Ergenekon Davası'nın Gerekçeli Kararı Açıklandı (11)

Ergenekon Davası'nın gerekçeli kararında, 'PKK Terör Örgütü' başlıklı bölümde Ergenekon Terör Örgütü ile PKK arasındaki ilişkiye değinildi. Gerekçeli kararda, şöyle denildi:

"Ergenekon Terör Örgütü'nün PKK Terör Örgütü ile arasındaki ilişki, 'Ergenekon'un PKK'yı yönlendirmesi ve bu örgütün gücünü kendi amaçları doğrultusunda kullanması' şeklinde olmuştur. Ergenekon yöneticilerinden sanıklar Doğu Perinçek ve Yalçın Küçük, PKK ile irtibatta ön plana çıkmaktadırlar. Mahkememizde tanık olarak dinlenilen "Gizli Tanık Deniz", gerçek isminin Şemdin Sakık olduğunu açıklamıştır. PKK Örgütü Başı Abdullah Öcalan'ın en yakınındaki kişiler arasında yer alan Şemdin Sakık, örgüt ve lideri hakkında en gizli bilgilere ve ilişkilere vakıf olabilecek bir konumda olup, karar mekanizması içinde bulunan birisidir. Şemdin Sakık tanıklığı sırasında PKK Terör Örgütü hakkında ve örgüt ile Doğu Perinçek ve Yalçın Küçük arasındaki ilişkiye dair çok önemli açıklamalar yapmıştır. Mahkememiz de bu açıklamaların içeriğini dikkate alarak, terörle mücadelede kullanılabilecek olması dolayısıyla ilgili birimlere gönderilmesine karar vermiştir" denildi.

"ŞEMDİN SAKIK'IN BİLDİĞİ KONULARDA BEYANDA BULUNMASININ HUKUKİ DEĞERİ YÜKSEKTİR"

"Tanık Şemdin Sakık'ın ismini açıklayarak ilk elden bildiği konularda beyanda bulunmasının hukuki değeri yüksektir" denilen gerekçeli kararda, şu ifadelere yer verildi:

"Bu nedenle, dosya sanıkları tarafından tanığın beyanlarına hiç değinilmeden, kimliği üzerinden ifadeleri itibarsızlaştırılmaya çalışılmıştır. Bu konuda en sert ve yoğun tepki sanık İlker Başbuğ ve müdafilerinden gelmiştir. Oysa tanığın beyanları incelendiğinde, sadece sanık İlker Başbuğ hakkında değil, Türk Silahlı Kuvvetleri hakkında da aleyhte hiçbir beyanda bulunmadığı anlaşılacaktır. Tanık Şemdin Sakık'ın mahkemedeki beyanlarının, geçmişte Genelkurmay Başkanlığı görevini yapmış İlker Başbuğ'u normalde rahatsız etmemesi gerekirken, bu konuda aşırı bir tepki vermesi dikkat çekicidir. Sanık Doğu Perinçek'in geçmişten itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri içinde sistematik bir şekilde örgütlendiği, Genelkurmay Başkanlığı tarafından dosyaya gönderilen "Ders Alalım" adlı kitapta da ayrıntılı olarak anlatılmıştır. Bunun yanında, sanık Doğu Perinçek' in geçmişte Atatürk' ün manevi şahsiyetine hakaret etmekten ve PKK Terör Örgütü propagandası yapmaktan kesinleşmiş mahkumiyetleri bulunmaktadır. Sanık Yalçın Küçük'ün de yine PKK Terör Örgütü' nü destekleyen ve yücelten birçok açıklamaları, bundan dolayı yargılanıp ceza aldığı (propaganda), Atatürk ile Abdullah Öcalan'ı karşılaştırıp, Abdullah Öcalan'ı yücelten beyanlarda bulunduğu dosyada sabittir. Şemdin Sakık, yalnızca sanıklar Yalçın Küçük ve Doğu Perinçek aleyhinde beyanda bulunmuşken ve sanıklar Yalçın Küçük ve Doğu Perinçek'in geçmişten bu yana eylem ve söylemlerinin sanık İlker Başbuğ tarafından bilinmemesi de mümkün değilken, Şemdin Sakık'ın beyanlarını değerden düşürme girişimi içeren sanık İlker Başbuğ'un ifadelerinin, örgütsel bir dayanışma nedeniyle sarf edildiğine kanaat getirilmiştir."

"YALÇIN KÜÇÜK İFADELERİNDE KENDİSİYLE ÇELİŞMEKTEDİR"

Gerekçeli kararda, "Yargılama sırasında mahkememizin bazı gözlemleri olmuştur" denilerek, "Sanık Yalçın Küçük, bir taraftan PKK ve liderine çok yakınken, ondan ve örgütü PKK' dan büyük bir övgü ile bahsedip yaptıkları eylemleri kutsarken, bir taraftan da 'Şimdi tutsak Levent Albay'ın (davanın sanığı) çok büyük bir günahı var, PKK'ya karşı kahramanca savaşmıştır' gibi ifadelerde bulunarak kendisiyle çelişmektedir. Aslında bu tipik bir Ergenekon Terör Örgütü savunma stratejisidir" denildi.

"ERGENEKON İLE PKK ARASINDAKİ İLİŞKİYİ GÖSTERMEKTEDİR"

Gerekçeli kararda, "Tanık Şemdin Sakık'ın, Doğu Perinçek ve Yalçın Küçük' ün PKK Terör Örgütü ile ilişkileri ve örgüt üzerindeki etkinlikleri ile ilgili söylediklerini, Abdullah Öcalan'ın avukatı olan tanık İrfan Dündar da teyit etmiştir. Ayrıca İrfan Dündar'ın, Abdullah Öcalan ile Doğu Perinçek arasında aracılar kanalıyla yapılan görüşmelere dair verdiği bilgiler de çok önemli olup, açıkça Ergenekon Terör Örgütü ile PKK arasındaki ilişkiyi göstermektedir" ifadelerine yer verildi.

Bu arada, Ergenekon soruşturması kapsamında İşçi Partisi Genel Merkezi'nde elde edilen dokümanlara da gerekçeli kararda dikkat çekildi. İşçi Partisi'nde, "Sayın Abdullah Öcalan" ile başlayan ve "İyi dileklerimi ve selamlarımı yollarım. Doğu Perinçek - İşçi Partisi Genel Başkanı. Bu mektubun bir örneği Genelkurmay Başkanlığı'nın bilgisine sunulmuştur. İstanbul, 23 Mayıs 2000" yazılı bir dokümanın ele geçirildiği gerekçeli kararda belirtildi.

(GK) - İstanbul