Enkazdan Çıktı "Gözde" Oldu

BERİN ÇETİN - Van'da 4 yıl önceki depremlerde çok sayıda binası hasar gören Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ), yıkımın etkisini kısa sürede atlatarak, ülkenin en iyi üniversiteleri arasında yer aldı.

Kentte 23 Ekim ve 9 Kasım 2011'deki depremlerde binalarının çoğu ağır hasar gören, sağlam olanları da 2007 deprem yönetmeliğine uymaması nedeniyle kullanılamayan YYÜ, yaşadığı sıkıntılı günleri geride bıraktı.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, AA muhabirine, kentteki iki depremden üniversitenin de ciddi şekilde etkilendiğini anımsattı.

Sarsıntının ardından yapılan incelemede bütün binaların deprem mevzuatına uyumlu olmadığının belirlendiğini anlatan Battal, "Üniversitemizin bütün binaları ya güçlendirilerek ya da yeniden yapılarak daha güvenli hale getirildi" dedi.

"Depremden sonra 'YYÜ iflah olmaz' dediler"

O dönemde "artık YYÜ bir daha iflah olmaz" görüşünün hakim olduğunu ifade eden Battal, "O dönemde idari ve akademik personelimizi, öğrencilerimizi iyi tanıdığımızı, dolayısıyla üniversitenin daha güçlü şekilde geri döneceğini iddia ettik ve bunu başardık" diye konuştu.

Prof. Dr. Battal, tüm fakültelerin altyapısını ciddi şekilde desteklediklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"O dönem Sayın Cumhurbaşkanımız başbakandı. Başbakanımızın, bakanlarımızın, bürokratlarımızın, Türkiye'deki 76 milyon insanın yanımızda olduğunu görmek bize daha fazla cesaret verdi. Sorunlarımızı doğru bir şekilde ortaya koyduk. Bütün binalarımızın depreme uygun hale getirilmesinin zorunluluğunun farkına vardık. Bunun için projeler geliştirdik. Yurtların yeterli olmayacağını düşünerek az 10 bin kişilik yurt ve 500 lojman yaptırma talebimiz oldu. Öğretim elemanlarımızın kurum geliştirme ödeneklerinin artırılmasının, onların şevkle hizmet vereceğini sağlayacağını düşündük. Sayın Başbakanımız bu taleplerin yüzde 100'üne olur verdi ve bize destek oldu."

"Daha da güçlendik"

Depremden güçlenerek çıktıklarını belirten Battal, artık üniversitede organ nakli yaptıklarını ve ilik nakli için de yakında ruhsatlarının çıkacağını, kısa sürede tüp bebek ünitesi de kuracaklarını ifade etti.

Deprem döneminde akademik personel sayısının 520 civarında olduğunu ve bu personelden 250'sinin gittiğini hatırlatan Battal, şöyle konuştu:

"Bugün yaklaşık 800 öğretim üyemiz, bin 600 de akademik personelimiz var. İdari personelimiz asla eksilmedi. Bin 500 civarında devam ediyor. Öğrenci sayımız 18 bin iken bugün 30 bini geçtik. 8 bin kişilik yeni yurt, 500 lojman, yeni binalarımız ve yollarımızla üniversitemiz bütün kalemleriyle büyüdü. Üniversitemiz depremden sonra yüzde 80 ile 400 arasında büyüdü. Sadece Van'da değil, bölgede, ülkede ve uluslararası düzeyde kendini hissettiren bir üniversite haline geldi. Üniversitelerarası sıralamada, Türkiye ve dünyada çok önemli mesafe katettik. Türkiye'de 12'inci, dünyada bin 22'inci sıradayız."

"Yabancı öğrenci sayımız bini buldu"

Artık diğer üniversitelerle yarışır hale geldiklerini ve tüm faaliyetleri aksatmadan sürdürdüklerini belirten Battal, alt ve üstyapılarını güçlendirirken, uluslararası ilişkilerine de devam ettiklerini dile getirdi.

Üniversitede binin üzerinde yabancı uyruklu öğrenci olduğunu anlatan Battal, şunları ifade etti:

"Ülke geneliyle mukayese edildiğinde, yabancı uyruklu öğrenci sayısı bakımından üniversitemiz iyi bir noktaya gelmiş oldu. Yabancı öğrenci sayımız bini buldu. Bu öğrencilerin, lisans, ön lisans ve lisans üstü düzeyde üniversitemize olan talepleri her yıl gelişiyor. 500'ün üzerinde lisans üstü öğrencimizin önemli bir kısmı Van'da ev tutuyor. Aileleriyle burada ikamet ediyor. Bunun önemli katkıları var. Öncelikle üniversitemiz ücret alıyor. Van'da ev kiralıyorlar ve akrabaları da zaman zaman onlara misafir oluyor. Bu da üniversitemizin uluslararası etkinliğine katkı sunuyor. Van'ın tanıtımını da sağlıyor. Azerbaycan, Libya, Türkmenistan, Irak gibi ülkelerden gelen bu öğrenciler, gittikleri ülkede, gelecekte önemli yönetim kademelerinde yer alacak. Bu üniversitemizin oralardaki tanınabilirliğini artıracak. Bu da işin artı tarafı."

Üniversitelerin şehirlere sırtını değil yüzünü dönmesi gerektiği bilinciyle hareket ettiklerini vurgulayan Battal, birçok kurumla projeler yaptıklarını, üniversitenin şehirde lokomotif işlevi gördüğünü sözlerine ekledi.