Genç Hareket üyelerince Mısır, Filistin, Suriye ve Doğu Türkistan'da yaşananlara dikkati çekmek için "Ümmetin suskunluğuna karşı Saraçhane Meydanındayız" etkinliği düzenlendi.
Saraçhane Parkı'nda, iftarla başlayan programda, akşam namazının ardından konuşmalara geçildi.
Genç Hareket Başkanı Murat Özaydın, amaçlarının İslam ülkelerinde yaşananlara karşı ümmet bilincini yeniden hatırlatmak olduğunu söyledi.
Ümmetin suskunlarından olmamak için toplandıklarını belirten Özaydın, "Biz bir ümmetiz. Ümmet olmak demek Müslüman kardeşinin sevincine de hüznünü de ortak olmak demek. Kardeşlerimizin acıları bizim de acımızdır" dedi.
Filistin'den gelen Beytül Makdis Derneği Başkanı Prof. Dr. Abdulfettah el Uveysi, Gazze'de yaşananlara dikkat çekti. Ümmetin geleceğinin Mescid-i Aksa'nın geleceğine bağlı olduğunu ifade eden Uveysi, şöyle konuştu:
"Maalesef şu an İslam ümmeti kendisiyle çapışan küçük adacıklara döndü. Ümmetimizi dağıttılar. Araplar tek parçaydı, ta ki Osmanlı hilafetinin sonuna kadar. Sonra Araplar 22 ülkeye bölündü ve her ülkenin kendi ordusu var. Bu sistem siyonist İsrail devletini korumak için yapılmıştır. Filistin, etrafındaki darbeci yönetimler düşmeden özgürleşmeyecek. Mısır'daki darbeci yönetim gitmeden Filistin özgürleşmeyecek. Beşşar Esed gitmeden Filistin özgürleşmeyecek."
Şam Alimler Birliği Üyesi Mucir el Hatip, Suriye'de yaşanan iç savaşa dikkati çekerek, "Suriye'de Müslümanlar her gün bombardıman altında ancak onlar sevinç içinde. Çünkü Allah'a kavuşmak için, şehit olmak için seviniyorlar" ifadesini kullandı.
Mısır'dan gelen İsra el Mısri, darbe sonrası ülkesindeki kadınların yaşadıklarını anlattı. Üniversite öğrencisi kadınların eğitimlerine son vermek zorunda kaldığını belirten Mısri "Mısır tarihinde bir ilk yaşandı. Müslüman bir kadına idam cezası verildi. Fakat bu zulümlere rağmen kadınlar hak ve özgürlüklerinden vazgeçmeyecek" değerlendirmesinde bulundu.
"Kendimizi yalnız ve unutulmuş hissediyoruz"
Doğu Türkistan Maarif Derneği Başkanı Hidayet Oğuz, Doğu Türkistan'ın 60 yıldır dünyadan tecrit edildiğini, ümmetin parçası olarak kendilerini yalnız ve unutulmuş hissettiklerini söyledi.
Doğu Türkistan halkının yaşamının hapis hayatından farksız olduğunu dile getiren Oğuz, "Kuran'ı elde yazarak, saklayarak, yeraltında kurdukları gizli odalarda evlatlarına öğreterek yaşıyorlar. Doğu Türkistan'da Müslümanların yüzde 80'inin evinde Kur'an yoktur. Zira olanı cezaevine atıyorlar. Bayanlar tesettürlü olunca camilere giremiyor hatta bankalara, ve diğer kamu kuruluşlarına alınmıyorlar" diye konuştu.
"Özgürlüğümüzü elde edene kadar mücadelemize devam edeceğiz"
Mısır'da darbe sonrası askerlerin açtığı ateşte şehit olan Esma Biltaci'nin kardeşi ve Mısır Mahkemesince idama mahkum edilen Muhammed Biltaci'nin oğlu Ammar Biltaci de Müslümanların izzetli kişiler olduğunu, yaşadıkları zulümlerin izzetlerinden bir şey kaybettirmediğini ifade etti.
Mısır zindanlarında zulüm görenlerin selamlarını getirdiğini belirten Biltaci "Özgürlüğümüzü elde edene kadar mücadelemize devam edeceğiz. Bu zulümlere rağmen, yüzlerce idam kararına rağmen, idam kararı verilenler arasında babam da var, ancak biz yolumuza ve mücadelemize devam edeceğiz. Allah'ın izniyle bu askeri darbe yok olup gidecektir. Allah'ın izniyle zafer yakındır" dedi.
Konuşmalardan sonra teravih namazının kılındığı program, sahur yapılmasıyla sona erdi.
Son Dakika › Yerel › Saraçhane'deki Genç Hareket Programı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?