Şark Köşelerinin Minderleri ve Yastıkları, Kırşehir'den

Aykut Aktaş - Kırşehir'de geleneksel yöntemlerle minder ve yastık yapan Mehmet Büyüksaraçoğlu, ürettiklerini İzmir, Antalya ve Muğla başta olmak üzere sahil kesimindeki otel ve işletmelere gönderiyor.

Kırşehir tarihi Uzun Çarşı'daki atölyesinde kalfasıyla çalışan Büyüksaraçoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye genelinde geleneksel yöntemlerle minder ve yastık üretimi yapan çok az sayıda sanatkar olduğunu söyledi.

Bunlardan birisinin de kendisi olduğunu ifade eden Büyüksaraçoğlu, "şark köşesi" anlayışının yaygınlaşmasıyla el işi yastık ve minderlere de büyük bir ilgi olduğunu belirtti.

Ortaokul yıllarında başladığı mesleğini 35 yıldır sürdürdüğünü anlatan Büyüksaraçoğlu, "Bu meslek dedemden kalma. Dedem babama, babam da bana devretti. Yaklaşık 35 senedir bu işle uğraşıp, yastık ve minder yapıyoruz. Türkiye genelinde yastık imalatçısı olarak bir ben kaldım. Başka yerlerde halı ile kumaşı geçirip dikiyorlar. Ama berdi usulüyle yapan tek benim. İşçiliğimiz daha bir farklı. Bunu daha geniş çapta üretmek istiyoruz" dedi.

Büyüksaraçoğlu, geleneksel yöntemlerle günde 30 adet minder ve yastık ürettiklerini belirterek, "Yaptığımız minderleri Aydın, Kuşadası, İzmir, Marmaris, Antalya bölgesinden çok isteyen oluyor. Biz bu taleplere yetişemiyoruz. Bunları yetiştirmemiz için profesyonel anlamda atölyemizin olması gerekiyor. Yaptığımız yastık ve minderin berdisinin dayanıklılığı, 25 ile 30 yıl arasında gidebiliyor" diye konuştu.

Yurt dışından da minder ve yastıklara talep olduğunu kaydeden Büyüksaraçoğlu, dükkanını genişleterek bu taleplere cevap vermeyi hedeflediğini, yetkililerden kredi desteği beklediğini söyledi.

Mesleğinin Kırşehir'deki tek ustası Büyüksaraçoğlu, dede mesleğini yetiştirdiği kalfasıyla gelecek kuşaklara aktarmayı hedeflediğini kaydetti.

Yastık ve minderlerin kanaviçesinin Pakistan'dan, berdisinin ise Afyonkarahisar'dan geldiğini belirten Mehmet Büyüksaraçoğlu, minder ve yastık yapımına ilişkin şu bilgileri verdi:

"İlk olarak preslenmiş berdiye kanaviçe telisini geçiriyoruz. Ağzını iğneyle dikiyoruz. İğneyle diktikten sonra kenar berdisi dediğimiz demirle berdiyi kıvırıp kenarlarına atıyoruz. Sağ ve sol kenarını yaptıktan sonra baş kısmını yine aynı şekilde yapıyoruz. Ondan sonra tokaçlayıp kesiyoruz. Kestikten sonra ağzını tekrar dikiyoruz. Sonra kumaşını arka tarafa tutturuyoruz, halıyı koyup iğneyle dikiyoruz. Üzerine diktiğimiz halı ise Kırşehir'in kendi el dokuması halısıdır."

Yayıncı: Ahmet Ekici - KIRŞEHİR