İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Gerim Açıklaması

İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı İsmail Gerim, " Türkiye'de meslek hastalıkları normal hastalık olarak tedavi ediliyor. Bu sorunu giderebilirsek aynı zamanda sosyal güvenlik giderlerimizi de düşürmüş olacağız" dedi.

Kocaeli Sanayi Odası'nda düzenlenen İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi Müdürlüğü (İŞGÜM) Bölge Laboratuvarlarının Güçlendirilmesi Projesi tanıtım toplantısında konuşan Gerim, iş yerlerinde ortam ölçümü yapılması halinde hastalıkların erken teşhis edilebileceğini ve koruyucu tedbirlerle meslek hastalıklarının önlenebileceğini söyledi.

Meslek hastalıkları arasında ergonomi ve kas hissiyatının başı çektiğini ifade eden Gerim, "Türkiye'de meslek hastalıkları normal hastalık olarak tedavi ediliyor. Bu sorunu giderebilirsek sosyal güvenlik giderlerimizi de düşürmüş olacağız. Hekimlerimiz bunları normal hastalık olarak değerlendiriyor ve tedavi etmeye çalışıyor. Hangi hastalıktan kaynaklandığını pek araştırmıyor. Sağlık Bakanlığı ile ortak çalışmamız kapsamında kişiye hastalığıyla ilgili tedavi uygulanacağı zaman ilk sorulan soru 'ne iş yapıyorsun' sorusu olacak ve kayıt sistemine girilmeden doktor başka tedavi sürecine geçmeyecek" diye konuştu.

Türkiye'nin AB'ye uyum süreci ile mevzuatını uyumlu hale getirmeye çalıştığını belirten Gerim, çalışma hayatıyla ilgili birçok mevzuatın uyumlu hale getirildiğini söyledi.

İŞGÜM'ün kapasitesinin genişletildiğini, yeni uzman kadrolar oluşturulduğunu ifade eden Gerim, yeni kadrolar açılması için çalışma yaptıklarını kaydetti.

İş güvenliği konusunda Teftiş Kurulu'nun da önemli bir işlev gördüğüne dikkati çeken Gerim, "Yaklaşık bin müfettiş arkadaşımız var bakanlığımız bünyesinde. Bu sayı 2 yıl kadar öncesinde 600 civarındaydı ve emekli olan arkadaşlar nedeniyle bu sayıda epey bir eksilme oldu. Bu rakamın artarak bin 500 veya 2 bine kadar çıkması gerekiyor. Bu sayılar diğer Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında biraz yetersiz gözüküyor" dedi.

İş güvenliğinin mevzuatla veya zorlamayla sağlanamayacağını kaydeden Gerim, iş güvenliğinin toplumsal bir kültür haline getirilmesiyle başarı sağlanabileceğini söyledi.

Gerim, işverenlerin iş güvenliği konusunda alınacak tedbirleri rekabetin engellenmesi ve ekonomik maliyet olarak gördüklerini öne sürerek, şunları kaydetti:

"Çalışma hayatında bir işvereni ve işçiyi bir aile olarak düşünürseniz, ona gelebilecek rahatsızlık işverenin işini engelleyecektir. İşveren yıllardır birikim verdiği değerli bir çalışanını kaybedebiliyor. Bunun toplumda bir maliyet olarak görülmemesi için çalışmamız gerekiyor. Aslında kaliteli üretimin temel unsurlarından biri iş yerinin güvenliğinin artırılmasıdır. İŞGÜM Bölge Laboratuvarlarının Güçlendirilmesi Projesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yürütülen projelerin devamı niteliğindedir. Ankara merkez olmak üzere 6 laboratuvarımız bulunmaktadır. Amacımız öncelikle bu alanı denetlemek ve düzenlemek. Çalışma prensibimiz uluslararası sözleşmeler gereği üçlü çalışma yöntemidir. Üçlü çalışma yönteminde işveren, işçi ve bakanlığımız konuları birlikte ele alıyor."

-"İş sağlığının artırılmasıyla verimlilik artacaktır"-

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emel Özcan ise meslek hastalıkları arasında en sık karşılaşılan sorunun kas hissiyat hastalıkları olduğunu söyledi.

Özcan, kas hissiyat hastalıklarının kasların kemiğe bağlandığı yerleri ve omurgalar arasındaki sinirleri etkileyen, ağrı ve sızıyla devam eden, fonksiyonları kısıtlayan ve sakatlanmaya neden olan rahatsızlıklar olduğunu söyledi.

Meslek hastalıklarının önlenebilir olduğunu, önlenebilmesi için iş sağlığının sağlanması gerektiğine işaret eden Özcan, "İş sağlığının artırılmasıyla verimlilik artacaktır. Çalışanın ağrısız, sızısız çalışması gerekmektedir. Bunun için ergonomik şartların iyi olması şarttır. İyi bir çalışma ortamı iyi bir ekonomi demektir. İş sağlığında yapılan araştırmalara göre, yatırılan 1 dolar, 2 bin 220 dolar olarak geri dönüyor" diye konuştu.

- KOCAELİ