yerine Aile Bakanlığı'nın tanımlanması tam da bu anlayıştan kaynaklanıyor. Bizler bugün hem evde hem işte çalışan kadınlara erken emeklilik, ev kadınlarına zorunlu sağlık sigortası ve 50 yaşında koşulsuz emeklilik, işyerlerinde çalışanların cinsiyetine bakılmaksızın kreş, yaşlıları, hastaları, engellileri kadın bakımına terk etmeyen sosyal olanaklar, erkek ve kadınların cinsiyetlendirilmeyen, eşit işbölümü yapılması için alanlardayız." dedi.
Türkiye'de bu gün, kadın emeğine dönük saldırıların yoğun olarak sürdürüldüğü, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve sosyal adaletsizliğin derinleştiği bir sürecin yaşandığını vurgulayan Eğitim Sen Şube Başkanı Ahmet Çelik, her gün 5 kadın öldürülürken kadınlardan seslerini kısmaları ve kimliklerinin aile varlığı ile özdeş tutulmasını kabullenmeleri istendiğini kaydetti. Türk kadınlarının, her gün kadınların erkekler tarafından öldürüldüğü, kadın cinayetlerinin magazinleştirildiği, cinsel saldırının, tacizin, tecavüzün mağdurlarının giydiği eteğin boyu nedeniyle tecavüzün gerekçesi olarak gösterildiği bir ülkede yaşadıklarını belirten Çelik, "Kadınların korunma taleplerini yerine getirmeyen savcılar, koca şiddetinden kaçıp karakola sığınan kadınları eve gönderen polis, erkek adaleti uygulayan mahkemeler'… Kadınlar yardım istedikleri emniyet müdürlüklerinden, savcılıklardan çıktıkları anda öldürülebiliyor. Yeterli sığınma evi olmadığı için kadınlar şiddet gördükleri evlere geri dönmek zorunda kalabiliyor. Gerekli yasal düzenlemeleri yapmayan, var olanları ise uygulayamayan devlet kadını şiddetten ve ölümden koruyamıyor. Devletin asli görevlerinden biri olan vatandaşının yaşama hakkını korumak şöyle dursun hukuk yolu ile çeşitli davalarda gördüğümüz erkek lehine alınan kararlar var. Şiddete, baskıya, eşitsizliğe karşı çıkıyor, susmuyoruz. Eril zihniyete sesleniyoruz, siz kadın katillerini, tecavüzcüleri korumaya devam edin bizde her fırsatta teşhir etmeye devam edeceğiz. Bugün, emek ve demokrasi, sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi veren kadınların baskıyla, zorla sindirilmeye çalışıldığına tanık oluyoruz. KESK'in yıllardır sürdürdüğü kadın mücadelesinden korkanlar, sendikal hak ve özgürlükler kapsamında yaptığımız faaliyetlerimizi, eylem ve etkinliklerimizi bile sorgulama konusu haline getiriyor. 8 Mart eylem ve etkinliklerimizden, 25 Kasım Uluslar arası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele günü eylem ve etkinliklerimize kadar sendikal faaliyetlerimizi sorgulayanlar arkadaşlarımızı gözaltına alıyor, tutukluyor. Buradan bir kez daha KESK Kadın Sekreteri başta olmak üzere kadın sekreterlerimizin 8 Mart öncesi tutuklanmasını ve KESK'e yönelik baskıları kınıyoruz" diye konuştu. - NEVŞEHİR
Son Dakika › Yerel › Eğitim Sen, 8 Mart'ın Resmi Tatil Edilmesini İstiyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?