Maliye Bakanı Şimşek Açıklaması

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Bizim yaptığımız tek şey Orta Doğu'da ve Suriye'de insani, vicdani, ahlaki ve ilkeli bir siyaset izlemektir. Bunun dışında başka bir şey yok. Başından beri de böyledir" dedi.

Partisinin seçim çalışmalarına destek vermek üzere Kilis'e gelen Şimşek, partisince verilen akşam yemeği öncesinde yaptığı konuşmada, MHP'nin batıda Çözüm Süreci'ni, çözülme süreci olarak gösterdiğini ve bunun üzerinden siyaset yaptığını söyledi.

Şimşek, Türkiye'nin çok problemli bir coğrafyada olduğunu, dolayısıyla hiçbir dönemde olmadığı kadar güçlü bir siyasi istikrara ihtiyacı bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin yanı başında savaş, kan, gözyaşı ve insanlık trajedisi var. İkinci olarak dünya ekonomisi, küresel kriz sonrası bir sürü artçı şok yaşıyor ve maalesef bu şoklara karşı da Türkiye'nin dirençli olması ve son 13 yıldaki kazanımlarını kaybetmemesi için yine güçlü bir hükümete ve siyasi istikrara ihtiyacı var. Türkiye'nin tekrar yükselişe geçmesi, hızlı büyümesi, refah artışı ve altına çiziyorum terörle mücadele için güçlü bir hükümet, siyasi istikrar lazım. Önümüzdeki seçim kritik bir dönemeç. Eksiğimiz ve yanlışımız olabilir, her şeye rağmen her alanda AK Parti'nin son 13 yılda yaptıkları ortada. Tekrar güçlü bir destek verip 7 Haziran sonrası ortaya çıkan siyasi manzarayı bir an önce bizim güçlü bir hükümetle siyasi istikrarla değiştirmemiz gerekiyor."

Muhalefet partilerinin AK Parti'nin Suriye politikası nedeniyle eleştirilerini hatırlatan Şimşek, "Eğer Suriye ile 915 kilometrelik sınırınız varsa ve orada bir iç savaş ve çatışma varsa Suriyeli kardeşlerimiz yine buraya gelirdi ve yine biz bu kapıları açmak zorundaydık. Dolayısıyla AK Parti'nin Suriye politikasının Suriyeli mültecileri buraya çektiği hususu, sadece bir siyasi istismardır. Muhalefet, 'Türkiye Suriye'yi karıştırıyor, Türkiye'nin Suriye politikası yanlış ondan dolayı bu sorunlar yaşanıyor' diyor. Bu külliyen yalan ve yanlıştır. Orta Doğu'nun tamamı karışık.  Hadi Türkiye, Suriye'yi karıştırdı peki Yemen'de, Libya'da ve Irak'ta ne oluyor?  Türkiye her tarafı mı karıştırıyor? Peki Rusya niye Kırım'ı işgal etti? Onu da mı biz yaptık? Yani Türkiye orayı da mı karıştırdı?" diye konuştu.

Türkiye'nin Esed'e 2011 yılında "Bırak herkes istediği siyasi yelpazede temsil edilsin, muhalefete alan aç, özgürlüklerini tanı ve demokratikleşme reformları yap. Biz senin yanındayız" dediklerini hatırlatan Şimşek, Esed'in bu adımları atmaması nedeniyle sokak hareketlerinin başladığını ve binlerce insanın hayatını kaybettiği günlerin yaşandığını kaydetti.

Halihazırda milyonlarca insanın göç etmek zorunda kaldığını anımsatan Şimşek, "Bizim yaptığımız tek şey Orta Doğu'da ve Suriye'de insani, vicdani, ahlaki ve ilkeli bir siyaset izlemektir. Bunun dışında başka bir şey yok. Başından beri de böyledir" dedi.

"Kürt kardeşlerimiz baskıdan ve şiddetten dolayı HDP'ye oy veriyor"

AK Parti iktidarının Kürtlere "Sen benim kardeşimsin, senin kültürün, kimliğin, dilin ve geleneklerin benim bir zenginliğimdir, başım gözüm üstüne. Sen benim bin yıldır kardeşimsin, beraberiz, ayrımız gayrımız yoktur" demesinden dolayı son dönemlerdeki isyan çağrılarına Kürt halkının karşılık vermediğini aktaran Şimşek, "Bugün Kürtler, baskıdan ve şiddetten dolayı HDP'ye oy veriyor. Ancak PKK'nın isyan çağrılarına olumlu yanıt vermiyor. Bunun sebebi, Türkiye'nin temel hak ve özgürlükler ülkesi olmasından kaynaklanıyor" ifadelerini kullandı.

Türkiye'de farklı etnik ve mezhep farklılıklarının olduğunu hatırlatan Şimşek, şunları kaydetti:

"AK Parti, Türkiye üzerinde etnik ve mezhepsel büyük operasyonlar yapılmasın diye daha çok demokrasi, hak ve özgürlük dedi. Ama biz bunları yapmasaydık. Bugün başka ülkelerde olduğu gibi bir takım operasyonlar ve bölünmeler gündeme gelebilirdi. Belki destek bile bulabilirdi. Dolayısıyla Çözüm Süreci aslında bu ülkenin birliği, beraberliği ve kardeşliği için çok önemliydi ama bunu terör örgütü istismar etti. Peki şimdi biz ne yapıyoruz, terör örgütünün anladığı dilden konuşuyoruz. Yine kardeşlerimizin hakkı ve hukuku başımız gözümüz üstüne."