Orsam Başkanı Kanbolat: Batı Ortadoğu'da Askeri Vesayet İktidarları Dönemi İstiyor - Son Dakika
Güncel

Orsam Başkanı Kanbolat: Batı Ortadoğu'da Askeri Vesayet İktidarları Dönemi İstiyor

Orsam Başkanı Kanbolat: Batı Ortadoğu\'da Askeri Vesayet İktidarları Dönemi İstiyor

Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Başkanı Hasan Kanbolat, Mısır'da yapılan darbe ve Türkiye'deki Gezi Parkı olaylarının ardından Batı'nın izlediği politikanın Türkiye'de ve Akdeniz Sünni Ortadoğusu'nda yeni bir model önerdiğini...

13.07.2013 09:34

Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Başkanı Hasan Kanbolat, Mısır'da yapılan darbe ve Türkiye'deki Gezi Parkı olaylarının ardından Batı'nın izlediği politikanın Türkiye'de ve Akdeniz Sünni Ortadoğusu'nda yeni bir model önerdiğini söyleyerek, "Arzu edilen laboratuvar ortamında yaratılıp sokağa aktarılan ekonomik ve güvenlik kaosları sonrası Türkiye'de ve Akdeniz Sünni Ortadoğusu'nda post-modern yeni bir askeri vesayet dönemi Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Başkanı Hasan Kanbolat, Mısır'da yapılan darbe ve Türkiye'deki Gezi Parkı olaylarının ardından Batı'nın izlediği politikanın Türkiye'de ve Akdeniz Sünni Ortadoğusu'nda yeni bir model önerdiğini söyleyerek, "Arzu edilen laboratuvar ortamında yaratılıp sokağa aktarılan ekonomik ve güvenlik kaosları sonrası Türkiye'de ve Akdeniz Sünni Ortadoğusu'nda post-modern yeni bir askeri vesayet dönemi. ABD, AB, Rusya ve Körfez ülkeleri ile uyumlu, İsrail ile barışı savunan, gerektiğinde İran'a karşı müdahaleyi bile savunan, masonik oligark yapıları tedirgin etmeyen, Müslümanlığı İslam'ın beş şartına indirgeyip sınırlayan ucu açık askeri vesayet iktidarları dönemi" yorumunda bulundu.

ORSAM Başkanı ANKA'ya Mısır'da gerçekleştirilen askeri darbe ile ilgili olarak açıklamalarda bulundu. ABD'nin, İkinci Dünya Savaşı sonrasında nüfusu çok olan Müslüman ülkelerde, askeri darbelerle benzer bir ordu modeli kurduğuna dikkati çeken Kanbolat, " Ordu, lojmanları, okulları, servisleri, marketleri, orduevleri, tatil kampları ile halktan kopartılmıştı. Halka göre daha seküler yapıda, dışarıda savaşmaya değil içeride mevcut düzeni korumaya yönelik büyük ordular kurulmuştu" değerlendirmesinde bulundu.

Muhtemel darbeler için sınırlardan uzak başkentler gibi bölgelerde tank birlikleri konuşlandırıldığını ifade eden Kanbolat, "Ordu, Batı'nın uzantısı masonik oligark ekonomik ve siyasi yapının korunması ve İsrail ile iyi ilişkilerin sürdürülmesi olarak özetlenebilecek düzenin sigortasıydı" yorumunu yaptı. Ordunun bir çok ekonomik alana ortak edildiğine dikkati çeken Kanbolat şu değerlendirmelerde bulundu:

"21. yüzyılda Sovyetler Birliği'nin dağılması ile birlikte Batı anti-komünist tehditten anti-islam tehditine geçti. Bütün dünyada olduğu gibi nüfusu kalabalık Müslüman ülkelerde de zenginleşen ve eğitim seviyesi yükselen orta sınıf kendi dinamiklerini oluşturmaya başladı. Mısır, Arap Baharı'nı gerçekleştirerek İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan Soğuk Savaş yönetim modelini terk etmeye başlamıştı. Ancak Mısır ordusu, polis, sivil bürokrasi ve oligark büyük sermaye eski düzenin bir parçası olmaya devam etti. Elektrik kesintileri ve petrol sıkıntısı ile günlük hayatta sunni ekonomik kaos yaratıldı. "Baltacılar' adı verilen hapishane kaçkınları ile din ve mezhep çatışmaları yaratılarak suni güvenlik kaosu yaratıldı. Yaratılan ekonomik ve güvenlik kaosu sonrası gerçekleşen askeri darbe ile ordu eski rejimin sağladığı ayrıcalıkları terk etmeye hiç niyetinin olmadığını ortaya koydu."

-"MISIR'DAKİ DARBE: ESKİ TÜRKİYE"-

Mısır'daki yaşanan olayların, Türkiye'de eskide yaşanan askeri vesayetin bir örneği olduğunu söyleyen Kanbolat, ordunun ekonomik bir haline geldiğini ve bunun geçmişinin "Hür Subaylar Darbesi (1952)"ne dayandığını aktardı. Bu durumun, Cemal Abdünnasır sonrası Enver Sedat ile güçlendiğini anlatan Kanbolat, "Mübarek'in otuz yıllık (1981-2011) iktidarı döneminde emekli olan yaklaşık 250 bin subay ve aileleri de ordunun ekonomik çarkının içerisinde yer almıştır. Mısır ordusu gıda üretimi, beyaz eşya ve tv, savunma sanayisi, bilişim, otomotiv, market ve AVM işletmeciliği, inşaat, bankacılık ve finans, hizmet sektörü, benzin istasyonu ve su pazarlama şirketleri başta olmak üzere birçok alanda faaliyet gösteriyor. Ordu aynı zamanda ülkenin ekilebilir arazilerinin yüzde 80'nini kontrol ediyor. Ordu'nun harcamaları ve ordu üretimi parlamento, hükümet ve sayıştay denetimi dışındadır. Ordu işletmelerinde çalışan işçilerin sendikal hakları bulunmamaktadır. Ordu savaşa değil ekonomiye ve ekonomik çıkarları korumak için siyaseti kontrol etmeye odaklanmış" açıklamalarında bulundu.

Mısır ordusunun, "İsrail'e itaate dayanan" Mısır-İsrail barışının garantörü olduğunu savunan Kanbolat, ABD, AB ve Rusya'nın Ortadoğu politikasının temelini İsrail'in güvenliği oluşturduğunu söyledi.

-"İRAN İSE BUNDAN SONRA MISIR'IN İÇ POLİTİKASINDA DAHA FAZLA YER ALACAKTIR"-

"Mısır halkı demokrasiden umudunu keserse bundan sonra siyasi taleplerini nasıl dile getirecek?" diye soran Kanbolat, Mısır'da solun veya liberalizmin alternatif olma özelliği taşımadığı değerlendirmesinde bulundu. "İttihat ve Terakki'nin Arap versiyonu olan Baas çizgisi de iflas etmiş durumda" diyen Kanbolat, sol, liberalizm ve Baas'ın kitleleri kavrayamadığı bir siyasi ortamda İslamcı bir çizgiden siyasi taleplerin dile getirilmesi kadar doğal bir durum olmadığını kaydetti.

Müslüman Kardeşler'in durumun normalleşmesi ile yeniden siyasete devam etmek istemesinin muhtemel bir gelişme olacağını söyleyen Kanbolat, "Darbe süreci ordunun bölünmesini getirebilir. Cezayir'de FIS yolunu izleyip iç savaşa yönelinebilir. Suriye'de savaşan Mısırlı cihatçılar ülkelerine dönüp yeni bir savaşın kapısını açabilir. Rusya ile İran faktörünü de önemsememiz gerekiyor. Rusya, İsrail'in Ortadoğu'daki politikalarının ana savunucusu durumuna gelmiştir. İran ise bundan sonra Mısır'ın iç politikasında daha fazla yer alacaktır" açıklamalarında bulundu.

"İran'ın desteği ile fakirlik içindeki Mısır halkı bakla kokan Kahire sokaklarında radikal anti-emperyalist İslami bir hareket yaratabilir" diyen Kanbolat, bu durumun gerçekleşmesi halinde Mısır'ın sonu belirsiz bir kargaşanın içine girebileceği değerlendirmesinde bulundu.

-"ASKERİ VESAYET İKTİDARLARI DÖNEMİ..."-

Gezi Parkı olayları ve Mısır'daki askeri darbenin ardından "Ortadoğu'da ılımlı İslam iflas etti", "Siyasal İslam'ın sonu" başlıkları atıldığını hatırlatan Kanbolat şu ifadeleri kullandı:

"Tamam, diyelim ki iflas etti. O zaman iki sorum var. Birinci sorum, ılımlı İslam'ın iflas ettiğini ileri sürenlerin Ortadoğu coğrafyası neresidir? Körfez ülkelerinin veya İran'ın olmadığı açık. Dile getirilen Arap Baharı'nın başarılı olduğu Kuzey Afrika ülkeleri ve Türkiye. Yani, Akdeniz'in Sünni Ortadoğusu.

İkinci sorum, ılımlı İslam iflas etti ise alternatifi nedir ve gönüllerden ne geçiyor? Selefilik mi? Anti-emperyalist yeni bir İslami hareket mi? Batı ile uyumlu yeni bir İslami hareket mi? Sosyal demokrasi mi? Komünizm mi? Kemalizm veya Baasçılık mı? Hayır. "İflas etti' başlıkları atanlar bu seçeneklerin hiçbirinin günümüz siyasi ortamında halkı kavrayacak ve iktidara gelecek gücünün olmadığını biliyorlar. Akıllardan ve gönüllerden geçen ama yüksek sesle söylenemeyeni ben söyleyeyim. Arzu edilen laboratuvar ortamında yaratılıp sokağa aktarılan ekonomik ve güvenlik kaosları sonrası Türkiye'de ve Akdeniz Sünni Ortadoğusu'nda post-modern yeni bir askeri vesayet dönemi. ABD, AB, Rusya ve Körfez ülkeleri ile uyumlu, İsrail ile barışı savunan, gerektiğinde İran'a karşı müdahaleyi bile savunan, masonik oligark yapıları tedirgin etmeyen, Müslümanlığı İslam'ın beş şartına indirgeyip sınırlayan ucu açık askeri vesayet iktidarları dönemi. Düşünülen yeni ideoloji ne olacak? İki farklı kutbun, yani Selefilik ile milliyetçiliğin yeni bir harmanı mı?

Askeri vesayet dönemi tutar mı? Halkı yönetime ortak etmeyen hiçbir baskıcı yönetim uzun süre ayakta kalamaz."

-"MISIR'A GÜVENİP DİYALOG VE UZLAŞMA İÇİN SABIRLI OLMALIYIZ"-

Mısır ve Arap dünyasında Arap Baharı'nın daha yeni başladığını aktaran Kanbolat, "Mısır'ın Arap Baharı öncesi Mısır olmasını ordu bile beklemesin. Arap ülkeleri arasında en kalabalık ve en eğitimli nüfusa sahip Mısır'da Arap Baharı'nın henüz başındayız. Fransız Devrimi iki nesil yaklaşık yüz yıl süren çalkantılar sonrasında oturabilmişti. Onun için Mısır'a güvenip diyalog ve uzlaşma için sabırlı olmalıyız" ifadelerini kullandı.

- Ankara

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Orsam Başkanı Kanbolat: Batı Ortadoğu'da Askeri Vesayet İktidarları Dönemi İstiyor - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement