"Türkiye Başkanlık Sistemini Konuşuyor" Konferansı

Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Yusuf Tekin, Türkiye'de tek partili güçlü hükümetten dolayı 10 yılda büyük mesafe kaydedildiğini belirterek, "Yarın koalisyon olursa bu kazanımlar biranda gidebilir" dedi.

Tekin, Bartın Kültür Merkezi'nde "Türkiye Başkanlık Sistemini Konuşuyor" konferansında yaptığı konuşmada, AK Parti'nin 2001'de kurulduğunda başkanlık sistemine ilişkin önergesi olduğunu ancak söz konusu tartışmanın geçmiş yıllarda da gündeme geldiğini vurguladı.

AK Parti'nin anayasa teklifini parlamentodaki uzlaşma komisyonuna sunduğunu ve orada da başkanlık sisteminden bahsedildiğini ifade eden Tekin, şöyle konuştu:

"Birileri hala 'başkanlık sistemiyle federalizm getirecekler' diye eleştiri yapıyor. Bunu bizim üniter devletten yana olan hassasiyetimizden yararlanıp milletimizin kafasında soru işareti oluşturmak için yapıyorlar. Dünyada hiçbir federal devlet, bir devleti küçük parçalara bölerek oluşturulmamıştır. Federalizm, tarihsel bir koşulun yarattığı durumdur. Yani, küçük küçük devletler varmış, büyük bir devlet oluşturmuşlar. Ama Anadolu coğrafyasında bu olmamış, biz hep üniter bir devlet olarak varlığımızı devam ettirmişiz. Bizim binlerce yıllık devlet geleneğimiz üniter devlet olarak kurgulanmış, böyle de devam edecektir. Türkiye bugün nasılsa bundan sonrada öyle devam edecektir. Hiç kimsenin gündeminde federalizm yok. Size bunu söyleyen adam resmen sizi yanıltmaya çalışıyor, bu tartışmanın sağlıklı yürümesine engel oluyor"

-"Tek başlı bir yürütme olsun"-

Yargı işini bağımsız mahkemelerin, yürütmeyi cumhurbaşkanı ile bakanlar kurulunun, yasamayı da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) yaptığını anımsatan Tekin, "Bizim tartıştığımız şey, devlet adına devletin yapması gereken şeyleri kim yapacak sorusudur" ifadesini kullandı.

Kimsenin Türkiye'ye illaki başkanlık sistemini getirelim diye bir kaygısının bulunmadığını anlatan Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim problemimiz, bu güçlerin işleyişinde olan problemleri çözmektir. Bizim çözmek istediğimiz birinci şey, yürütme organını da halk seçsin, güçlü bir yürütme olsun, istikrarlı bir yürütme olsun. Parlamentoda belirlenen bir hükümet değil de doğrudan halkın seçtiği bir hükümet olsun. Madem benim adıma karar verecek o zaman cumhurbaşkanını da bakanlar kurulunu da biz seçelim. İki başlı bir yürütme değil, tek başlı bir yürütme olsun. Bunu niye söylüyorum, dileyim ki hükümet kuruldu, A partisinin genel başkanı başbakan, dış işleri bakanı da B partisinden oldu. Başbakan 'Ben İslam ülkeleriyle iyi ilişkiler içinde olacağım' derken, dışişleri bakanı da 'Hayır, ben istemiyorum. Onlar şucu' dediğinde bu ülkenin dış politikası nasıl olacak-"

-"10 yılda büyük mesafe kaydedildi"-

Tekin, Türkiye'deki parlamenter sistemin iki başlılık yarattığını ve geçmiş dönemlerde cumhurbaşkanı ile başbakan arasında yaşanan çatışmaların ekonomik ve siyasi krizlere de neden olduğunu savundu.

Bütün bunların temelinde iki başlılığın yattığını öne süren Tekin, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bütün bu sebeplerden dolayı biz diyoruz ki, bunlar ortadan kalksın, itibarlı bir parlamento olsun, kendi işini yapan, yürütmenin etkisinde kalmayan parlamentomuz olsun, halkın seçtiği yürütme organı olsun ve bu yürütme organına tek başına hesap soralım. TBMM sadece kanun çıkarsın, yürütmeye karışmasın. Cumhurbaşkanları tarafsız olmadığı, olamadığı için sıkıntı yaşıyoruz. Madem öyle, diğer demokratik ülkelerde olduğu gibi o iki kişinin işini yapan tek bir kişi oluşturalım, adı da başkan olsun, o cumhurbaşkanı ve bakanlar kuruluna ait yetkileri kullansın. Bugüne kadar yaşadığımız sıkıntıları bir daha yaşamayalım. Türkiye'de tek partili güçlü hükümetten dolayı 10 yılda büyük mesafe kaydedildi. Yarın koalisyon olursa bu kazanımlar biranda gidebilir. Bizim derdimiz ne olursa olsun başkanlık sistemini getirmek değil, Türkiye'nin problemlerini çözecek bir formül üretmektir." - BARTIN