Türkiye'nin Fındık İhracatı

Karadeniz İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Dursun Oğuz Gürsoy, 2011 yılında Türkiye fındık ihracatının, 2010 yılı ihracatına göre miktarda yüzde 3,38 azalış, değerde ise yüzde 13,88 artış gösterdiğini bildirdi.

Gürsoy, yaptığı yazılı açıklamada, fındıkta 2010-2011 sezonu ile içinde bulunulan 2011-2012 sezonunda arzın düşük olması sonucunda, tamamen arz talep kuralları çerçevesinde teşekkül eden yüksek fiyatların, üreticileri tatmin edici seviyelerde gerçekleşmesinin sevindirici bir gelişme olduğunu belirtti.

Gürsoy, geçen yıl 243 bin 766 ton olarak gerçekleşen ve 1 milyar 759 milyon 162 bin 313 dolar döviz girdisi sağlayan Türkiye fındık ihracatının, 252 bin 305 ton olarak gerçekleşen ve 1 milyar 544 milyon 785 bin 708 dolar döviz girdisi sağlayan 2010 yılı ihracatına göre, miktarda yüzde 3,38 azalış, değerde ise yüzde 13,88 artış gösterdiğini ifade ederek, ihracattaki miktarsal bazlı azalmanın önemsenmesi gerektiğine, özellikle pastacılık gibi sektörlerde badem kullanımının hakim olmaya başladığına dikkati çekti.

Maliyetleri Türkiye'den çok daha düşük olan Azerbaycan ve Gürcistan'daki fındık üretiminin uzun vadede Türkiye'nin pazar payı için önemli bir tehdit oluşturduğunu, Türkiye'deki fındık üretim maliyetlerinin azaltılması konusunda mutlaka çalışmalar yapılması gerektiğini kaydeden Gürsoy, üretim bölgelerindeki arazi bölünmeleri, nüfus göçü, yaşlanan ve yenilenmeyen bahçelerdeki verimin giderek düşmesi ve toplama maliyetlerindeki artışların maliyet baskısına neden olarak fiyatları yükselttiğini, fiyat artışlarının ana kaynağının tarımsal altyapıdan kaynaklandığını ve bunun çözümü noktasında sektördeki herkese önemli görevler düştüğünü belirtti.

Ülke grupları bazında ihracat incelendiğinde, AB ülkelerine yapılan ihracatın Türkiye fındık ihracatındaki payının son yıllarda yüzde 74-75 bandına oturduğunun görüldüğünü ifade eden Gürsoy, AB ülkelerine yönelik fındık ihracatının, ülke grupları içerisindeki payının yıllardan bu yana yüzde 80 ve üzerinde olduğu düşünüldüğünde, söz konusu azalışta klasik pazarlar dışında da fındığın tanınması ve tüketiminin artırılması konusunda Fındık Tanıtım Grubu tarafından yürütülen çalışmaların somut bir etkisinin açıkça görüldüğünü kaydetti.

Diğer önemli bir gelişmenin de yıllardır hedef pazar olarak fındık ihracatının artırılmaya çalışıldığı başta Uzakdoğu ülkeleri olmak üzere denizaşırı ülkelere olan ihracat artışının olduğunu belirten Gürsoy, bu ülkelere gerçekleştirilen fındık ihracatının yıllardır yüzde 5-6 seviyelerinde iken artık yüzde 9 seviyelerine ulaştığını vurguladı.

-İşlenmiş fındık ihracatı arttı-

Gürsoy, 2011 yılı fındık ihracatıyla ilgili olarak dikkat çekilmesi gereken bir diğer hususun, ihracatın cins bazındaki profilinde meydana gelen gelişmeler olduğunu anlatarak, çok eski yıllardan beri iç fındık ihracatı genel fındık ihracatının yüzde 70'ini teşkil etmekteyken 2000'li yılların başından itibaren bu payın düşmeye başladığını ve 2011 yılında yüzde 58,7 seviyesine kadar indiğini söyledi.

Diğer bir ifadeyle işlenmiş fındık ihracatının payının yüzde 30'lardan yüzde 41'e yükseldiğini ve 2011 yılında işlenmiş fındık ihracatının payının yüzde 41 seviyelerinde olması sebebiyle Türkiye'ye daha fazla döviz girdisi ve katma değer sağlandığını anlatan Gürsoy, bu durumun istihdama da olumlu yansıdığını ifade etti.

Oğuz Gürsoy, yıllardır belirsizliklerle dolu şartlarda fındık ihracatının artırılması için risk alarak büyük yatırımlar yapan ve bugün bunun meyvelerini almaya başlayan tüccar-imalatçı-sanayici gibi tüm fındık ihracatçılarına teşekkür ederek, sektörün, sahip olduğu modern entegre işleme tesisleri ile dünyanın en kaliteli fındıklarını, alıcı talepleri doğrultusunda istenilen kalitede dünya pazarlarına sorunsuz bir şekilde sunabilme yeteneğine sahip olduğunu bildirdi.

- TRABZON