Osman Gerem: Suriye Türkiye'nin Gündemine Girmeli

Yaklaşık üç yıldan bu yana Suriye'de yaşanan çatışmalardan etkilenen insanlara gerek insani gerekse diğer konularda yardım etmeye çalıştıklarını ifade eden Şanlıurfa STK'ları İnsani Yardım Platformu Başkanı Osman Gerem, 17 ay içerisinde Suriye'deki mazlum insanlara yardım gönderdiklerini söyledi. "Şu ana kadar 135 tır sınır ötesine gönderdik" diyen Gerem, "57 tır da Şanlıurfa merkez ve ilçelerde ikamet eden, çadır kent dışında kalan mazlum Suriyeli kardeşlerimize ulaştırdık ve ulaştırmaya da devam ediyoruz. Tabi bu süreç uzadı, süreç uzayınca da haliyle yardımlar düşüyor. Yine Suriyeli bazı kardeşlerimizin bazı olumsuzlukları insanlarımızın o yardım duygularını etkiliyor, ister istemez. Şu anda Urfa'nın içinde 90 bine yakın insan yaşıyor. 90 bin insanın bir memlekette yaşayıp, ailesi kalabalık olan, çocuk çoluğu çok olan insanlar, gelir de olmadı mı, bazı olumsuzluklar olacak. Bu olumsuzlukları tabi biz hoş karşılıyoruz. Bunların gerek kültürlerinin farklı olması, dil ve ırk farklılıklarının olması etkiliyor. Biz bunları hoş karşılıyoruz, ama bütün insanlarımız aynı gözle bakmıyor. 'Suriyeliler geldi, bizim işimiz kırıldı' gibi bahaneler var. Ya da işte 'Suriyelilere yardım gidiyor, bizim fakirlere yardım gitmiyor' en çok karşılaştığımız sorunlardan. Kesinlikle öyle değil. Bir insan bağış yaparken şartlı bağış yaptığı zaman o bağışın gereklerini yerine getirmek zorundayız" diye konuştu.

'YERLİ AİLELERE DE BAKIYORUZ'
Platform olarak sadece Suriyeli'lere bakmakla kalmadıklarını dile getiren Gerem, Urfa'daki mağdur ailelere de yardım ettiklerini belirtti. Gerem "Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor ama birinci öncelik Suriye olduğu için herkes bütün yardımlar Suriye'ye gidiyor diye biliyor. Hâlbuki burada bizim binin üzerinde yerli ailemiz var, biz onlara da bakıyoruz, onlara da yardımlarının ulaştırıyoruz. Tabi biz bu çalışmaları yaparken özellikle Şanlıurfa halkına çok teşekkür ediyoruz. 17 ay içerisinde 200 tıra yakın bir yardımın memleketten çıkması büyük bir başarıdır, büyük bir özveridir. Yardımlarımız devam ediyor. İnşallah bir an önce bu savaş biter" dedi.

'UÇUŞA YASAK BÖLGE İLAN EDİLMELİ'
Suriye konusunda Amerika ve Rusya'nın tavrını eleştiren Gerem, savaşın bitmesi için Suriye'de mutlaka uçuşa yasak bölge ilan edilmesi gerektiğini vurguladı. Gerem, "Bu savaşın bitmesi için de gerek Birleşmiş Milletler (BM) gerekse Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin yapacağı bir tek iş var. Suriye'de uçuşa yasak bölge ilan etmesi. Çünkü Esed şu anda uçaklarla varil bombalarıyla halkını katlediyor. Halkı, çoluk çocuk demeden bombalıyor. Uçuşa yasak bölge ilan edildiği an bu bitecek. En son BM, Humus'a insani yardım gönderme kararı aldı ve yardım gönderemedi. Oraya giden ilk konvoy bombalandı. Bombalandığı için de geri çekildiler. Onun için BM'nin yapacağı iş, Suriye'nin çözümü de odur, uçuşa yasak bölge ilan edildiği an halk da kendine güvenli bölge organize edecek gerek yardımların dağıtımı konusunda gerekse de diğer insanı yardımlar konusunda çalışmalar yapacak. Ama halkın başını dışarıya çıkarma özgürlüğü, imkanı olmadığı için bazı çalışmalar yapılamıyor. Giden yardımlar herkese eşit bir şekilde ulaşamıyor. Yol güvenliği yok. Bu konuda özellikle Rusya'nın konumu önemli. Yani Rusya isterse bir anda bu işi bitirebilir. Ama her nedense Amerika ve Rusya biraz duyarsız davranıyor" diye konuştu.

'SANA İHTİYACIM VAR'
Yapılan yardım kampanyalarıyla Suriye'nin Türkiye gündemine girmesi gerektiğini vurgulayan Gerem, sözlerini şöyle tamamladı: "Sana İhtiyacım Var Kampanyası, il afet koordinasyonunda sivil toplum kuruluşlarının destek verdiği, herkesin kendi derneği, kuruluşu adı altında bir kampanya başlattılar. Bu kampanyayla Suriye'nin mutlaka Türkiye'nin gündemine girmesi lazım. Biz bunu defalarca söyledik. Suriye bir türlü insanlarımızın gündemine girmedi. Nedeni de şu? 'Suriye'den gelen insanları devlet alıyor, çadır kentlere yerleştiriyor, her şeyini mükemmel bir şekilde sağlıyor' diye biliniyor. Halbuki eğer Urfa'da 200 bin tane insan varsa bunun yarısı dışarıda. Kayıt dışı ve çadır kentlerin dışında. Bu insanların her şeye ihtiyacı var. İnsana lazım olan ne varsa her şeye ihtiyacı var. Bu son kampanyalarla biraz Türkiye'nin gündemine girildi gibi. Şu anda dışarıdaki insanlar bizi arıyorlar. 'Şu kadar malzeme topladık, bunu nasıl göndereceğiz' diye. O şekilde bize bir dönüşüm de oldu. En son Aziz Mahmut Hüdai Vakfı İstanbul'dan bize 3 bin battaniye, 1 tır un ve 2 bin pakette gıda gönderdiler. Kampanya çerçevesinde herkesle görüşüyoruz. Biriken yardımları ya bizim vasıtamızla ya da başka kurumlarla gönderecekler. İyi bir kampanya, bu kampanyanın devam etmesi ve daha canlı olması lazım. Çünkü ihtiyaç çok. Her gün biraz daha ihtiyaçlar fazlalaşıyor."
(Kaynak: Gazeteipekyol)