TBMM Başkanlığı Seçiminin Ardından

AK Parti Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı seçimini, yüzde 41 oy alan bir partinin idaresinin yansıması açısından sonucu önemsediklerini bildirdi.

Turan, yaptığı değerlendirmede, partilerinin adayı eski Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın 4'üncü turda en yüksek oyu alarak meclis başkanı seçildiğini anımsattı.

Yılmaz'ın, uzun yıllar bürokrasi ve bakanlık deneyimiyle bu görevi layıkıyla yerine getireceğine inandığını belirten Turan, şunları kaydetti:

"Yüzde 41 oy alan bir partinin iradesinin yansıması açısından sonucu önemsiyoruz. İlk turdan son ana kadar kendi adayımızı destekledik. Bazı haberlerde iddia edildiği gibi küçük oyunların peşinde olmadık. Seçim süreci muhalefetin yaklaşık bir aydır ortaya attığı "Yüzde 60 blok" söyleminin de gerçeği yansıtmadığının kanıtıdır. Biz 'su akar, yolunu bulur' dedik. Nitekim öyle de oldu. Muhalefet partilerinin bir adayda bir araya gelememeleri bizi bu süreçte haklı çıkardı. Yeni meclis başkanımızı tebrik ediyor, yasama yılının başarılı geçmesini temenni ediyorum."

CHP Çanakkale Milletvekili Bülent Öz ise seçimle ilgili yaptığı değerlendirmede, görüşlerini şöyle aktardı:

"Meclis başkanlığı seçim sonuçlarının ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Uzun zamandır Türkiye demokrasisi iyi bir sınav vermiyordu. Parlamenter demokrasilerin olmazsa olmaz temel şartlarından biri kuvvetler ayrılığı ilkesidir. Son dönemlerde AK Parti parlamentodaki aritmetik üstünlüğünü meclis başkanlığı seçimlerinde de yansıtarak meclis başkanlığını alan taraf olagelmişti. 7 Haziran sonucu ortaya çıkan tablo ise meclis başkanlığı seçimlerinde AK Parti adayı dışında bir seçeneğin mümkün kılınabileceğini işaret etmekteydi. Kamuoyunda da bu beklenti yükselmişti. Seçimlerde bu başarılmış olsaydı, Türkiye demokrasisi için anlamlı bir kazanım sağlanmış olacaktı. Meclis başkanlığında AK Parti'nin istediği sonucun gerçekleşmesini sağlayan anlayışın bir hesabı olabilir, başkanlık divanının oluşumundan sonra Cumhurbaşkanı'nın vereceği görevlendirme doğrultusunda koalisyon görüşmeleri başlayacak, biz de izleyip göreceğiz çıkacak tabloyu. Türkiye'nin çözüm bekleyen sorunları var. Bir an önce çözüm odaklı bir siyasetin yürütmede hakim olması gerekiyor. Türkiye ekonomisi uzun sürecek bir belirsizliği kaldıramaz."